Mekan: Garaj İstanbul
Tarih: 2 Kasım Cumartesi
Anathema
Anathema 2 Kasım’da tekrar ülkemize geliyor. İlk dönemleri doom metal çevresinde geçen grup, özellikle 1996 tarihli Alternative 4 albümünden itibaren pscyhedelic rock’a doğru bir geçiş yaptılar ve ülkemizde de bu dönemden sonra oldukça sevildiler. Daha önce İstanbul’un yanı sıra, Ankara, İzmir ve Eskişehir’i ziyaret etmiş olan İngiliz grup, bu kez akustik performanslarıyla Garaj İstanbul’da olacak. Kaçırmak istemeyebilirsiniz.
Mekan: Peyote
Tarih: 2 Kasım Cumartesi
Indie City
Güzide şehrimiz İstanbul’un indie sahnesinin en iyi isimlerini bir gecede duymak isterseniz sizi Peyote’ye bekleriz. Tüm gece aralıksız sürecek performans silsilesi saat 21.00’de alt katta başlayacak. Alt kat programında Bokehh! Da Poet canlı performansları, Dalt Wisney, Men With a Plan gibi isimler ise DJ setleriyle sahne alırken; 2. katta The Away Days, Pullahs, Astrofella ve Milankundura olacak. 2. Kattaki performanslar ise 22.30 da başlayacak. Ücretsiz olan etkinlik İstanbul indie piyasasının bu sıralardaki en iyi etkinliği olabilir. Hatta böylesini bu yıl içinde bir daha bulamayabilirsiniz.
Mekan: Babylon
Tarih: 5 Kasım Salı
Meriva
2007’de kurulan fakat seslerini tam olarak, 2012 yılında katıldıkları Türkiye’nin en iyi ses yarışması Be The Band’i kazanarak duyuran grup, Meriva. Reuben De Lautour, Alp Turaç ve Pieter Snapper gibi isimlerle birlikte kotardıkları ilk albümlerini Babajım Records etiketiyle Kasım 2013’de çıkarmaya hazırlanırken albüm lansmanlarını Babylon sahnesinde yapacaklar ve hepimizi bekliyorlar. Albümün ilk klip çalışmasını “Hep Beraber Yalnız” isimli parçaya çeken grup, klasik Türk rock duruşundan kaçarak çok başarılı bir iş yapıyor. Bu senenin Rock’n Coke ve Eksen on Fair festivallerinde de boy gösteren ve gerçekten başarılı performanslar veren grubu kapalı bir mekanda izlemek oldukça keyifli olacak. Ülkemizin geleceği en parlak gruplarından birini ilk gecelerinde yalnız bırakmayın olur mu?
Mekan: Roxy
Tarih: 8 Kasım Cuma
Evgeny Grinko
Ülkemiz bu naif piyanist ve bestekârı “ağzında sigarayla piyano çalan adam” olarak tanıyor. Google’a yazdığınızda bile direkt karşınız Evgeny Grinko çıkıyor. Grinko’nun müziğini bir klip veya şarkıya bağlamadığınızda, kendisini minimalist ve neo-klasik müzik tarzlarının temsilcisi bir Rus besteci olarak görebilirsiniz. Grinko ve küçük orkestrası bizleri “Everything is Illuminated” veya “Goodbye Lenin” filmlerinin bir sahnesindeymiş gibi hissettirmek için 9 Kasım’da Roxy’ye geliyor. Evgeny Grinko ile ilgili daha fazla bilgiyi ise şuradan elde edebilirsiniz.
Not: Performansdan önce ise Kıyı Müzik şarkıları Roxy’de sizi Evgeny Grinko’ya hazırlayacak.
Mekan: Babylon
Tarih: 9 Kasım Cumartesi
Warpaint
John Frusciante’yi canlı canlı dinleyememenin acısını desteklediği grubu canlı izlemekle çıkarabilir miyiz bilemem ama Warpaint’te izlenmesi gereken çok şey olduğu kesin. 4 nadide genç kızımızdan oluşan grup, indie-rock ile dream pop kulvarında gezinirken “Elephant” ve “Undertow” gibi şahane besteler yapmışlar. Kısa sürede indie camiasının dikkatini çeken grup için hala bir kanaatiniz oluşmadıysa, Warpaint’in bazı parçalarının yer aldığı bir kaç toplama albüm size yardımcı olabilir: NME Radar, True Blood Season 4 OST, We were so turned on- Tribute to David Bowie. 9 Kasım’da Babylon’da sahne alacak grubu kaçırmamanızı tavsiye ediyoruz.
