Berke Can Özcan‘ın müzikal özgeçmişinde Dandadadan, 123, Harmondia gibi gruplar yer alıyor. Bunca emeğin, başaranın ardından ilk solo albümünü yayınlaması ise bugünlere nasipmiş: Mountains Are Mountains dinleyiciye gözünün önünde manzaralar yaratabileceği bir işitsel deneyim sunarken bu hayali manzaraların içinde doğa yürüyüşlerine davet ediyor, dolaylı olarak kendini dinleyip yeni baştan tanımaya davetiye çıkarıyor.
Mevzubahis seyahat hissi elbette sebepsiz değil, tamı tamına Özcan’ın son zamanlarda yaptığı dünya gezilerinden öne sürülmüş dışavurumlar dinliyoruz. Böylesi geziler, içinde bulunduğumuz güncel gerçeklikte ütopyavari görünebilir, ancak Mountains are Mountains‘ın gücü tam da bu gerçek dışılıkta, bu kaçışçıcılıkta yatıyor. Birçoğumuzun az çok yalnız kaldığı bu dönemde aradığımız hürriyet, kısmen de olsa bu albümün notalarında gizli. Ritimler, virajlar ve ötesini parça parça alıp incelediğimizde her birinin anılarla yüklü olduğunu Özcan bizzat kendi belirtiyor. Belki de hiç yaşamadığımız bu hatıralar, bize umulmadık bazı ilhamlar da verir.
Hissetmek, yeni anlayışlara kavuşmak, bildiklerini ve bilmediklerini tekrar tekrar düşünmek isteyenler Mountains are Mountains‘a kulak vermeli. Veya daha somut bir örnek olarak Özcan’ın kendi çağrısına da dikkat kesilebilirler:
Mountains are Mountains’ı uyurken, uzunca düşünürken, kendi içinizde kaybolmuşken, kavga ederken, ağlarken, kahkahalar atarken, sessizce etrafı seyrederken dinleyin. Hayatınıza eşlik etmesine izin verin. Sizi bir anınıza götürürse anlatın. Sevdiğiniz bir kitabı hatırlattıysa söyleyin, okurum. Bir görüntü yakalayın, kişisel anınızın soundtrack’i yapın. Size çok şey hissettiren bir fotoğrafla birleştirin. Enstrümanınızı alıp üzerine yeni bir melodi çalın, bağırıp çağırın, özgürce takılın.
(…)
Instagram’da story olarak paylaşmayı tercih edersen menüdeki MUSIC tuşundan “Berke Can Özcan”ı aratıp albümü bulabilir ve dilediğin parçayı fon müziği olarak ekleyebilirsin. @berke_can_ozcan hesabını “mention” edersen ben de paylaşabilirim.
Berke Can Özcan
