Dile kolay, 2021’de tam 41 müzisyen veya grupla söyleşi gerçekleştirmişiz. Sanırız geride bırakmak üzere olduğumuz seneyi -sürekli Zoom’da olmamızın yadsınamaz etkisiyle- “Kıyı’nın dünyaya açıldığı sene” olarak nitelendirmek abartılı olmayacaktır. Mogwai’den King Gizzard & The Lizard Wizard’a, Balthazar’dan BADBADNOTGOOD’a bu sene kimlerin ağzından laf almadık ki. Yerli sahneye de az mikrofon uzatmadık tabii, Congulus, ELZ AND THE CULT, Efza, Ductape ve daha başka çok sayıda değerli isimle dertleştik. Neticede 2021’i kapatırken hafızalarda da nice güzel anekdot kaldı. Aşağıda bu tatlı ya da özgün anlardan bir demet seçkimizi bulacaksınız. Grubun/sanatçının adının üstüne tıklayarak kaçırdığınız ya da tekrar okumak istediğiniz röportajlara ulaşabilirsiniz. Son olarak belirtelim ki bu daha başlangıç…
Adeline Hotel ile Müziğin Dili Üstüne
“Sanırım şarkılarımı daha önce hiç konuşulmamış, sezgilere dayalı yeni bir dil inşa etmek için yazıyorum. Kendi içimde, grup üyeleriyle ya da dinleyicilerle aramda konuştuğum bir dil olabilir bu. Düşüncelerimi yeniden ayarlayıp, bir dengeye oturtup bir başkasıyla paylaşabileceğim bir şeye dönüştürüyorum.”
Arab Strap ile Dans Üstüne
“Asırlardır evimin dışında dans etmedim. Mutfağımda Slayer çalıyor.”
Asia Minor ile Güzel Bir Anı Üstüne
“Acousti Stüdyo’da Alan Parsons’la bir görüşmemiz oldu. Sohbet esnasında albümümüzü çok beğendiğini, çok sıkı bir çalışmanın sonucu olduğunun belli olduğunu söyledi ve ‘Bir albüme dünyaları sığdırmışsınız, tebrik ederim.’ şeklinde bir yorumda bulundu. Bu arada yapmakta olduğu kendi albümünden de ham kayıtlar dinletip izlenimlerimizi almıştı. Bu hoş sohbet sonunda kendisine teşekkür ettik, birbirimize başarılar dileyip ayrıldık.”
Balthazar ile Rock’n Roll Üstüne
“2014’teki (İstanbul) konserimizde çok coşkulu olduğumuzu hatırlıyorum. Çok canlı bir şehirdi. 2019’da sahne aldığımız mekan (Zorlu PSM) ise çok daha büyüktü. Daha büyük bir gösteri ortaya koyduk, bir grup olarak da çok profesyonelleşmiştik. Bizim için o rock ‘n’ roll coşkusunu küçük sahnelerden büyük sahnelere taşıyabilmek çok değerli bir şey. En iyi konserlerimiz de bunu başardığımız konserler oluyor.”
Barış Ergün ile Yaşam Üstüne
“Düzenli bir yaşam sürdürmeye çalıştığım ama o düzenin içine düzensizliği katmaktan da müthiş zevk aldığım bir sosyal yaşantım vardı İstanbul’da. Bunun bunalımı, dengesizliği, karanlığı ve yüzeyselliği elbette albümdeki dil üzerinde pay sahibi. Bununla birlikte ülkemizde yaşananlar, sıralamaya kalksam bir tanesini es geçerim diye endişe duyacağım korkunç olaylar ve konular… Albüm çalışmaları tüm bu hislerle ve bu hislerin tetikledikleriyle başlamış oldu yaklaşık 3 yıl önce.”