Mekan: Salon İKSV
Tarih:9 Kasım Cumartesi
Austra
Gelelim bu ayın en güzel çakışan etkinliğine, İstanbul aynı gün 1 saat farkla hem Warpaint’i (Babylon) hem de Austra’yı (Salon İKSV) ağırlayacak. Austra, Royksopp, Portishead, Lamb gibi grupları temel alıp, üzerine yeni şeyler katmaya çalışan bir topluluk. 2011 yılında çıkardıkları ilk albümleri Feel It Break’den sonra bu sene Haziran ayında ikinci albümleri Olympia’yı ise Paper Bag etiketiyle piyasaya sürdü. Synth pop, electronica, trip-hop ekseninde oldukça başarılı 2 albüm icra eden grup, bizleri oldukça zor bir seçim yapmaya zorlayacak. Warpaint mi, Austra mı?
Mekan: Salon İKSV
Tarih: 13-14 Kasım Çarşamba/Perşembe
The John Scofield Uberjam Band
Salon İKSV yine bir caz duayenini ağırlıyor. Miles Davis, Chet Baker, Herbie Hancock, George Cook gibi isimlerin gitaristliğini yapmış bir isim olan John Scofield, triosuyla birlikte Salon İKSV sahnesinde olacak. Bebop tarzının en önemli isimlerinden olan bestecinin 27 albümü bulunmakta (katkıda bulunduğu veya toplama albümler dâhil değil). Modern caz gitaristleri arasında en iyilerden kabul edilen Scofield, sadece jazz ile değil yaptığı fusion, funk ve rock işlerle de kendisini kanıtlamış bir sanatçı. Geçtiğimiz ay yayımlanan ‘Uberjam Deux’ albümü turnesi içerisinde 2 gün boyunca Salon İKSV’de boy gösterecek. Bir yaşayan efsaneyi daha canlı izleme fırsatını kaçırmayın!
Mekan: Peyote
Tarih: 16 Kasım Cumartesi
The KVB
Post punk ve shoegaze, gittikçe popülerleşen ve bu durumun sonucunda da örneklerini daha fazla dinleme/tanıma şansını yakaladığımız tarzlar. The KVB ise son dönemde tanıdığımız ancak belki de bu akımın içindeki en iyi işlerden birkaçına imza atmış bir isim. 2010 yılından itibaren aktif olan The KVB, geçtiğimiz üç yılı oldukça verimli kullandı. Şimdiye kadar 2 LP, 2 EP çıkaran ikili, shoegaze’in minimal synthlerini, enerjik drum machine ritimleriyle birleştirerek dinleyicilerini istemsiz bir şekilde dans ettiriyor. İnternet üzerinden ön satışa çıkan 3.albümleri ertesinde The KVB, Peyote’yi karanlık bir dans pistine çevirecek. İkiliye ön ayak olacak isim ise ülkemizden Kim Ki O olacak. Ekin Sanaç ve Berna Göl’den oluşan ikili tekinsiz performanslarıyla seyircilerini The KVB’ye hazırlayacak. Dansla dolu karanlık bir gece için kollarınızı bile feda edebilecek durumdaysanız, Peyote’ye bekleniyorsunuz.
Mekan: Salon İKSV
Tarih: 19-20 Kasım Salı/Çarşamba
Ólafur Arnalds
“Rüyalarınızın soundtrack’ini yapan adam”
Bir yerde okumuştum de nereden hatırlamıyorum, Ólafur Arnalds’ın müziği için en iyi tanımlama buydu sanırım. İzlanda’dan dünyaya yayılan minimalist, neo-klasik müziğin en önemli temsilcilerinden Ólafur Arnalds, 3 stüdyo albümü, 5 EP ve dört film müziği albümüne sahip. Son albümü For Now I am Winter bu sene içerisinde yayımlanan besteci, 19-20 Kasım tarihlerinde Salon İKSV’de Türk dinleyicisi ile ikinci kez buluşuyor.
