Mega Liste: Albüm Kapakları (Bölüm 1)

Albüm kapakları, yalnızca içerideki müziği bize anlatıcı veya sanatçının kişiliğini yansıtıcı unsurlar değildir. Müzisyenlerin, bu kapakların dinleyiciye söyleyecekleri adına bir vizyonu olduğu kadar; bu kapakların tasarımları adına iş birliğine gittikleri sanatçıların bakışının da kapakta büyük rolü vardır. Bu rol, yalnız albümün görselini değil; dinleyici olarak albüme nasıl baktığımızı da etkiler. Bunun bir sonucu olarak albümler; müzik ve resim, fotoğraf veya grafik tasarım arasında uyumlu bir bütün haline gelir. Albüm kapakları, en az albüm kadar anlatıcı rolüne bürünür demek yanlış olmayacaktır. Kimi sanatçılar görsel vizyonlarını farklı müzisyenlerin albümlerinde paylaşırken kimileri belirli müzisyenlerle kurdukları görsel dünyayı beslemeye odaklanırlar. Albüm kapaklarını ve odağımız olacak olan onların yaratıcılarını anlatacağım bu dört kısımlık albüm kapakları yazı serisine başlayabiliriz.

Mike Mills

Mike Mills’in yönettiği 2010 yapımı Beginners filminde bir çizer olan ana karakterimiz Oliver’dan albüm kapağı çizmesi istenir. Kendisinin “The History of Sadness” adını verdiği çalışma grup üyelerinin hoşuna gitmez, ne de olsa patronunun da belirttiği gibi istedikleri yalnızca kendilerinin portreleridir…

Albüm kapakları üzerine bir şeyler yazma fikrini, çok sevdiğim bu filmin sahnesi üzerine aldığım için Mike Mills ile yolculuğa başlamayı borç biliyorum.

Mike Mills hayatı boyunca, Beginners‘taki karakteri Oliver’ınkine benzer bir iş üstlenerek birçok albüm kapağı yaratmıştır. Air’ın meşhur Moon Safari (1998) kapağı, Sleater-Kinney’nin No Cities to Love‘ı (2015), Sonic Youth’un Washing Machine‘i (1995) ve Elliott Smith’in Figure 8‘i (2000) gibi birçok albümün kapağında maharetlerini göstermiştir.

Müzik dünyasına tek katkısı da albüm kapakları üzerinden değildir. Air, Blonde Redhead ve The National başta olmak üzere birçok grupla müzik videoları için çalışmıştır. Air, kendisinin adını taşıyan bir parça bile yazmıştır.

The National ile işi büyütüp I Am Easy to Find albümlerine Alicia Vikander‘in başrol aldığı bir kısa film çekmiştir. Multidisipliner olan Mike Mills’in diğer işlerine de sitesinden ulaşılabilir.

Stanley Donwood

Stanley Donwood; plak dükkanının, sanatın kendisinin değeri olmayan bir karton baskı olduğu “demokratik bir sanat galerisi” olması nedeniyle bu işin kendisini cezbettiğini söyler. Radiohead ile her zaman albüm için kayıt almaya başladıkları süreçle paralel olarak çalışan Donwood; bu sayede ortaya çıkan işin ahenkli olduğunu belirtir.

Stanley Donwood ile yarattıkları albüm kapakları üzerine; ne yapmak istediklerini bilen ama katı sınırlar çizmeksizin özgürce hareket edebildikleri bir alan yarattıklarını ifade eden Thom Yorke, üniversitede tanıştığı Donwood ile ilk kez My Iron Lung‘ın (1994) kapağı için birlikte çalışmıştır. Bu kapak için bir “çelik ciğer” fotoğrafı çekmek amacıyla hastaneye gizlice kamera sokan Donwood, çelik ciğere ulaştığında görüntüsü onu hiç tatmin etmemiş ve bu fikirden vazgeçmiştir.