Black Country, New Road ile Kanye West Üstüne
“Hala (Kanye West’in bizi aramasını) bekliyoruz, telefonumu 5-10 dakikada bir kontrol ediyorum iletişime geçmesi umuduyla. Şu anda muhtemelen tüm zamanların en iyi ayrılık albümünü yazmakla meşguldür. Bu albümün bir parçası olmayı isterdik doğrusu, ama çok da umutlu değiliz.”
black midi ile Londra Müzik Sahnesi Üstüne
“Şehirde biraz çevreme baktığımda kimleri kimleri görüyorum: Sons of Kemet; Wu-Lu; Kokoroko; Black Country, New Road; Squid… Herkes burada. Ama birleştikleri yer tür değil, müzik. Bence şu anda çok aktif bir dönemden geçiyoruz. İnsanlar Londra büyük bir şehir dediğinde garibime gidiyor, bana asla büyük gelmiyor. Herkes herkesi tanıyor çünkü. İnanılmaz bir şey, sanki bir köyde yaşıyoruz. Böyle bir şeyin parçası olmak benim için büyük bir zevk ve onur. İngiltere’yi geçtim, dünyanın başka yerlerinde bile buna benzeyen pek bir şey yok. Çok havalı bir yer Londra, orada yaşadığımız için çok şanslıyız.”
Congulus ile Müzik ve Kurtuluş Üstüne
“Müzisyen intiharları gerçekten bizi derinden etkiledi. Karanlık bir süreçti. Daha önce de bu tarz baskılarla karşılaştık fakat bu seferki biraz daha farklı ve sert oldu. Underground grupların çıkabileceği mekan sayısı da gittikçe azaldı. Kendimizi ifade edebilmemiz için kolektif oluşumlarla yapabildiğimiz her yerde konser yapmalıyız ki bu karanlık süreçten çıkabilelim. Sonuç olarak bizi ve herkesi müzik kurtaracak.”
DARKSIDE ile Müzik Yapımı Üstüne
“Bazı günler meditasyonu müzik yapımına benzetiyorum, bazı günler de müzik yapımını meditasyona… Sorun şu ki meditasyon müzik yapımına benzediğinde pek de rahatlatıcı bir meditasyon olmuyor! Müzik üretmeyi daha çok üretici ile kullandığı enstrümanlar, etrafındaki ortam, içinde yaşadığı zaman ve ürettiği şeyi dinleyen insanlar arasında gelişen bir diyalog olarak görüyorum.”
document1 ile Yeraltı Müzisyenliği Üstüne
“Yeraltı müzisyenliği diye bir şeye inanmıyorum. Bence herkes yerin üstünde ve herkes aynı şeyi yapıyor; müzik. Aslına bakarsan üretme motivasyonu denen şeyi kaybedeli çok oldu, üretim ben istesem de istemesem de gerçekleşiyor.“
Ductape ile Karanlık Üstüne
“Dünya çok uzun zamandır karanlık bir yerdi. İnsanların varoluşuyla bu karanlığa mahkum oldu bence. Bu konuda oturup saatlerce konuşabilirim. Sadece yaşadığımız süreçten dolayı alınganlık yapıyoruz ama tarih boyunca inanılmaz kötü dönemlerden geçmişiz. Çok hızlı yayılan ama yavaş öldüren bir virüsüz. Kimisi bu karanlıkta ışık tutarak yürümeyi tercih eder fakat hala o ışığa muhtaçtır. Karanlık ile bütünleşmiş bizler ise benimsediğimiz bu gerçeklikte daha doğru adımlarla ilerleyebiliriz. Görebilmek için gözlerinizi karanlığa alıştırmanız gerek.”
Efza ile Medya Üstüne
“Ben aslında sadece müzik dinleme platformlarına odaklanmamaya başladım çünkü yaptığım müzik ilk dinlemede herkesi yakalayabilecek bir üslupta değil. Bu yüzden odağım tek bir yerde değil. Dergiler, gazeteler, pandemide yer aldığım çekimler, katıldığım programlar ve müzik platformlarının hepsini toplu değerlendiriyorum.”
