The Microphones – Microphones in 2020

Phil Elverum indie folk’u deneysel dokunuşlarla dönüştüren kariyerinde acı tatlı çok şey yaşadı. Eşi Geneviève Castrée’yi geçtiğimiz yıllarda kaybetmesiyle bu deneyimlerin acı tarafı epey baskın bir hal aldıysa da hayat bu kadar tekdüze ya da açıklanabilir değil, onun da bunu çok iyi anladığını Microphones in 2020’de ayan beyan gözlemliyoruz.

Elverum’un ilk göz ağrısı The Microphones’u 13 senenin ardından hayata döndürdüğü Microphones in 2020, sadece upuzun bir şarkı değil, aynı zamanda görsel-işitsel bir otobiyografi kitabı. “Her şeyin hakiki doğası”nın peşinden, geçmişin ve yaşanmışlıkların tuttuğu fener eşliğinde koşturuyor ilkin. Dakikalar geçtikçe yaratıcısının hayatını tüm görkemi ve gizemiyle aynı anda hem ifşa edip hem de biraz daha muğlaklaştırıyor. Zira Elverum gençlik yıllarıyla bugün, hayaller ile hakikat arasında gidip gelirken içini dökmekle kalmıyor, anılarının birçoğunun bugün bile kendisi için sır dolu olduğunu keşfediyor. “Her şeyin hakiki doğası asla dibini görmeyen bir şelaledir,” diye devam ettiriyor düşüncelerini.  O gerçekleri kovaladıkça gerçekler peşinden geliyor, kavuşma gerçekleşmiyor, öyle bir anın aslında hiç beklenmediğini öğreniyoruz. “Hiçbir şey hakiki değil,” diyor sonlara doğru, “Titreyip kahkahalar atan bu rüzgar dışında.”

Hem şarkı sözleri hem de müzik üslubundan referans aldığımız biraz daha somut gözlemler yapalım. 44 dakika boyunca rahmetli eşi Geneviève Castrée; Mount Eerie’nin Twin Peaks kasabasını andıran kasvetli gölgesi ve o kasvetin ötesindeki gökyüzü; The Microphones’un kuruluşu; Tori Amos, The Cranberries, Red House Painters, Stereolab, Mayhem gibi ilham kaynaklarına kulak kabartışı; The Glow Pt. 2 günleri; gençlik hayalleri, günümüzün bambaşka haletiruhiyesi ve çok daha fazlasına ilişkin kelamlar ediyor Elverum. Gitarıyla buruk bir girizgah yapıp orgla, piyanoyla, davulla şahsi yolculuğuna fazladan derinlik katıyor. Kendi destanını kendi kaleme alıyor, “sonu olmayan” seyahatine dair bilincini ve hafızasını sonsuz bir akışkanlıkla ortaya koyuyor. Böylesi bir bilinç akışı, dışarıdan bakan bizler için inanılmaz hipnotize edici. Sevgili Elverum zihnimizin önünde bir şamana dönüşüyor, bizi karanlık ama büyüleyici kendi evrenine ve bakış açısına aktarıyor.

Hayat, Elverum’un da şarkının sonlarında belirttiği gibi “sadece şimdiden ibaret” bir deneyim. Bu ifade şimdi kavramının doğasını açıklamadığı gibi bize böyle bir borcu da yok. Sırlar, muğlaklıklar bitmez, biz olsa olsa çevremize bakış atıp bu enginliğe kendimizce yorumlar ekleriz. Kimi zaman da  bu yorumlar, Microphones in 2020 gibi ruhumuza dokunan güzelliklere dönüşür.