Yüzyılın En Zarif Piyanisti: Evgeny Grinko

Moskova yakınlarında küçük bir yerleşim olan Zhukovsky’nin çimenlerinde piyanosu ve sigarası ile kadrajımıza giren besteci, piyanist ve multi enstrümantalist Evgeny Grinko a.k.a Greendaizer 8 Kasım’da İstanbul’u ziyaret edecek.

İlk bestesini 16 yaşında iken üyesi olduğu bir punk grubu için yapan Evgeny şimdilerde dinlediğinde kendisine ait olduğuna inanamadığını söylese de punk onun müzik hayatının başlangıcı.

Piyanonun başına geçip hayalini kurduğu sokak orkestrasını hayata geçirene kadar birkaç Rus punk grubunun bagetlerine dokunduğunu biliyoruz. VOM (kraut-rock), Monroe’s Pills (math-rock) ve Wogulow Taroutz Vermo (avantgarde) gibi yerel Rus gruplarında çalan Evgeny’nin orkestra fikri ise Joy Division’ın Love Will Tear Us Apart şarkısına bir ordu bandosu için yaptığı düzenleme ertesinde oluşmuş. Rusya sokaklarında gerçekleşen performanstan sonra kendine ait bir orkestra istediğini keşfetmiş.

Evgeny’nin müziği yıllar boyunca bulunduğu farklı oluşumların izlerini taşıyor. Punk, avantgarde ve rock’ı bir kenara itip piyanoya dönen müzisyen için bu radikal değişimin en büyük faktörü Zhukovsky. Şehrin tarihi ve Moskova’nın yakınlarında ama gürültüden izole edilmiş olması projesini hayata geçirmesi için oldukça elverişli bir yer olarak görünmüş.

Yeni şeyler denemekten çekinmeyen, deneysel çalışmaları ile de ünlü Grinko için minimalist piyano soloları, emprovize post-rock, jazz kompozisyonları ile bir araya getirdiği müziğine sinematik  öğeler eklemek vazgeçilmezi.  Yine de onu romantik bir piyaniste indirgemek pek doğru olmaz. 1960-70 Sovyet Sineması’na ve Slavoj Žižek’e olan hayranlığının yanı sıra eski yerleşimler, tarihi mekanlara olan ilgisini müziğinde de görebiliyoruz. Bütün bunların ışığında romantik piyano sololarıyla başlayıp yükselerek dağılan bestelerindeki karanlık havayı gözden kaçırmak mümkün değil.

Müzisyenleri ve eserlerini içinde bulunduğu toplumdan, çevresinden ve tarihten soyutlamak pek doğru olmaz. Elbette Evgeny’i de… Piyanistimizin Zhukovsky’de bestelediği ve tek başına kaydedip mixlediği Cinematic Melodies EP’sinin (2009) kapanış şarkısı Morning in Pripyat, Kuzey Ukrayna’da bulunan Pripyat şehrini anlatıyor. Pripyat 1970‘de Çernobil Nükleer Santrali çalışanları için inşa edildi 1986’da santralde yaşanan patlama ertesinde boşaltılan şehrin ışıkları bir daha yanmadı. Morning in Pripyat’da romantik bir “film müziği” piyanistinin ötesinde, insanın kendisine ve doğaya verdiği acıları eksiksiz bir biçimde görebilen kırılgan bir adam yatıyor. Evgeny gözlerini çevresindeki hayata kapatmak yerine gördüklerini sanatına taşıyarak büyüleyici eserler yaratıyor.

Sessizce bestelediği Winter Sunshine EP, Cold Spaces ve Cinematic Melodies EP’lerini ücretsiz olarak dinleyicisine sunan Grinko bağımsız filmler ve belgeseller için de besteler hazırlamış.

Evgeny ve piyanosunun Türkiye’de bu kadar sevilmesinin sebebi belki yüzyılımızın en zarif, en duyarlı insanlarından biri olması belki de yegane planı hatırlayamadığı iki rüyayı gerçekleştirmek olan bir adam olmasıdır. Sebebi ne olursa olsun böyle bir müzisyenin sanatını Вальс (vals) bestesine indirgemek ona yapacağımız en büyük haksızlık olacaktır.

GOLD’n’Strings kapsamında 8 Kasım Cuma gecesi Roxy’de gerçekleşecek konser öncesinde Kıyı Müzik şarkılarını dinliyor olacaksınız ve ardından zarif piyanistimiz ve minik orkestrası sahne alacak. Biletleri Sosyotix üzerinden temin edebilirsiniz.

Seray Şan