Sorgu Sual: Billy Corgan ile Nick Cave

Müzisyenlerin müzisyenleri ağırladığı Sorgu Sual köşemizin ilk tefrikasında Marianne Faithfull ile kıdemli dostu Nick Cave‘in sohbetine dalmıştık. Bu defa da Nick abimizin yanına The Smashing Pumpkins vokali Billy Corgan‘ı koyup zamanda geriye gidiyoruz.

1994 yılında gerçekleşen Lollapalooza Festivali turnesindeyiz. MTV muhabirliği işine biraz amatörce soyunan Corgan’ın pot üstüne pot kırarak Cave’in damarına bastığı yukarıdaki video tekrar tekrar izlenmeyi kesinlikle hak ediyor. Tercümesi ise aşağıda. İyi seyirler diler, bir sonraki tefrikada (kim bilir ne zaman) görüşürüz.

Not: Röportaj 1:06’da başlıyor.

BC: Lollapalooza turnesine nasıl dahil oldunuz?

NC: Menajerim beni arayıp bu olaydan haberdar etti.

BC: Birikmiş vergi borçlarından değil yani?

NC: Yok, yok. Sadece Amerika’ya bir de bu vesileyle uğramamızın iyi olacağına karar verdik. Burada daha önce de çaldık ve her seferinde zevk… Ya aslında benimle bu röportajın aynısını yapmışlardı. Sen mi yazdın bu soruları şimdi?

BC: Bunlar benim sorularım değil, Nick. Kendime pay çıkarmıyorum…

NC: MTV bu soruların aynısını sormuştu bana!

BC: Tamam, o zaman sana farklı bir soru sorayım.

NC: Uyar.

BC: Başta İngiliz gruplar olmak üzere birçok Avrupalı grubun Amerika’da başarı yakalamakta zorlandığını görüyoruz. O yüzden bence bu festival fikri sizin için iyi. Peki bu defaki girişimin niye öncekilerden farklı olacağını düşünüyorsun?

NC: Çünkü bunda daha fazla insan var, tek sebebi bu. Ama bak şimdi, bir defa biz İngiliz değiliz…

BC: Özür dilerim, Avustralyalı diyecektim, pardon.

NC: Sonra da…

BC: Ama İngiltere’ye yerleştiniz, orayla özdeşleştiniz sayılır.

NC: Grubumuzda Avustralyalı var, Alman var, İngiliz var. Bir tane Amerikalı bile var.

BC: Biz Amerikalılara genelde yurtdışı tek bir ülkeymiş gibi görünür, malum.

NC: Ama değil.

BC: Özür dilerim.

NC: Her yerden toplanıp geldik sayılır. Ortalıkta dolanıyor, elimizden geleni ardımıza koymuyoruz.

BC: Ben burada tipik bir Amerikalı ergen gibi konuşuyorum, onu diyorum yani. Bizdeki genel algı böyle, bu yüzden…

NC: Kaç yaşındasın ki?

BC: 27.

NC: Ergen değilsin o zaman.

BC: Evet, değilim. Ama işte zihniyetim…

NC: Bir ergenin zihniyetine sahipsin.

BC: Kesinlikle.