Spotify’dan Tartışılan Yenilik

2006 yılında kurulup 2013’te bünyesine Türkiye’yi de katarak hızla büyüyen, sunduğu kişiselleştirilmiş müzik seçkisiyle her birimizin bilimum teknolojik aletine sızmayı başaran Spotify, dünyada olduğu gibi ülkemizde de Apple Music’i sollayıp popülerliğini sürdürüyor. Bir yandan da kendini güncellemeye devam ediyor. Spotify’ın geçtiğimiz günlerde duyurduğu yeni özelliği ise her sektörün oldukça olumsuz etkilendiği pandemi günlerinden, müzik sektörü yeterince nasibini almamışçasına müziğe yeni bir darbe niteliğinde.

Bu yeniliğe göre sanatçıların ve plak şirketlerinin belirledikleri bazı şarkılar için sanatçılara daha düşük miktarda telif ücreti ödenecek. Bunun karşılığında da bu seçilmiş şarkılar, çeşitli algoritmalarla dinleyicilerin karşısına daha sık çıkacak, bir nevi görünürlük elde edecek. Pek çok sanatçı ve plak şirketi bu özelliği “rüşvet” niteliğinde görüp sert bir şekilde eleştirirken; Spotify yetkilileri “adil, demokratik ve erişilebilir” diyerek kendilerini savunmakla yetindi.

 Aslında sanatçılar yıllardır Spotify’ın düşük telif ücretlerinden şikâyetçiydi. Hatta üyeleri arasında Galaxie 500, Downtown Boys, Speedy Ortiz’in de bulunduğu The Union of Musicians and Allied Workers; ekim ayında “Justice at Spotify” adlı bir imza kampanyası başlatarak bu konuya dikkat çekmişti. Ancak Spotify’ın bu yakınmalar karşısındaki nihayet adım atarak bulduğu sözde çözüm, sanatçılar açısından hiç de tatminkâr değildi. Nitekim sert tepkileri de beraberinde getirdi.

Sanatçıları ve bağlı oldukları şirketlerini, sırf öne çıkmak adına eserleri arasında bir seçime iten, henüz deney aşamasındaki yeniliğin perde arkasında aslında yine ekonomik sebepler yatıyor. Müzisyenlerin Bandcamp gibi daha cazip mecralara yönelmesi Spotify ve Apple Music platformlarının değer kaybetmesine yol açsa da Spotify’ın yalnızca müzikten değil podcast’lerden de gelir elde ettiğini düşünürsek bu kararın açgözlülük olarak değerlendirmesinde haklılık payı olduğunu söyleyebiliriz.

Öte yandan biz dinleyiciler açısından rastgele açtığımız ya da oluşturduğumuz bir çalma listesinin biz kişiselleştirmeden önce kişiselleştirilmiş olduğunu bilmek, maalesef müzik dinlerken bile özgür olmadığımız gerçeğiyle bizi yüzleştiriyor.

Kaynak 1: Tık.

Kaynak 2: Tık.