Eskiden belki de Paranoid Android‘in etkisiyle The Bends‘in (1995) kapağındakinin ağlayan bir android olduğunu sanardım, bu çok büyük bir yanılgı değilmiş aslında. Nitekim görselin Donwood’da yarattığı his de buymuş. Hastaneye kamerasıyla girdiği gün, CPR mankenlerinden birinin kendisine “coşku ve ızdırap duygularını o gün aynı anda ilk kez hisseden bir androidi” andıran görüntüsünü çekmiştir. Bu albümü her dinleyişimizde yediğimiz “vurgunla” can çekişimize ayna tutarak biraz da ayıp etmiştir sanki.

OK Computer‘ı (1997), tablet üzerinde bir ışık kalemiyle çizen ve kendine hiçbir şeyi silmeme kuralı koyan Donwood, renk olarak “beyazlatılmış kemiği” baz almıştır. Bu renk seçimindeki amaç; ölüm temasını alışıldık siyah rengiyle değil, beyazla özdeşleştirmektir belki de. Donwood, albüm kapağının yapım sürecinde nükleer saldırı sonrası her yerin beyaz küller ve dallarla kaplandığı görüntüler gördüğünü anlatmıştır. Bugünlerde daha sık görmeye alıştığımız AI üretimi görselleri andıran bu albüm kapağı, bizlerde de nükleer saldırı görüntüleri görecek kadar sanrılar yaratmasa da, şimdilik belki de, albümün mertebesine yaraşır bir güçtedir.

Kid A (2000) için kayıtların da yapıldığı eski bir malikanede çizimlere başlayan ancak tatmin olmayıp büyük oynamayı seçen Donwood; devasa tuvaller, bıçaklar ve sopalarla tekrar işe girişmiştir. Çizdiği resimleri fotoğraflayan Donwood daha sonra bilgisayarda Photoshop ile düzenlemeler yapmıştır. Çevre sorunları ve Kosova savaşından karlı bir fotoğraftan ilhamını aldığı söylediği görselle hedeflediği şey, bir dağ manzarasının dehşet verici gücünün altını çizmektir. “Dağlar dağlar, yol ver geçem” gibi bir üslup diyebiliriz. Oxford’da da bu naralar atılıyormuş demek.

Kid A berbat geçmiş bir telefon konuşmasıysa Amnesiac‘ın daha çok birinin epey uzun bir sesli mesaj bırakması olarak hissettirdiğini söylüyor Donwood. Amnesiac‘ın (2001) unutulmuş, ancak yeniden keşfedilmiş bir şey hissi vermesi gerektiğine dair takıntısıyla birçok sahaf dolaşan ve eski kitaplar toplayan Donwood, daha sonra bu fikri ileri taşıyarak albümün özel baskılarına bir kitap dahil etmiştir. Bu özel baskı, ona Grammy ödülü kazandırmıştır. Amnesiac için Londra’nın sahaflarında günlerce Piranesi benzeri imgeler arayarak dolaşması sonucu yarattığı Minotor hakkında ise; “Korkunç bir yaratık ama onun için kötü hissediyorum, çünkü canavar olmaktan başka bir şey bilmiyor. Bu sebeple onu gözyaşları içinde resmetmek istedim” diyor. Anlıyoruz…

Radiohead’in Hail to the Thief (2003) kaydı için Los Angeles’a taşınması sonucu Donwood, yolcu koltuğundan gözlediği bu yeni dünyada gördüğü her tabela ve yazıyı defterine kaydetmiş. Gördüğü benzer parlak renklerden de bir renk paleti oluşturmuş. En sonda topladığı her kelimeyi ve albümden bazı kelimeleri yazıp keserek son aşamaya gelmiştir. Bu kelimeleri haritada kabaca yerlerine koyacaktı. Yerleri neresi miydi?  Teröre karşı savaşan şehirler Manhattan, L.A., Londra, Grozni ve Kabul. Bu gibi birçok durumda tasarımcılar için, müzisyenler için albümün olduğu gibi, albüm kapakları; dert edindikleri meseleleri anlatmanın yaratıcı yollarını arayışın sonucudur.

