Onur Özdemir: “Hayat’tan Türemiş Sonsuz Başlığa…”

Onur Özdemir, namıdiğer Onurr 2000’lerin başında Sakin grubuyla hayatımıza girdi. Grubun tek stüdyo albümü Hayat, günümüzde yerli alternatif sahnede bir anıt misali dikiliyor adeta. Haliyle Sakin’in ikinci albüm demolarına artık Hayata ismiyle müzik platformlarında ulaşabiliyor olmak, nice insan için çok değerli bir hadise.

Hayata‘nın şerefine Özdemir’e ulaştık ve albüme, geçmişe, bugüne ve ötesine dair keyifli bir söyleşiye imza attık.

Öncelikle pandemi döneminde nasılsın, keyifler yerinde mi? Bu dönem hayatında neler değişti?

Her müzisyen gibi eve kapanma haline alışkın bir insanım ben de, pek değişen bir şey olmadı. Ama dünyanın kapanma hali üzerine çok kafa yorduğumdan, içimde sürekli bir gerçek ötesi zamanlardan geçiyoruz telaşı, bir nevi gerginliği kaldı diyebilirim.  

Sakin’in ikinci albüm demolarını yıllar önce Soundcloud üzerinden yayınlamıştın. Şimdi ise müzik platformlarında Hayata ismiyle paylaşarak hayranlarına güzel bir sürpriz yaptın. Hikayenin arka planına değinelim biraz. Nasıl doğdu, gelişti bu düşünce? 

Zamanlar değişiyor ve müzik dinleme pratikleri de değişiyor maalesef.

Her ne kadar daha önce bu şarkıları / demoları bir fanzin kafasında yayınlamış olsam da, insanlar sürekli dijital mecralarda bu demoların olması gerektiği üzerine mesajlar atıyorlardı. Ben de böyle sıralı, mix-masteringli bir haliyle tarihe bırakmak istedim açıkçası. Güzel oldu. 

Bir de bu albümde yer almayan, yarım kalmış şarkılar var kanalında. Onları tamamlama planların var mı, anlık güzellikleriyle mi kalacaklar?

Bazı şarkılara geri dönüp, onları baştan kaydediyorum, “Bizim Değil”, “Seninle” gibi. Herhalde önümüzdeki yaza EP olarak çıkmış olur. Ama Sakin zamanında demo diye kaydettiğim her şeye geri dönemem, bazıları çok eksik ve vasat maalesef.

Diğer sanatçılara verdiğin şarkıları (Göz Göre Göre gibi) kendi isminle ayrıca yeniden kaydetme ve yayınlama gibi planların var mı?

Sakin sonrası yazdığım, başka artistler tarafından söylenmiş şarkıları cover’lamak için bence biraz daha bekleyeceğiz.

Siz şarkıyı S.O.S. isimli tek konser için kurduğumuz orkestradan dinlediğiniz için Sakin’miş gibi geliyor 🙂 Ama aslında o şarkıyı sakin dağıldıktan sonra Berlin’de yazmıştım. 

Hayata oldukça anlamlı, güzel bir başlık olmuş. Sakin devam etseydi de bu başlıkla mı çıkacaktı, yoksa yıllar sonra geriye dönüp bakınca gelen bir sevgi ifadesi mi?

İkisi de.

Hem bir taraftan ilk albüme ithafı çağrıştırması; hem de ismin -e halinde olması bu başlığı seçmemde etkili oldu. Artık hayat kelimesini duyduğum anda gözlerim doluyor; Sakin’den veya albümden bağımsız olarak, acayip büyülü bir kelime benim için. Hayat’tan türemiş sonsuz başlığa bulayabilirim kendimi, sıkıntı yok 🙂 

Sakin hayatına Boğaziçi Üniversitesi’nde başlamıştı. Bir başka Boğaziçili olarak o dönemden aklında kalan eğlenceli konser anıların vardır diye düşünüyorum. Paylaşmak istediğin var mı?

Demir Demirgil Salonu’nda verdiğimiz, hayatımızın ilk solo konseri. Tüm şarkıların normalden %30 filan daha yavaş bir bpm’de çalınmış kaydı duruyor. İnsanlar nasıl sabredip dinlediler sonuna kadar, ilginç. Bayağı musical happening tarzı bir ayindi diyebiliriz! 

