Söyleşi: Kamikaze Palm Tree

Kapak Fotoğrafı: Nikki Milan Houston

ABD’li deneysel ikili Kamikaze Palm Tree ile henüz tanışmadıysanız tanışın. İkinci albümleri Mint Chip geçtiğimiz günlerde Drag City etiketiyle yayınlandı, bize de soruları kendilerine iletmesi kaldı. Aşağıda okuyabilirsiniz.

Sizinle ilk kez tanışanlar için kendinizi tanıtabilir misiniz?

Dylan: Selam! Ben Dylan Hadley. Grubun davulcusu ve vokaliyim.

Cole: Ben de Cole Berliner, grubun gitaristi. Biraz vokal de yapıyorum. İkimiz şarkıları ortaklaşa yazıp aranjmanları birlikte yapıyoruz.

Hayranlarınız içinde Osees’ten John Dwyer var. Sizin hayranı olduğunuz, müziğinize ilham vermiş olabilecek başlıca sanatçı ve gruplar kimler?

D: Hem bayıldığım hem de sound’umuza kesinlikle ilham vermiş gruplar içinde Slapp Happy, Mayo Thompson, Anthony Moore ve Captain Beefheart var.

C: Hepsine katılıyor, bir de şu isimleri eklemek istiyorum: Frank Zappa, Micachu ve Amerikalı blues/jazz müzisyenleri, Lightnin’ Hopkins, Mary Lou Williams, Johnny Otis, the Rockets gibi isimler.

İkinci albümünüz Mint Chip yayınlandı. Aynı anda minimalist ve deneysel tınlayan bir iş. Bu albümün sizin gözünüzdeki anlamı nedir ve nasıl ortaya çıktı?

D: Benim için bu albüm bir kendimizi keşfetme fırsatıydı. Good Boy albümümüzde daha çok gençtik. Daha 18, 19 yaşlarındayken yazıp kaydettiğimizde. O zamandan beri Cole da ben de çok büyüdük. Bu albüm için genç ve yalın ruhlu bir sound’un üstünde çalışıp o sound’u geliştirdik. Albümün yapımcılığını üstlenen Tim Presley, basçı John Puklavatez ve ses mühendisi Spencer Hartling şarkılarımızı şekillendirmekte bize yardımcı oldular. Birçok şarkıyı öncekinden farklı metotlarla yazdık. Bununla profesyonel ekipmanlarla şarkı yazıp kayıt yapmamızı, demoları bu şekilde ortaya çıkarmamızı kastediyorum. Böylelikle fazladan katmanlar ekleyip sound’ı anbean geliştirebildik.

C: Katılıyorum. Ses düzeyinde daha gelişmiş bir kayıt, yeni şeyler denemek istememiz sonucu ortaya çıkan bir iş. Başladığımızda yeni bir albüm yapmak istediğimizi bilsek de tam olarak nasıl bir şey istediğimizi bilmiyorduk. Bizde evde demo kaydetmeye başladık; ne hoşumuza gitti, ne güzel oldu, ne olmadı görmüş olduk. Müzikal anlamda kaos ve eğlence arasında güzel bir denge kurmaya çalıştık. Nihayetinde bu albüm, zihnimizi nelerle doldurduğumuzu ve zamanla nasıl değiştiğimizi yansıtıyor.

Albümde hangi enstrümanlar ve araçlarla deneyler yaptınız?

Bu defa stüdyoda daha fazla deney yapmak istedik. Çok sayıda yeni malzeme ekledik çorbaya: Akustik piyano, keman, klarnet, çeşit çeşit garip synth’ler ve elektronik orglar. Behringer Monopoly bu albümde gizli silahımız oldu adeta.

Sizce ilk albümünüzden bu yana neler öğrendiniz ve kendinizi nasıl geliştirdiniz?

C: Bence şarkı yazım usulümüz dönüşüm geçirdi. Bazı açılardan daha ışıl ışıl, popvari bir şeye evrildi, bazı açılardan daha aykırı bir şeye. Sanki nispeten sade önceki albümümüzle kıyasla aynı anda daha dazla şey oluyor bu arada.

D: Güvendiğimiz iyi insanlarla çalışmanın önemini de öğrendik. Hedeflerinize ulaşmak böyle çok daha kolay oluyor, (plak şirketimiz) Drag City de bir rüya takım adeta. Bir de müzikal içgüdülerimize güvenip bu içgüdülerin üstüne gitmeyi öğrendik.

Kamikaze Palm Tree’nin gelecek planları neler? Hayallerinizdeki nihai hedef nedir?

D: Bence olabildiğince turneye çıkıp eğlenmek istiyoruz ikimiz de. Şahsen mümkün olduğunca süre bu grubun bir parçası olup bize odaklanmak isterim.

C: Aynı şekilde. Stüdyo kayıt yapmayı sevdiğimiz kadar turnede canlı müzik yapmayı da seviyoruz. İkisini de olabildiğince çok yapabilmek hayalimiz olur. Bir de Kamikaze Palm Tree diyarlarında durmadan yeni şeyler deneyebiliyor olmak. Ayrıca bir gün Türkiye’de çalmayı da çok istiyoruz!

Bundan 100 yıl sonra sizin anınıza dikilecek bir taşa şarkı sözlerinizden birini yazdırabilecek olsanız neyi seçerdiniz?

“It’s a corndog.” 

Kamikaze Palm Tree’nin resmi sitesine şuradan, Bandcamp profiline şuradan ulaşabilirsiniz.