In Rainbows‘ta (2007) müziğin çok daha organik, hisli ve cinsel yanı Donwood’u balmumu ve şırınga kullanarak bir albüm kapağı üretmeye itmiş. Hail to the Thief‘in renk paletini andıran ancak çok daha parlak ve cesur bir his uyandıran bu albüm için bir box set tasarımı yapılması isteği, grubun albüme istenilen fiyatın biçilmesi kararından dolayı Donwood’ a göre koca bir saçmalıktır.

The King of Limbs için ilk amaçlanan, grup üyelerinin Gerhard Richter tarzında yağlı boya portrelerini kapağa taşımakmış. Ancak Donwood sonrasında yaşanan durumu şöyle ifade ediyor: “Sorun şuydu ki ne hayatımda yağlı boyayla çizim yapmıştım ne de Gerhard Richter idim. Bu sebeple sonuçlar felaketti.” Albümün ilk taslağını duyar duymaz ormanları düşünen Donwood, yaptığı portrelerin üzerine renkli ağaçlar ve yaratıklar çizerek korkunç olduğunu söylediği bu portrelerden güzelce kurtulmuştur. Kapaktaki ağaçların altında hangi grup üyesinin portresi olduğunu maalesef “hatırlamamaktadır”.

Özel baskısında gazete kağıtlarına basılan ve farklı çizimlerini de içeren tasarımında, bir köşede unutulan gazetelerin sararıp köşelerinin yıpranmasından etkilenen Donwood; amaçladığının albüm kapaklarına yüklenen ruhani yanı etkisizleştirmek olduğunu belirtiyor. Bu, yüz yıl denese başaramayacağı bir misyon olsa da deniyor… Bir diğer noktaya ise şu şekilde değiniyor: “Bir gazete basıldığında haberler durmaz. Benzer bir şekilde bir albüm çıktığında da müzik durmaz. Müzik sürekli bir şeydir. Aslında bunu göstermek istedik.”.

Thom Yorke’un Donwood’a soyut sanatçılardan örnekler götürmesiyle başlayan A Moon Shaped Pool süreci birçok kez sanatçıyı pes ettirmiş. Fransa’da kayıtları yapılan albümün kapağı için malzeme olarak suyu seçme kararı, Güney Fransa’nın mistralleriyle deli işine dönüşmüş. Ancak kapağı ortaya çıkaran da gök gürültülü bir günden başkası olmamıştır.

Raymond Pettibon

En çok Sonic Youth’un Goo’su için çizdiği kapakla tanınan ve Black Flag grubu solisti Greg Ginn’in ağabeyi olan Raymond Ginn “Pettibon”, Black Flag grubu için birçok kez masa başına oturmuştur. Black Flag logosu da kendi ellerinden çıkma olan Pettibon için bu noktada yapmadığı tek şey grubun adını koymak denebilir, ki onu da yapmıştır…

Grubun sahip olduğu tüm albüm kapakları, çoğu zaman Pettibon’un epey önceden yapılmış resimlerinden oluşmaktadır. Pettibon, albüm kapağı seçim süreci için kitabında “İki yüz kadar resme bakar ve kalkıp mümkün olan en kötüsünü, muhtemelen şaka amaçlı yaptığım bir tanesini, seçerlerdi” diyor.

Black Flag, kendi plak şirketi SST’yi kurduktan sonra Pettibon’un işleri de istemeksizin şirketin görsel imajı haline geldi. Minutemen’in basçısı Mike Watt ile arkadaşlığı sebebiyle onlar için de birçok albüm kapağı çizdi. Sanatsal bakışını yansıtmakta kötü olduğunu düşündüğü için önce SST’yi sonra da albüm çizme işini bıraktı. Hatta kendisini punk sahnesinden giderek dışladı. 1989’da yaptığı Sir Drone videosuyla da bu dönemini taşladı. Bu videodaki karakterlerden biri olan “Goo”, Sonic Youth’un yeni albümünün adı haline geldi. Kendisi de ironik bir şekilde kapağın çizimini üstlendi ve müzik tarihinin en unutulmaz kapaklarından biri ortaya çıktı.

