Jarmusch ve van Wissem’den İkinci Albüm

Farklı disiplinlerden gelen insanların birlikteliği, bir uyum yakalamaları halindeki zenginlikleri her zaman ilginç tatlar sunmuştur. Yaptığı filmler bir yana, müziğe olan tutkusuyla da tanınan ünlü Amerikalı yönetmen Jim Jarmusch ile Hollandalı besteci ve udi Jozef van Wissem’in ortaklıkları da işte bu kapsama rahatlıkla girebilir.

Gençlik yıllarında New York’ta müzisyenlik yaparak ekmek parası derdine düşmüş Jim Jarmusch’un müzik zevki hakkında fikir sahibi olmak için çektiği filmlere bakmak yeterli olacaktır. Stranger Than Paradise(1984), Down by Law(1986), Night on Earth(1991), Dead Man(1995), Coffee and Cigarettes(2003) ve Broken Flowers(2005) gibi filmleriyle tanınan, filmlerinde çok defalar Tom Waits, John Lurie, Gary Farmer, RZA, Youki Kudoh ve Iggy Pop gibi müzisyenlere aktif ve belirleyici roller vermekten geri durmayan, dolayısıyla film müzikleriyle de her zaman beğeni toplayan Jarmusch’un yaş tahtaya basmayacağını tüm bu görkemli özgeçmiş bilgilerinden hareketle söyleyebiliriz.

80’lerin başında New York’ta kurulan No Wave grubu The Del-Byzanteens’te vokal ve klavye görevlerini de üstlenmişliği bulunan Jarmusch, çeşitli festivallerde müzik küratörlüğü yaptı, nice müzikal projenin içinde yer aldı. Ortağı van Wissem ise kes-yapıştır tekniği, doğaçlamaları ve elbetteki uduyla barok denizlerde yüzmeye devam ediyor; yol üstünde de James Blackshaw ve Keiji Haino gibi müzisyenlerle çalışıyor.

Tüm bu hatırlatmalardan sonra asıl konumuza dönersek; oldukça aktif bir yıl geçiren ikili, 2012 tarihli ikinci ortak çalışmaları The Mystery of Heaven‘ı 13 Kasım’da piyasaya süreceklerini açıkladılar. ‘Ağır deneysel’ sınıfına sokabileceğimiz bir alt türcüğün temsilcisi olan müziklerini, ilk kez Mart ayında yayınladıkları beş şarkılık ‘Concerning the Entrance Into Eternity’ albümü ile sevenleriyle buluşturan ikili, söz konusu albümün dört numaralı şarkısı The Sun of the Natural World is Pure Fire için Diego Barrera tarafından çekilen video ise 20 Ağustos itibariyle yayınladı.

Katolik ikonografisinden ilham alan, tekinsiz çevreleri, gizemli anlatımlarıyla sembolik bir dil oluşturma yolunda Matthew Barney (Cremaster 1-2-3-4-5, Drawing Restraint 9-17) ve Alejandro Jodorowsky (El Topo, The Holy Mountain) gibi bu işin ustalarıyla birlikte anılma yolunda olumlu sinyaller veren Barrera, Jarmusch- van Wissem ikilisi için çektiği yaklaşık 10 dakikalık kısa filmde de üslubundan şaşmıyor; işin içine bol miktarda mitoloji, sembolizm ve ölüm sonrası hayat imgeleri katıyor.

Yazı içinde de değindiğimiz üzere; avantgarde metale yakın duran formuyla kolay dinlenilen bir müzik ve kolay izlenilen bir video ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyemeyiz. Bununla beraber, işin içinde gitarıyla Jim Jarmusch olunca akan sular duruyor, merak unsuru baş role yerleşiyor ve en ufak detay bile haber değeri taşıyor ki, Barrera’nın çektiği usta işi kısa film de cabası…

Emre Yürüktümen