Mekan: Babylon
Tarih: 21 Kasım Cumartesi
John Grant
Size sadece müzik dinletecek, başka diyarlar götürecek büyülü bir ses mi arıyorsunuz; karşınızda John Grant. Alternatif müziğin en önemli ama az tanınan gruplarından The Czars’ın frontman’i olan John Grant grubun dağılmasının ardından solo albümleriyle fanlarını tatmin etmeye devam ediyor. Ne kadar iyi bir müzisyen ve söz yazarı olduğunu solo olarak da kanıtlayan müzisyen; güçlü olduğu kadar etkileyici olan vokalini, atmosferik bestelerle birleştirince ortaya The Czars’dan çok daha iyi bir iş çıkarmış. Babylon’da vuku bulacak olan efkârlı gece, Grant’e olan saygınızı daha da arttıracak.
Mekan: Salon İKSV
Tarih: 21-22-23 Kasım Perşembe/Cuma/Cumartesi
Ane Brun
Norveç’in belki de en önemli müzisyenlerinden Ane Brun Salon İKSV’de. Indie ve folk müziğin başarılı temsilcisinin şimdiye kadar 6 LP’i bulunuyor. 2005 tarihli “Duets” ise Brun’un en başarılı albümü olarak kabul edilmekte. Madrugada, Syt Matters gibi farklı isimlerle yaptığı düetlerle oluşturulan albüm ayrıca Norveç’te ‘Double Platinium” plak kazandı. Tarzı Tori Amos, Feist, Heather Nova gibi isimlere yakın duran Ane Brun konseri Kasım’ın kaçırılmayacak konserlerinden biri.
Mekan: Babylon
Tarih: 27 Kasım Çarşamba
Emily Wells
Belki de ayın en merak uyandırıcı etkinliği 27 Kasım’da gerçekleşecek. Tek başına orkestra, çoğu grubun veya müzisyenin kullanmaya yanaşmayacağı enstrümanların prensesi Emily Wells, Babylon’da sahne alacak. 1982 doğumlu sanatçı genç yaşına rağmen oldukça üretken. Şimdiye kadar 6 albüm, 3 EP yayımlayan müzisyen umuyoruz ki ünlü canlı performanslarından birini sergileyerek, yetenekleriyle kendimizi sorgulatacak. Ender bulunacak bu geceye bekleniyorsunuz.
Mekan: Salon İKSV
Tarih: 29 Kasım Cuma
A Taste of Norway: Flunk
Salon İKSV’nin bu ayki konsept konserlerinden bir tanesi Flunk. Norveç rüzgarının sert tarafını hiç göstermeyen bir topluluk olan Flunk 2000 yılından bu yana aktif. 2002 yılında, New Order klasiği Blue Monday parçasına yaptıkları cover ise tanınmaya başlamalarına vesile oldu. Telepopmusik ve Zero 7 gruplarına yakın bir müzikal anlayışı olan grup, İskandinavya’nın ne kadar bereketli topraklar olduğunu bize hatırlatacak.
Mekan: Babylon
Tarih: 30 Kasım Cumartesi
Wax Tailor
Asıl adı Jean Christophe Le Saout olan Wax Tailor aslen bir prodüktör. 2001 senesinden itibaren trip-hop, hip-hop ve down tempo tarzlarını kendi reçetesiyle harmanlayarak oluşturduğu albümlerle ismini daha geniş kitlelere ulaştırdı. Sonuncusu 2012’de olmak üzere toplam 4 LP ve 1 EP kaydı bulunan isim, nadiren yaptığı remixlerle de eleştirmenlerden geçer not almayı başarıyor. Canlı performansları için pek çok bileşenden de (çello, yan flüt, MC gibi) yararlanan DJ, dans etmeyi bilmeseniz de sizi ufak bir yaprak gibi salındıracak, ritim duygunuz yoksa bile ayağınızla hafif hafif ritim tutturacak. Babylon’daki bu geceden sonra “Bir yerlere gidip, dans edelim mi?” diye bile sorabilirsiniz.
Yalkı Akçay