ELZ AND THE CULT ile Görsellik Üstüne
“Aslında ELZ AND THE CULT tam olarak başladığı günden itibaren/daha aktif değilken bile hatta hep çok görsel bir projeydi. Sadece zaman ilerledikçe ben daha çok cesaret ve destek bulup daha marjinal denilebilecek, şaşırtıcı fikirlerimi sahnede ve dijital platformlarda sunabilmeye başladım. Herkes için değişen bir dinamik ve öncelik sanırım bu. Ben maksimalisme inanıyorum. İnsanların yüzlerine varlığım ve fikirlerimle çığlık atmayı seviyorum. Estetik haz ve görsel ifade sanırım beni ayakta tutan, canlı hissettiren en önemli şeyler.”
Fatima Al Qadiri ile Yanılgılar Üstüne
“Duyduğun bütün enstrüman sesleri aslında sanal, VST (Virtual Studio Technology) ile üretildi. Bu da benim en sevdiğim besteleme yöntemi, zira böylelikle kontrol tamamen bende oluyor. Duyulan seslerin canlı enstrüman olduğu yanılgısını yaratmak istedim, gerçekte ise hepsi dijital. Böyle olmasının arkasındaki motivasyon ise albümün arkasındaki fantezi konseptini beslemek, büyük bir gündüz düşü yaratmak.”
First Nation ile Ne Kadar Spontane Çaldıkları Üstüne
“Full spontane çalıyoruz. :)”
Hante. ile Goth Hareketi Üstüne
“Benim için goth hareketi, kendini ana akım olandan uzaklaştırmak anlamı taşımıyor; kendi dünya görüşünü, sanat anlayışını ifade etmenin bir yolu. Bu karanlık komüniteye ait olan insanlar, aslında günümüzün Yeni Romantikleri. Bütün bunlar içinde inkar edilemez bir şairanelik var. Dünya da halihazırda hayli karanlık bir yer olduğundan daha fazla insanın karanlık estetik değerleri benimsemesi makul görünüyor. Karanlık müzikler dinlemek bu evrim sürecinin bir parçası.”
Her Absence Fill The World ile Denge Üstüne
“Dürüst olmak gerekirse, dışarının nerede başlayıp içerinin nerede kaybolduğuna dair hiçbir fikrim yok. Karanlık tarafımla barışmam biraz zaman aldı. Zamanla, her şeyin dengeyle ilgili olduğunu anladım.”
Kaptan Kadavra ile Goygoyculuk Üstüne
“Albüm bize benziyor; bizim de karanlık ve goygoy yanlarımız var. Albüm sakinleşiyor, sertleşiyor, sinirleniyor, sonra gülüyor. Baktığımda ben de öyleyim, hepimiz öyleyiz.“
Jane Weaver ile Toksik İlişkiler Üstüne
“Bugünlerde bu tarz davranışları nasıl saptayabileceğin, nasıl güçlü hissedip bu insanlarla başa çıkabileceğine dair daha fazla farkındalık ve tavsiye var. Güvendiğin insanlara sığınmalısın. Toksik insanlar sana kendini eksik hissettirebilir, çok yorulup sebebini anlayamayabilirsin. Taşları bir araya getirip onları hayatından çıkarmak bir bulmacayı çözmek gibi hissettirir, çok rahatlarsın.”
Kıvanç Kürkcü ile İyi Bir Eser Üstüne
“Ben dinlediğim ya da izlediğim şeylerde keşfetmeyi sevdiğim kadar kendi işimde de saklamayı ve emeği gözetiyorum. Ama boşa kürek çektiğimi görüyorum artık. Bırakın üretilen eseri, artık gündelik hayatın kendisinde bile sır kalmadı. İnsanlar özgürce seçim yaptıklarını sanıyorlar. Spotify editörleri bırakın kimin dinleneceğine karar vermeyi, kimin ne kadar para kazanacağına kadar karar veriyorlar şu an dolaylı olarak. İyi bir eser kendi içine doğru kapanır diye düşünüyorum. Yoksa sabun, deterjan üretir gibi her ay şarkı yapanların size bir şey kazandırması mümkün değil.”
