Duster’dan bir diğer slowcore klasiği: Together

1 Nisan sabahı -cidden şaka sandık- yeni albümüyle sürpriz yapan San Jose, Kaliforniya çıkışlı malum slowcore ekibi Duster bulunduğu müzik sahnesinden hiç kopmamışçasına geri geldi; hem de tam bahar vakti, beş yıllık ve sağını solunu burkarak ancak ses verebilen kulaklıkla, cereyan yapan evde müzik dinleme günleriyle birlikte. 2019’da da self-titled albümleri ile 19 yıllık hiatus’ı sonlandırdıkları için ve Clay Parton, Canaan Dove Amber, ve Jason Albertini’nin dönem aralarına serpiştirdikleri Mohinder ve Valium Aggelein gibi çeşitli başlıklı projelerde de buluşmuş olduğunu düşününce, böyle beklenmedik sahalara dönme anlarını huy edindiğini varsayabiliriz.

Albümde; olgunlaşmış bir 90’lar grubu artık yavaştan yaşını ve müzik dünyasındaki yeni yerini kabulleniyor; eski birleşmeleri ve ayrılmaları tekrar tekrar canlandırmak için can atıyor en açık tabiriyle. Belki de tam da bu sebeple Duster, bu albümde kendi tonundan neredeyse hiç ödün vermemiş; hatta eski günlere istinaden özellikle aynı atmosferi yakalamak için bolca ter dökmüş.

Albümdeki parçaların her biri, herhangi bir dijital müzik platformunda yayımlanmasından bir gece önce, grubun kendi Youtube kanalından video klipleriyle birlikte paylaşıldı.

İlk şarkı New Directions, “I’ve lost hold and become old and turned some dust to gold.” ile Duster’ın eskilerinden Gold Dust’a (Stratosphere, 98) referans yaparak başlayınca, albümün amacı da anlaşılıyor. Ne değişirse değişsin, aklının bir ucunda yer edinmiş anılara tutunma arayışı tipik bir davranış; Duster’ın bütün işi gücü de bu.

Together’ın eski albümlere benzediği gibi kendi içindeki benzerlikleri de söz konusu; Retrograde upstroke, Sleepyhead ise downstroke ile benzer ritimlerle başlıyor ama Sleepyhead sırasında çok daha lo-fi davul tınıları ve reverb kullanılıyor. Retrograde’in bitkin ve umursamaz tavrının yoğunluğu, şarkının sonuna doğru dağılıyor; “It’s not too late to change your mind / And play in retrograde”

Diğer albümlere göre daha temiz bir kayıtla, değişmeyen droney enstrüman yapısı ve klasik wah pedal, spring reverb kullanımını -dinleyici farkında bile olmadan- belirsiz bir duruma sokan tonuyla; aslında kendini sık sık tekrar etse de dinlemekten bıkmayacağınız bir diğer Duster işi.