Goo (1990) albümünün kapağı; Moors cinayetleri olarak bilinen Myra Hindley ve eşinin 5 çocuğu öldürdüğü seri cinayet davasının tanıkları Maureen Hindley ve David Smith’in gazetede yer alan bir fotoğrafının parodisi olarak çizilmiştir. Seri katiller, İngiliz modlarına yapılan iğneleme ve Pettibon’un köşeye iliştirdiği yazı görseli dahiyaneleştirmiştir. Kült haline gelen bu parodi albüm kapağı, kendi parodilerini meydana getirerek popüler kültürde daimi bir rolü olduğunu ve olacağını ortaya koymuştur. “Goo” kapağının parodilerinden oluşan bir kitap yayınlanması da Sonic Youth tarafından düşünülen ancak ertelenen bir konudur.

Mansiyonlar

Spiritualized- Ladies and Gentlemen We Are Floating in Space (1997)

Birçoklarının en sevdikleri albüm kapakları listelerinde boy gösteren Spiritualized albümü Ladies and Gentlemen We Are Floating in Space, dinleyicilerine albüm sunumu anlamında alışılmadık bir deneyim sunmuştur. Mark Farrow’un parmağının bulunduğu bu iş, her grafik tasarımcının rüyalarını süslemektedir. Kapağındaki dozaj belirteci, içerisindeki kullanma talimatları, basit ancak etkili grafikleri ve tipografisi gibi birçok detayıyla gönülleri alır.

Bir deva yolu olarak müziği kullanan herkes için büyülenmekten geri duramayacağımız bu tasarım, imkanları sebebiyle doğal olarak bir ilaç fabrikasından çıkmıştır. Daha sonra fikrin ilerletilmesiyle yapılan, yapmasalar projenin eksik kalacağı, özel versiyonunda her bir şarkının haplar gibi sunulduğu 12 CD yer almaktadır.

The Clash- London Calling (1979)

Rock fotoğrafçılığının önemli isimlerinden Pennie Smith’in; The Clash’in Amerika turnesi sırasında bas gitarist Paul Simonon’un tam gitarını parçalamadan önceki o harika öfke anını yansıtan fotoğrafı, London Calling‘in kapağını süslemektedir. Paul Simonon, kendisi için pek iyi gitmeyen konserin bedelini gitarına ödetmeseydi bu albüm kapağına ulaşamayacaktık yani. Simonon’u bu kadar sinirlendiren şey, seyircilerin koltukları dışında ayakta durmalarına izin vermediklerini duyması olmuş. Fotoğraf, Smith’in Simonon tarafından gitarla vurulmamak için geri çekilmesi sonucu pek iyi bir görüntü kalitesine sahip olmasa da eşsizdir.

Rob Lowry tarafından seçilen font ise Elvis’e göndermedir. Bu albümden sonra farklı albümlerde de kullanılan font bu sefer Elvis’e mi The Clash’e mi göndermedir tartışılır.

Daha sonra bu kapak, 2010 yılında İngiliz Kraliyet Postası için seçilen ikonik albüm kapaklarından oluşan pul setinde de yerini almıştır. The Clash’in durduğu noktayı düşününce fazlasıyla ironik bir durum…

Talking Heads – Little Creatures (1985)

Outsider art‘ı ve folk art‘ı platinum bir albümün kapağına taşıyan Howard Finster’ı; yaptığı bu orijinal albüm kapağı ile ilgili en mutlu eden şey, çizimin üzerine yazdığı 26 adet dini satırın dünyaya yayılmasıymış…

Rammstein- Mutter (2001)

Bebekli albüm kapaklarının en unutulmazlarından biri Rammstein’ın Mutter‘idir. Ölü bir fetüsün fotoğrafı olan bu görsel, grup üyelerinin karşısına bir Alman dergisi olan Max’ta çıkmıştır.