King Gizzard & The Lizard Wizard ile Anadolu Rock Üstüne
“Stu bana kıyasla bu sahneyle bir tık daha içli dışlı, bense şahsen daha çok senin dediğin, bugün klasik kabul edilen 60’lar-70’ler dönemini seviyorum. Eminim günümüz Türkiye’sinde güncel gruplar harika bir sahneye öncülük ediyordur ama. Dünyanın bu köşesinden yeni müzikler keşfetmeye her daim hevesliyiz.”
Kolektif İstanbul ile Türkiye’de Müzisyen Olmak Üstüne
“Müzik sonsuza kadar bir hobi olarak kalabilir ama bu bizi dünyanın geri kalanından çok geride bırakıyor. Bir de müzisyenlerin hiçbir meslek örgütü yok. Müziğin tanımı yok, çünkü devletle doğru bir ilişki yok. Çok büyük bir bölümü kayıt dışı ekonomi olarak devam eden bir sektör. Aslında çok yüksek bir vergilendirme var ama bu verginin müzisyene hiçbir geri dönüşü yok. O yüzden de burada bambaşka şeyler dönüyor. Kaç kişinin müzikten para kazandığı belli değil. Böyle bir sayı verme şansımız bile yok. Oysa ki dünyanın birçok yerinde bu sayılar bellidir.”
Liars ile NFT Üstüne
“Bu konsept hem benim hem de plak şirketim Mute’un ilgisini çekti. NFT formatında yayınlanacak Liars müzikleri üstünde çalışıyoruz. Garip ve ilginç bir şey. Bunun haberini de ilk sen yapacaksın, daha resmen duyurmadık çünkü. (gülüyor) Bu yaklaşımın ne getireceği konusunda hayli düşük beklentilerim var, ama bu mecrada müzik yayınlamanın imkanlarını keşfetmek de istiyorum. Bireylere özel bir tüketim materyali olması ilgi çekici. Bu müzikler başka hiçbir platformda yayınlanmayacak. Çok garip ve merak uyandırıcı.“
Loraine James ile Erişilebilirlik Üstüne
“Açıkçası Reflection‘ı şimdiye kadarki en erişilebilir albümüm olarak görüyorum, ancak bazı yorumlardan gördüğüm kadarıyla bu ayrım biraz kafa karıştırıcı seyretmiş. Bence hyperpop gibi türlerin de yükselişe geçmesiyle geçtiğimiz yıllarda pop ve deneysel müzikler arasındaki çizgi muğlaklaştı. Etiketlerden ise genel anlamda nefret ediyorum. Bence ürettiğim şey kolay tanımlanabilir bir müzik değil.”
Marta Del Grandi ile Hareket Üstüne
“Albümün başlığı (Biz Fosilleşene Dek) Swim To Me şarkısında yer alan bir dize. Bu dizeyi bazı deniz canlısı fosillerinin Himalayalar’ın zirvesinde bile bulunabileceğini anlatan bir makale okuduktan sonra karaladım. Sebebi milyonlarca yıl önce kara kütlelerinin hareketi sonucu iki kıtanın çarpışmasıyla deniz yataklarının yükselerek dağa dönüşmesi. Bu gerçek beni çok yönlü bir şekilde etkiledi, her şeyin nasıl da birbiriyle ilişkili olduğunu düşünmemi sağladı. Bir anlığına durgun görünsek de aslında devamlı hareket halinde olan bir bütünüz.”
Mogwai ile Karantina Üstüne
“Şahsen geçtiğimiz yılı karantinada geçirmemin müzik yazmaya odaklanmamı kolaylaştırdığını düşünüyorum. Bir de bence yarattığımız müzik yaşadığımız gerçekliği tersine çevirdi: İçinden geçtiğimiz uğursuz atmosfere kıyasla çok daha iyimser şeyler ürettik.”
