Maria McKee – La Vita Nuova

Bir otobiyografi okumaktan alabileceğiniz hazlar, büyük ölçüde La Vita Nuova‘da da mevcut: Hikayeler, yaşanmışlıklar, samimiyet, öze yönelik değerlendirmeler… Maria McKee işte tam da bu içten perspektifi sunarak senenin şimdiye kadarki en iyi albümlerinden birini yaratmayı başarıyor. Açılışta yer alan “Effigy of Salt”ın operavari tonundan itibaren dinleyiciyi avucunun içine alıyor, bunu yaparken de bugüne dek hakkıyla edindiği “folk şarkıcısı” kimliğinden sıyrılıp ötesini buluyor, kariyerinde yeni bir sayfa açıyor.

Nasıl yaşanmışlıklar var peki bu şarkılarda? Örneğin McKee’nin ağabeyi, Love grubunun rahmetli vokali Bryan MacLean ile şömine başında oturup şarkılar söylemeleri. Örneğin Pulp Fiction filminde yer alan bir şarkısı (“If Love Is A Red Dress”) ile popülerliğini arttırdığı günler. Örneğin dobra bir LGBTİ aktivisti olarak yıllardır ettiği kelamlar ve insanlara sunduğu ilham. Örneğin son albümü Late December’ın ardından 13 yıllığına ortadan kayboluşu. Bir kayboluş ki onca yılın ardından tekrar ortaya çıktığında yazar Dante Alighieri imzalı bir eserin ismini albümüne uygun görerek onun izinden, büyük ve ihtişamlı bir şeyler yaratmanın arayışına girmiş. Barok usulü zengin armonileriyle insanı durmaksızın şaşırtan ve etkileyen, hiçbiri sırf laf olsun diye orada bulunmayan 14 şarkıdan mürekkep bir yolculuk çıkmış ortaya.

Folk ruhunu doğrudan denebilecek biçimde yansıtan “Page of Cups”, piyano odaklı “I Should Have Looked Away”, Kate Bush‘u hatırlatan bir asaletle, hürriyetle döşeli “Right Down to the Heart of London”, etkileyici aşk baladı “La Vita Nuova”, epik serzeniş “Courage”, akıllara ağabeyinin Love ile yaptığı şarkıları getiren “I Just Want To Know That You’re Alright” gibi şaheserler, geriye kalan şaheserleri görmezden gelmenize yol açabilir, buna izin vermemeli. Nasıl ki bir kitabı atlaya atlaya okumak anlatıdan alım yeteneğinizi azaltır, La Vita Nuova‘yı da organik bir bütün olarak görüp kabullenmek ehemmiyet taşıyor.

Üstünde uğraşılmış orkestra düzenlemelerinin içsel boyutuna çok şey kattığı La Vita Nuova, zengin altyapısıyla kimilerine aynı anda çok fazla şeyi temsil etmeye çalıştığını düşündürebilir. Oysa ki McKee tam olarak böyle bir çok boyutluluğun peşine düşmüş, zihnini kemiren her şeyi dürüstçe ve hayatın kendisi kadar kapsamlı biçimde ortaya koymuş gibi görünüyor. Bu samimiyet size de başarıyla geçiyorsa fazla söze gerek yok, dinleyin ve dinletin.