The Roots- Things Fall Apart (1999)

1960’lardaki bir direnişten görüntü taşıyan bu albüm kapağı, Kenny Gravillis tarafından yaratılmıştır. İnsan haklarının ihlalini tartışmak amacıyla yaratılan kapakta bir haykırış yoktur, fotoğraftaki kadının haykırışı dışında. Kapak sadece gösterir. Yıllar önce olanları gösterir ve hala burada günümüzden bir şeyler bulabilmemizi sorgulamamızı ister. Albümün bir Yeats şiirinden ilhamla aldığı adı kırmızıyla vurgulanarak fotoğrafla bir akis oluşturur ama tekrar söylüyorum, haykırmaz. Yalnızca önüne koyar ve dikkatini çeker.

Miles Davis- Bitches Brew (1970)

Malti Klarwein’in çizdiği efsanevi albüm kapağı, yalnızca bu albümde değil Miles Davis’in sonraki işlerinde de izini üzerinde bırakarak onu tanımlayıcı ögelerden biri haline gelmiştir. Klarwein çiziminin, kişisel hikayelerimizin dünya üstü deneyimleri yaratımını temsil ettiğini söyler.

King Crimson- In The Court of the Crimson King (1969)

Bu albümün kapağını ilk defa gördüğünüz noktadan sonra içini merak edip dinlememek için kendinizi tutmanız gerekir, ki niye kendinizi böylesi harika bir albümden alıkoyasınız. Hemen dinlemeye koyulursunuz. Bu güçteki nadir albüm kapaklarından olan In The Court of the Crimson King, grubun solisti Peter Sinfield’in arkadaşı Barry Godber tarafından çizilmiştir.

Rolling Stones- Let It Bleed (1969)

Robert Brownjohn tarafından tasarlanan albüm kapağında tekerlek, saat, pizza gibi katmanlardan oluşan bir pastanın üzerine dikilmiş Rolling Stones elemanlarını görürüz. Keith Richards’ın yakın arkadaşı olan Brownjohn’un albüm kapağının arka yüzünde Richards’a kıyak geçerek onu tek ayakta kalan yaptığını görürüz.

Nick Drake- Pink Moon (1972)

Nick Drake’in 1974’teki intiharından önceki son albümü Pink Moon, kapağında Michael Trevithick’in bir çizimini taşıyor. Nick Drake’in aile evinde de asılı olduğu bilinen bu çizim aslında albümün kapağında olması planan ilk şey değilmiş. Plak şirketinin kreatif direktörü, Drake pek bir öneride bulunmadığı için, bir portre çekimini uygun görmüş. Ancak Keith Morris’in davet edildiği, zorla geçen bir fotoğraf çekiminden sonra bu fikirden vazgeçilmiş. Bu çekimdeki fotoğraflar Nick Drake’in son fotoğrafları olup ruhsal halini özetlemektedir. Drake’in kız kardeşinin arkadaşı olan Michael Trevithick’in çiziminin kullanılması fikri de doğal olarak kız kardeşinden gelmiştir.

The Smashing Pumpkins- Mellon Collie and the Infinite Sadness (1995)

İllüstratör ve kolaj sanatçısı John Craig’in eseri olan bu ikonik kapak, bir kez gördükten sonra bile akılda kalabilenlerden. Albümün; gençliği ve onda yatanları irdeler yapısına biçilmiş bir kaftan gibi olan bu uzayda bunalımıyla sürüklenip giden Viktoryen genç kız, kafası ve gövdesi aralarında 300 yıl olan resimlerden alınma bir kolaj. Eli de tartışma konusu olan bambaşka bir mesele.

Bonus: Kendi Albüm Kapaklarını Tasarlayan Sanatçılar

Joni Mitchell, birçok albümünde kendi otoportresini kapağa taşımıştır. O dönemki hiçbir fotoğrafının kendini yansıtmadığını düşündüğü için bunu yaptığını belirten Mitchell, kendisini öncelikle bir ressam olarak düşünüyormuş. Görsün bakalım, Joni Mitchell’ı kıracak değiliz.