Moko ile Türkçe Müzik Üstüne
“Çok uzun süredir insanlar bana ‘’Abi güzel filan da Türkçe yapsan olmaz mıydı?’’ diyor. Tüm yaz aldığım tepkiden sonra öfkeyle yaptığım bir albüm oldu. Ama en büyük sorun Türkçe müzikle aramın olmamasıydı, Türkçe kültürünü taşımak bir yana ayrıca ‘’ben’’ olmak istiyordum. Bunun için tüm yaz Türkçe müzik dinleyip bunu nasıl harmanlayacağımı düşündüm. Ama ben daha önce hep yaşadığım sorunları anlattım şarkılarımda, hiç kendimden bahsetmedim.”
Molchat Doma ile Belarus’ta Pandeminin Durumu Üstüne
(Grup bu soruyu cevapsız bıraktı.)
Pembe ile İç Dökmek Üstüne
“Pembe’yi özellikle hayatımızın son dönemlerinde yaşadığımız büyük ortak travmalarımızın sonucu saklayamadığımız, bir şekilde kusmak zorunda olduğumuz depresyon ve hala inatla sarılmaya çalıştığımız pozitifliğin biraz tezat, biraz çelişkili bir karışımı olarak görüyoruz. Kuruluş amacımız da bu dönemde elimizden geldiğince içimizi bir şeyler yoluyla dökebilmekti zaten.”
Prenslerin Öcü ile Aşk Üstüne
“Şarkı sözlerimizde nereye elinizi atsanız aşk kokulu çiçekler bulacaksınız.
Biz kendimizi, biz birbirimizi, biz bütün dünyayı sevmesek, nasıl ifade eder aşıklar kendilerini?”
Puzzles ile Puzzles İsmi Üstüne
“Bu bilinçli olarak verdiğim bir karar değildi. Yani tabii ki kelimeyi sevmiştim ama genelde böyle olur zaten. Bazen bir şey yaparsın ve pek anlamlı gelmez. Sen de gelişine bir şey uydurursun ama ileride aslında anlamlı olduğunu fark edersin.”
Qual ile Korku Filmleri Üstüne
“İlginçtir, korku filmi izlemem. Çocukluğumda ve ergenliğimde bu türde çok film izledim, vaktinde çok ilgimi çekiyordu. Büyüdükçe biraz manasız gelmeye başladı ama. Yine de eski korku filmlerindeki bazı atmosferler ve estetikler hala hoşuma gidiyor. Çocukken en sevdiğim filmlerden biri Elm Sokağında Kabus‘tu. Atmosferine de, görselliğine de bayılıyorum.”
Rantama ile Prog ve Ötesi Üstüne
“Açıkçası son zamanlarda pek prog dinlemedim. Aslında sağlam bir pop müzik düşkünüyüm ben. Günümüzdeki büyük isimlerin, Ed Sheeran mesela, ne tarz prodüksiyonlar yaptıklarını dinlemek ilgimi çekiyor. Yeni müzik konusunda senin gibiyim ben de. Zamanında cebimdeki az miktar parayla aldığım bir albümü aylarca dinlerdim. İlk dinlemede kulağıma hoş gelmeyen bir şeyler olsa bile pes etmez, müziği anlamaya çalışırdım. Bu sayede müziğin gerçekten bana açılmasını beklerdim. Ben biraz daha bu şekilde bakıyorum bu olaya.”
Takeshi’s Cashew ile Etnik Müziğin Küresel Popülerliği Üstüne
“Bu durumun olumsuz bir yönü elbette küresel yapılar kıstasında ayrıcalıklı bir biçimde müzik yazıyor, besteliyor ve üretiyor olmak. Bu yapılar içinde nerede durduğumuzu hala anlamaya çalışıyoruz, fakat örneğin sabit bir mali gelirimizin olması bile bize bir grup olarak nasıl ayrıcalıklarımızın olduğunu doğrudan anlatıyor. Sanat üretmenin elindeki parayla doğrudan ilişkili olması büyük bir sorun.”