Sakin’in ilk zamanlarında bir röportajında “Sezen Aksu gibi şarkı sözü yazarsam nihai amacıma ulaşacağım” gibi bir cümle kurmuştun. “Denek Hayatım”, “Bahar Sunağı”, “Kurtlu Kuyu” gibi şarkılarla aslında o dönemde kişisel dertlerden ve klişeleşmiş aşkı anlatan şarkılardan sıyrılıp; duygularını, acıları ve acılarını şairane bir şekilde yansıtmıştın. Sezen ile farklı kulvardasın ve jenerasyon farkın var elbet ama bugün dönüp baktığında bunu becerdiğini hissediyor musun?

Helal olsun, laflara bak 🙂 İnsan gençken coşkulu ve cüretkar tabii, bağlamıyor sözleri kendini… Söz yazmak, şarkı yapmak garip bir kurgu ve son derece insani bir geleneğin parçası olduğundan, Sezen bunu gerçekten güzel kavramış ve hala işleyebilen şahane bir şarkı yazarı. Hala nihai amacım mıdır, öyle bir amacım kalmış mıdır bilinmez ama sevgim, saygım tabii ki sonsuz. 

Bunu becerdiğimi değil de, belli anlarda o empatik, gözlemci, dilbaz yeteneğe yaklaşabildiğimi hissediyorum evet! 

Bizim Büyük Çaresizliğimiz’in ardından başka bir filmin müziklerini besteleme düşüncen oldu mu? Olduysa hangi film için bu isteği duydun?

Bir iki kez bazı işlere başlandı, sonra kesildi. Müzisyen olarak aranjörlükten geri vokalistliğe, gitaristlikten alkış sample‘cılığına kadar yapılabilecek her şey beni acayip mutlu ediyor. O yüzden film müziği yapmak isterim ama profesyonel hayat garip işliyor, bir şekilde birilerinin gündeminde olmak gerekiyor. Benim kendi gündemim zaten yoğun ve ritüelleri, belli rutinleri var; aklıma gelmedi pek… 

Neler sana ilham veriyor son dönemlerde, neleri dinliyorsun? Seni sıkı takip eden kişilere şunu okuyun ya da dinleyin dediğin neler var?

Gilsons çok dinledim 2020’de. Tierra Whack, Troye Sivan yine deli repeat‘te isimlerdi.

Yola MySpace günlerinde çıkmıştınız Sakin olarak. Şimdilerde devir Spotify başta olmak üzere streaming platformlarının devri. Sence o günlerden bugüne müzisyenlerin görünürlüğü ve kazancı açısından olumlu – olumsuz neler değişti?

Sanırım artık bir müzisyenin tek başına yapabileceği birçok şey var; veya daha kolay. Şarkıyı yazmak, kaydetmek, klibini hazırlamak, streaming platformlara yükleyip bunun kontrolünü yapmak, gelirini (az veya çok) elde etmek eskiye oranla çok daha kolay halledilebilecek şeyler. Böyle olunca müzisyenin olanakları ve özgürlüğü de genişlemiş oluyor tabii. 

Ama eskiden hayatımızda olmayan view / play count da müzikal gündemin büyük kısmını kaplıyor, bu üzücü bir şey. Şahsen pek listelere bakan birisi değilim, ama etrafımda müzisyenlerin sürekli görüntülenmeleri veya dinlenmeleri üzerinden keyiflenmeleri / hayıflanmaları komik geliyor. Aman salla işte, zaten meşhursun, bak keyfine, ne yapmak istiyorsun yap! 

Sakin Tribute Band ile yollara koyulmayı planlıyorken pandemi engeline takıldın. Bu şartlar altında müzik sektörünü neler bekliyor sence, gelecek planların neler?

Sonumuz hayrolsun, gerçekten zor bir seneydi müzisyenler için. Zaten duygusal insandır müzisyen dediğin, duygular, kırgınlıklar, yokluklar şelale. Ne diyeyim, milletçe doğru bilimsel hamleler sonucu, bir an evvel biten bir pandemiden ve yaklaşan konserlerden konuşuruz bahara umarım…

Diğer personan olan Onurr ile ilgili nasıl planlar var? Bu sene 3 tane parça yayınladın. Önümüzdeki dönemde yeni parçalar gelecek mi?

Evet, hazırladığım birkaç parçam var. Kayıtları devam ediyor. Yılbaşı sonrası gidişata göre karar vereceğim herhalde, ne yapmak istediğimi. Ama elimde olan tüm işleri (Onurr / Onur Özdemir) bitirmek ve yayınlamak gibi bir hedefim var 2021’de diyelim.

Eklemek istediğin bir şey var mı?

Herkese güzel seneler! 

Kendi kendimize geçireceğimiz son yılbaşı olmasını diliyorum…