Punk, screamo, emo, shoegaze gibi farklı tarzlardan beslenen kendine has grup pembe ikinci albümü Hepimizin Evi’ni geçtiğimiz çarşamba (19 Ekim) yayınladı. Kendilerini özlemiştik, dönüşleri de süper olunca hemen röportaj için ulaştık. Aşağıda okuyabilirsiniz.
İlk röportajımıza baktım az önce. Tarih 23 Ağustos 2021. Daha ilk tekliniz “Ama Kalbim Bir Et Parçası Değil” yeni çıkmış. Şu anda ise aynı şarkının Spotify’da 16 bin dinlenmesi var. Bu detaylar sadece rakam olarak da görülebilir tabii, ama büyüdüğünüze dair bir anlam ifade ediyor. Nasıl hissediyorsunuz bu konuda?
Selam. Sizinle röportaj yapmak bizim için bir zevk meselesi haline geldi, teşekkürler. 🙂
Biz de dün ilk albüm ne zaman çıktı acaba diye hesaplamaya çalışıyorduk ama beyinlerimiz her geçen gün daha da suyunu yitirip içine çekildiği için tam hesaplayamamıştık, teşekkürler hatırlatma için. O zamandan bu yana sanırız ki insanlarla olabildiğince bir araya gelmeye çalıştık konserler vasıtasıyla ve bu karşılaşmalar bizim için hep çok özel oldu. Bu rakamların dediğiniz gibi pek bir önemi yok ama demek ki bizim gibi hisseden, hislerimizi paylaşan insanlar da olmuş. Bu durum bizim için çok değerli, geri kalan şeyler teferruat.
Aradaki süre 14 ay. pembe bu süreci nasıl geçirdi, ikinci albüm Hepimizin Evi nasıl ortaya çıktı? Belki geçen seferki gibi o süreçten gözünüze gelen anıları da eklersiniz.
İlk albüm fazlasıyla burukluk içeren bir albümdü ve sanırım bu burukluğu bir an önce kırmaya çabaladık, bu da Hepimizin Evi‘ni doğurdu diyebiliriz. Yalnız Hissedersen sonrasında hiç ara vermeden bir şeyler üretmeye devam ettik. Ev buluşmalarında, sokakta, internet üzerinden sürekliliğini kaybetmeyen bir süreçti bu bizim için. Şarkıların kabaca bir vücuda erişmesi çok uzun zaman almadı açıkcası. Ama bu sefer fazlasıyla didikleyici ve sorgulayıcı hamlelerle devam etmeye karar verdik sanırız ki. Bu tavır da albümün genel prodüksiyonuna oldukça sıçradı. Uzunca bir düzenleme ve kayıt süreci oluştu. 14 aylık zaman buna delalettir. Bu konuyu en net şekilde özetleyen anımız ise “Sen Kaybolmadan”ın yaklaşık 35 kanal vokalini (10’a yakın insanın söylediği ve 2 ayda kaydedebildiğimiz :D) bir anda karar verip 3 saniye içerisinde silmemiz olabilir. Neyse ki son halinden çok daha memnunuz 🙂
Yani hepimizde biraz obsesiflik mevcut olduğu için besteleri hızla yapıp detaylara kafa yormak sürecin en büyük parçası oluyor ve detay sandığımız şeyler müziğin tamamını komple değiştiren unsurlara dönüşüyorlar.
Hepimizin Evi böyle yoğun ve soslu bir süreçten geçtiği için albümün içerisinde duygu durum bozukluğu olarak ifade edebileceğimiz çok karakterli bir yapı oluştu. Şu anda bize tarzınız nedir diye sorulduğunda bu yüzden biraz afallıyoruz veya albüm hakkında bir incelemeyi okuduğumuzda “Hadi ya, öyle miymiş?” diye şaşırabiliyoruz; zira albüm içerisinde punk, hardcore ve emo’nun temel taşlarından screamo’nun geniş çizgisine, post-rock, neo crust, shoegaze, pop gibi birçok farklı müzik stiline çarpabilirsiniz.
Neden “Hepimizin Evi”?
