İstanbullu blackened hardcore/screamo ekibi Jornada Del Muerto, ikinci albümleri Pinturas Negras‘ı dün Mevzu Records etiketiyle yayımladı. Goya’nın Kara Resimler serisinden ilhamla karalanmış 14 şarkıyı içeren albümün hikâyesini grup üyeleriyle konuştuk.
Jornada del Muerto tanımayanlar için kimdir, nedir?
Onur: 2019 sonunda Noisy Sins of The Insect konserinden sonra Mutlu ve Alican ile grup kurma hakkında istişare etmeye başladık. 2019 sonu, 2020 başı gibi Jornada del Muerto grubuna start verdik. 2020 sonbaharında 10 şarkı yapıp kaydettik. One Last Flower adlı ilk albüm ortaya çıktı. Basit, hızlı, agresif bir screamo örneği icra ettik. Şarkıları gerçekten limitli bir sürede yarattık ve evde kaydettik, Çin malı çakma Arda Turan bas çaldı, Orchid’den bildiğimiz Will Killingsworth mastering yaptı. Sonrasında İstanbul, Ankara, İzmir konserlerimiz oldu. Sonra son kadromuz oluştu: Mutlu vokal, Onur gitar, Görkem bas, Alican davul şeklinde. (Eski Noisy Sins of the Insect, Stevan Flipovic, Taratarama, Burn Her Letters,The Ousted, ria, Slave Training, Pourbon üyeleri.) 2022 sonbaharına kadar ikinci albümümüz için stüdyoda şarkılara son halini verdik ve profesyonel bir stüdyoda Pinturas Negras albümümüzü kaydettik. Crowning, Frail Body gibi gruplarla çalışmış Pete Grossman mix/mastering yaptı. İkinci albüm için daha uzun mesai yaptık, düzenlemelere ve kayıt tarafına epey emek verdik. 2023 başında da live şeklinde video kaydını yaptık. Şu an çalışmalarımız devam ediyor. Konser, tur ve split kayıt planlarımız var. Ama sadece plan. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilmiyoruz. Olduğu kadar olmadığı kader. Şimşek Mehmet’in saha performansına bağlı.
Görkem: Dört kişilikli kararmış çığırtma.
Mutlu: Alican Erbaş.
Alican: Jornada Del Muerto benim.
Yeni albümünüz Pinturas Negras biz bu röportajı çıkana dek yayımlanmış olacak. Çok da özgün bir konsepte sahip, Goya’nın Kara Resimler serisinden ilhamla karalanmış 14 şarkı. Sormasam olmaz, resim medyumu nasıl müziğe dökülür? Nasıl bir süreç izlediniz bu konsepti gerçekliğe dökerken?
Görkem: Aslında belirli bir yöntem uyguladığımı düşünmüyorum, sadece tabololara bol bol bakmıştım ve kapılmıştım; hatta bi keresinde Sabbath tablosunun içinde tuhaf şeyler yaşadığım bir rüya görmüştüm. 😀
Mutlu: Saturn resmine baya düşmüştüm. Sanki şu anda yaşadığımız, hissettiğimiz birçok karanlık durumu tüm duygusuyla resmetmiş gibi gelmişti. Serinin diğer resimlerini inceledikçe bu paralel dünyadan iyice emin oldum ve böyle bir tribute yapmaya karar verdim, çocuklar da tamam deyince bir süreç içerisinde tüm müzikal ve lirikal bütünlük yavaş yavaş yerine oturdu. Görkem’in dediği gibi bir yöntem falan yok, sadece ortak hislerimiz var.
Herkesten birer cevap alalım, en sevdiğiniz Goya resmi hangisi bu seri içinde, ve şahsi favorileriniz müziğe de eşdeğer hislerle döküldü mü, favori resminiz favori şarkınıza dönüştü gibi kişisel romantik hislerle ayrıldınız mı yaratım sürecinden?
Görkem: “Fantastic Vision”, albümdeki en sevdiğim şarkı mı bilmem ama yeri baya önemli.
Alican: “Saturn” favorim.
Mutlu: “Two Old Men”, en sıkıntılı resim albümdeki en duygusal şarkıya dönüştü.
Artık devamlı hale gelen sorularımdan biri: Bu seçkiden yaratması en kolay ve en zor iki şarkı hangileriydi?
