Londra kulüp sahnesinin son yıllarda çıkardığı orijinal ekiplerden Sorry, ilk albümlerinde Gorillaz yapımcısı James Dring ile çalışmış. Trip-hop, 90’ların alternatif rock müziği ve ilk dönem trap etkisindeki Sorry sound’u, çok sayıda enstrüman çalabilen çocukluk arkadaşları Asha Lorenz ve Louis O’Bryen’in sayesinde şekilleniyor. 4 kişi olarak yola çıkan grup şu anda elektronik sesler sağlayan Marco Pina ile 5 kişi olarak devam ediyor. Diğer grup elemanları ise davulcu Lincoln Barrett ile basçı Campbell Baum.
Albümde öne çıkan, ‘hit’ denebilecek şarkılar arasında “Starstruck” başı çekiyor. Pop’a en çok yaklaşan şarkıları bu.
Kuzey Londra’lı grubun albümü birçok bağımsız sanatçıyı bünyesinde barındıran Domino Records’dan çıkmış. Albümün ismi 925, som gümüşün içindeki değerli metal oranıymış (yüzde 92,5). Sorry, ünlü olmak ve çok para kazanmayı oldukça önemseyen bir tavra sahip. Pitchfork gibi mecralarda bu tür rock klişeleriyle dalga geçtikleri yazılmış ancak bana pek de öyle gelmedi. Gerçekten de rock yıldızı olmanın getirdiği bir hayatı istiyorlar diye düşünüyorum; bunun içinde klişe olarak görülen bir yaşam tarzı olsa da. Ben sözlerinde sarkastik bir tavır yakalayamadım ama belki İngilizlerin ironik, acımasız da olabilen mizah anlayışlarına çok yakın olmadığımdandır.
Genel olarak sözleri incelediğimde samimi olarak yalnızlık, arkadaşlık ve aşk ilişkilerindeki karmaşıklıklar gibi konulara değindikleri görülüyor. Lorenz’in vokalinin önde olduğu şarkılar bazen tekdüze ve durağan olabiliyor. Bunun nedeni ses tonunun her zaman aynı kalması, tüm şarkılarda aynı tonda söylenmesi olabilir.
Sonuç olarak ilk albüm olarak hayli kayda değer, zevkle dinlenen bir albüme imza atmış Sorry.