Bu soruyu Mutlu şöyle yanıtlamıştı:
“Hepimiz buradayız ve burada kalacağız. Bizler yaratıcıyız. Hepimizin evini biz yarattık, tüm acı ve mutluluk bize ait ve sonsuza kadar öyle kalacak. Kafamızı kaldırdığımızda veya gözlerimizi kapattığımızda evimiz her daim orada olacak ve içinde yaşamaya devam edeceğiz. Bedenlerimizle veya bedenlerimizden kopuk…”
İlk albüm Yalnız Hissedersen ile Hepimizin Evi’ni karşılaştırılabilir iki ayrı şeye benzetseniz bunlar ne olurdu?
Of çok sıkıntı soru, bunu kişi kişi cevaplasak daha sağlıklı bir şekilde yerini bulabilir:
Mutlu: Uçurum – Yağmur çiseleri.
Emre: Çocukluğu yaşamak – Çocukluğa dönüp bakmak.
Kerem: Efes Pilsen – Carlsberg.
Gün: Kilim – Halı.
Sıra eğlenceli bir oyunda: Kullandığınız streaming platformunun arama geçmişinde görünen son üç şarkıyı istiyorum herkesten.
Mutlu: Seasurfer – Too Wild, Ciguli – Yapma Bana Numara, No Pressure – Too Far
Emre: Birds in Row – Rodin , XXXTENTACION – Hope , MF Doom – That’s that
Kerem: Darkened Nocturn Slaughtercult, Fall of Messiah, Ampere
Gün: Bladee & Ecco2k – Girls Just Want to Have Fun, Machine Girl – Necro Culture Vulture, LustSickPuppy – Goatmeal
pembe aslında süpergrup tanımına sığıyor teknik olarak. Sizce bir süpergrup musunuz? Ya da herkesin projeler arasında bu kadar akışkan biçimde yer aldığı bir punk/screamo sahnesi bir bakıma yekpare, kocaman bir süpergrup mu?
Bahsettiğiniz sahne icracılar olarak gerçekten 15 kişiyi geçmez ve böyle olunca bahsettiğiniz gibi çaprazlama gruplardan oluşan bir sahne ortaya çıkıyor. Ama bundan şikayet ettiğimiz söylenemez çünkü her bir icracı oldukça nitelikli ve kendine has. Böyle olunca her bir grup ne kadar aynı insanları içerse de oldukça özel işler üretebiliyor.
Grup içerisindeki her üye kendi karakterini grubun üretimine yansıtabiliyorsa, grup kendi özelliğini ve özgünlüğünü koruyabiliyor bence. pembe’de en iyi başardığımız şeyin de bu olduğunu düşünüyorum. Müziğimizde her bir üyenin karakteristik özelliklerini yansıtıyoruz, fakat güzel harmanlandığında öznelliğimizden sıyrılıp pembe’yi hepimizin birleşimi, tek bir özne haline de dönüştürüyor bu durum.
Güncel planlarınızdan da bahsedelim, pembe için ufukta neler gözüküyor?
Şu anda 14 aylık yoğun sürecin tatlı yorgunluğu var üzerimizde ve bu yorgunluğu bayağı zamandır uzak kaldığımız (Emre kolunun üzerine 2 kere -farklı zamanlarda- düşerek kırdığı için, neyse ki şimdi iyi) konser sahnelerinde atmayı planlıyoruz. Bu cumartesi Karga’da sevdiceklerimiz Scenes We Have Missed’le beraber albümün yayınlanmasını kutlayacağız. Haftaya perşembe de bebeklerimiz Asperger ile Gazhane’nin Yeraltı serisinde ortalığı alevlere vermeyi düşünüyoruz.
Diyelim ki bundan 100 yıl sonrasında pembe anısına bir anıt taş dikilmiş, üstünde şimdiye dek karaladığınız şarkı sözlerinden hangisi yazardı?
Gene çok sıkıntı bir soru. 😀 Tek tek cevabı hak ediyor.
Mutlu: “Çünkü tüm arkadaşlarım öldü. Yapayalnız, kansız ve derbeder. Bu boktan dünyayı yaratanlarla beraber…”
Emre: KESİNLİKLE ŞU SÖZLER:
“karanlık hislerimle başbaşa
fazlasıyla doldu benliğim
elimde kırmızı lekeler
uyandıran beni sımsıkı dişlerim”
Kerem: “Ateşi çalamazlar.”
Gün: “Beraber yaşam
Beraber ölüm.”
pembe’nin Bandcamp profiline şuradan ulaşabilirsiniz.