ANOHNI mahlasıyla çıkardığı solo çalışmasından veya Antony and The Johnsons’tan tanıyabileceğiniz Antony Hegarty, sanat camiasıyla da yakından ilişkilidir. Çeşitli galerilerde işlerini sergileyen sanatçı, Swanlights (2010) albümünü de ona eşlik eden çizim, kolaj ve fotoğraflardan oluşan bir kitapla yayınlamıştır.

Parquet Courts’un oyunbaz albümü Wide Awake!‘in (2018) inanılmaz keyifli ve dikkat çekici albüm kapağı, grubun solisti Andrew Savage’a ait. Juxtapoz’a verdiği röportajda bir kontrol manyağı olduğu için albümün kapağını başkasına emanet edemeyeceğini belirtiyor. En az müzikle olduğu kadar resimle de içli dışlı bir insan olan Savage, albümün renklerinin içindekine dair bir ipucu içermesi gerektiğini düşündüğünü de ekliyor.

Patti Smith, Soundwalk Collective ile iş birliklerinden çıkan Peradam ve Mummer Love (2019) albümlerinin kapakları için kalemi eline almıştır. Ortaya çıkan çizimler adeta albümün ruhunu çizgilerinde saklamaktadır.

2017 yılında Kurt Cobain’in daha önce görülmemişler de dahil olmak üzere birçok resmi ve defterleri gün yüzüne çıkarıldı. Bu çizimler arasından birine ise Incestiside‘ın (1992) kapağı olarak aşinaydık.

Courtney Love da 2015 çıkışlı Miss Narcissist teklisinin kapağında otoportesine yer vermiştir.

Gang of Four grubunun vokalisti ve gitaristi olan Andy Gill ve Jon King tarafından hazırlanan çikolata ambalajı kırmızısı kapakta beyaz bir adamla Kızılderilinin el sıkışmalarının giderek yakın plana alındığı bir resim dizisi yer alır. Bu resimlere eşlik eden yazılarda şöyle yazar:

-Kızılderili gülümser, kovboyun arkadaşı olduğunu düşünür

-Kovboy gülümser, Kızılderili kandırıldığı için memnundur

  -Artık onu kendi çıkarları için kullanabilir

Grimes, Pitchfork için kamera önüne geçtiği bir videoda birçok albümün kapağını kendi tasarladığını anlatıyor. Bu kapaklar Geidi Primes, Visions ve Art Angels‘tır. Visions (2012) albümünün kapağını Gaspar Noé’nun Enter the Void‘unu izlerken tamamladığını söyleyen Grimes, albümün kapağındaki Rus şair Anna Akhmatova şiirleri “But Listen I Am Warning You” ve “A Song of the Final Meeting”e dikkat çekiyor.

Grouplove’dan tanıdığımız Hannah Hooper, resim ve müziği birlikte yürütmeye çalışanlardan. Grouplove’ın bazı albüm kapakları da doğal olarak onun elinden çıkma. Solda görülen 2011 çıkışlı albümleri Never Trust A Happy Song‘un kapağıdır.

Erkin Koray, daha sonra Amerika’da yayınlanan, B yüzü parçalarından oluşan albümü Meçhul‘ün (2011) kapağında kendi çizimine yer vermiştir.

Stone Roses grubunun gitaristi John Squire tarafından çizilen ve Bye Bye ismi verilen resim, grubun 1989 yılında yayınlanan ve kendi adlarını taşıyan çıkış albümünde kullanılmıştır. 1968 Paris öğrenci protestolarından esinlenerek resme eklenen limonlar, daha sonra grubun simgesi haline gelir.

Sanatçı tanımının her köşesini dolduran Fiona Apple’ın, bir şiirinden adını alan albümü The Idler Wheel Is Wiser Than the Driver of the Screw and Whipping Cords Will Serve You More Than Ropes Will Ever Do‘nun (2012) kapağını da kendisinin bir resmi süslemektedir.