Tendertwin ile Zoom Üstüne
“Daha bugün çok enteresan bir sanal performansa katıldım, Efterklang’ın Casper Clausen’inin solo projesi için Belçika’dan Zoom’a bağlandığı. 25 kişi kapasiteli, herkesin kamerasının açık olduğu, interaktif ve bol ‘green screen’li bir deneyimdi. Sanal videonun genelde duyularımızı ikiye indirgemesine (görme, duyma) karşılık diğer duyuları içermeyi hedefleyen bir olaydı. Hepimizin ödevi bir tatlı, bir tuzlu atıştırmalık; ve özel bulduğumuz bir koku getirmekti. Sinestezili, danslı, piknikli bir deneyimdi… Ha, “Geçen Şubat Londra’da grubun seyircinin arasına karışıp herkesin kol kola şarkı söylediği Efterklang konserinin yerini tutar mı?” dersen, epey net hayır.”
Tindersticks ile İzolasyon Üstüne
“(Man Alone şarkısına çektiğim) videonun sadece Londra’ya dair olduğunu sanmıyorum. Pekala İstanbul’a dair de olabilir. Bence esas olarak bir şehirde yalnız olmakla ilgili bir çalışma. Londra’yı bu noktada özel kılan şey biraz da taksilerinin tasarımı. Londra taksileri sadece arka koltuğunda oturduğun birer araba değil. Sen kare bir alandasın, şoför ise senden uzakta ve aranızda bir cam var. Mahrem bir alan. Sahiden yalnız hissedebileceğin türden bir yer. Piccadilly Circus ya da Shaftesbury Bulvarı gibi kalabalık bir yerden geçiyorsan bile bir şey değişmiyor. Binlerce insanın arasından geçtiğin oluyor, yine de izole bir konumdasın. Bu beni zamanla çok etkiledi”.
Tolga Baklacıoğlu ile Provokasyon Üstüne
“Albümün hikayesi, kişisel olarak insan zihninin karanlık yönleri, geçmişten gelen tecrübelerle biriktirdiği korkuları, kendi içindeki çekişmeleri ve çelişkileri üzerine kurulu. Bir anlamda, yaşadığımız travmaları ve anksiyeteleri provoke etme, onları ortaya dökme ve insanın kendisi ile yüzleşme cesaretini göstermesi diyebiliriz.”
Tommy Perman ile Mutlu Sesler Üstüne
“Mutluluğun öznel bir kavram olduğuna tümüyle katılıyorum, herkes de farklı yorumluyordur zaten. Arkadaşlarımın gönderdiği sesler mail kutuma ulaştığında ise bu seslerde bazı ortak temalar olduğunu fark ettim: Doğa, evcil hayvanlar, çocuklar, yaratıcı faaliyetler, müzik üretmek… Elbette kapsamlı bir araştırma projesi yürütmüyorum, ancak bunlar birçok kişiyi mutlu eden şeyler gibi görünüyor.”
Xiu Xiu ile Değişen Sosyal Dinamikler Üstüne
“Nirvana sahneye çıkmadan evvel dinlediğin müzikler ile arkadaş grubun arasında daha derin bir sosyal ilişki vardı. Müzik şimdiye kıyasla çok daha büyük bir kültürel kimlik belirteciydi. Ben çocukken hiçbir sporcuyu The Cure dinlerken göremezdiniz, ya da beyaz bir çocuğu hip-hop dinlerken… Şimdi herkes her şeyi dinliyor.”
Whilk & Misky ile Yeni Konserler Üstüne
“Türkiye’de çalmamız için çokça güzel teklif aldık, ancak hala kırmızı listedeki bir ülke olduğu için geri çevirmekten başka şansımız yoktu. Bir an önce orada çalabilmeyi çok isteriz açıkçası. Kitleyi, enerjiyi ve genel atmosferi çok sevmiştik. Orada gördüğümüz sevgi bazen fazla gelebiliyor bana :). Derhal geri dönüp çalmak için sabırsızlanıyoruz!”