Onur: Yaratması en kolay şarkı “Fight with Cudgels”, en zorları “Sabbath” ve “Two Old Men” diyebilirim. Zorluk kısmını evde tek başıma yaptığım gitar düzenlemesi ile stüdyoda ortaya çıkan sonuç arasında farklılık şeklinde izah edebilirim. Bu da o şarkı üzerinde çalışırken stüdyoda herkesin katkı koyması ile ilgili. Benim için müziği yaratırken ortak kafa patlatıp şarkıyı iyi bir seviyeye getirme süreci çok daha keyifli. Tabii bunun için grup üyeleri ile müzikal anlamda bir uyuşma lazım. JDM kadrosu an itibariyle screamo türünü Türkiye’de iyi bir şekilde icra edecek on kişi varsa bunun dördünü kadrosunda barındırıyor. Biz çok özel bir ekibiz manasında bir kibirle söylemiyorum; türü gerçekten dinlemiş, özümsemiş, yaratabilen, CV’si buna uygun bir ekibiz. Screamo bir fabrika olsa teknik müdür, üretim müdürü vs. gibi şeyler kesin olurduk. Ama screamo bir fabrika değil, mahalle arası küçük bir cam atölyesi. O yüzden bizler de orada çalışan 15 yaş altı çıraklarız. Fabrika için metale bakacaksınız.
Görkem: En kolayı sanırım “Fantastic Vision”du, Onur bir gün “Yeni bir beste yaptım” diye geldi ve bir anda çalmaya başladık. En zoru ise sanırım “Sabbath”tı, Kumburgaz’da Mutlu ile demoları kaydederken mal olmuş bir şekilde şarkının ritmini anlamaya çalışıyordum. 😀
Bir de yaratıcı süreçten üç rastgele anı aktarabilir misiniz?
Onur: Kayıtlarda çok fazla gitar çalıp yorulmuştum, kayıt tamamlandığında inanılmaz mutlu olmuştum. Teskere almış asker mutluluğum vardı. Koğuşa son kez bakarsın, çıkarken oluşan “Deepturkishweb acının tatlı tebessümü” isimli ruh hali ortama yayılmıştı. Kadıköy Rıhtım’da b.k kokan bir kebapçıya gitmiştik ekip olarak. Artık çok yorulduğum için midir, mutlu olduğum için midir, bütün gün bir şey yemediğim için midir, alkollü olduğum için midir bilmiyorum, o ekmek arası kebaplar köfteler çok lezzetli gelmişti. Hz. Ali ile ilgili anılarımızı anlatmıştık. Yüksek sesli gülüp diğer masaları rahatsız etmiştik.
Alican: Ballantines, stüdyoda yerde uyumak , daha çok Ballantines.
Görkem: Cem Toksoy’la tekel maceramız, dünyanın en tuzlu kadınbudusu, köprü yolculuğu.
Benzer konseptte başka bir albüm yapacak olsanız kesin şu sanatçıyı seçerdim gibi bir düşünceniz var mı?
Görkem: Kurt Schwitters ilginç olabilirdi. 😀
Alican: Allah.
Mutlu: Stephen Chow.
Müzik dinleme platformunuzun arama geçmişinde karşınıza çıkan son üç şey?
Onur: New Forms, Taubra, Jeromes Dreams. Çünkü diehard blackçi/blackenedçı olmak bunu gerektirir. Şimdi madalyamı alabilir miyim?
Goygoy bir yana New Forms grubu beni 2023’te çok heyecanlandırdı ve etkiledi diyebilirim. Screamo/emoviolence gibi türlerin hâlâ dinlenilmesi, yeni kayıtların yapılması süper bir şey. Jeromes Dreams albümü de beni çok etkiledi, dinleyiciyi tokatlayan bir başyapıt. nhomme grubunun kaydı da nefis melodiler ve aksaklıklar barındırıyor. Neighboring Sounds grubu da Avrupa’da Norveç’te hala güzel, kaliteli emonun bayrağı taşıyan bir albüm yayınladı, enfes. Yukarıda yazdığım Taubra ise Aara grubu üyelerini barındıran bir proje, tam bir black metal soğukluğu estiriyor.
Görkem: Ake parmerud, ALIZADE, Josie Miles.
Alican: Cryptopsy, Gillian carter, The Armed.
Mutlu: CLOSET WITCH, Explosions in the Sky, Saosin.
“Black” yahut “blackened” gruplar içinde en sevdiğiniz logolar?
Onur: Portrayal of Guilt, Tsuris.
Mutlu: Këkht Aräkh.
Görkem: Los Crveles, Full of Hell.
Bundan 100 yıl sonra Jornada Del Muerto anıt taşında yazacak şarkı sözünüz ne olurdu?
“Not exist!”