Heavy psych üçlüsü Midvil, yeni albümleri Nox’u geçtiğimiz günlerde ortamlara servis etti. Biz de bunun şerefine Ahmet, Buğra ve Doğan ile bir sohbete giriştik.
Öncelikle hoş döndünüz. Yeni albümünüz Nox yayınlar anlamında üç senelik bir aranın ardından geliyor. Bu arayı bozan Nox’un üretim yolculuğu nasıl seyretti?
Buğra: Teşekkür ederiz. Nox aslında bizim pandemi döneminde evlerimizden çıkmıyorken herkesin evde kaydettiği demolarının yine Discord üzerinden birlikte üzerine gidilerek yazıldı. Albümdeki neredeyse tüm şarkılar pandemi döneminde evden çıkamıyorken yazdığımız şarkılar.
Doğan: Bu süreçler yayınlanma tarihini bizim açımızdan uzatsa da sonuçtan memnunuz. Çünkü yeni üretimlere devam etmek için yayınlanmayı bekleyen işlerin tamamlanması gerekiyor. Yeni şarkılar yazmaya o zaman başlıyoruz. Nox yayınlandıktan sonra iki yeni parça daha ortaya çıkardık. İTÜ MİAM Stüdyoları’nda Berkay Köksal ile 2 günlük kayıt sürecimiz oldu. Çalışma ortamı olarak heyecanlandıran bir yer, biz de her saniyesini iyi değerlendirmek için elimizden geleni yaptık. Venüs Müzik, kayıt sürecinde ihtiyacımız olan desteği fazlasıyla verdi.
Ahmet: Nox aslında çok daha kısa sürede çıkabilecek bir albümdü, ancak pandemi süreci albümün çıkış süresini büyük ölçüde etkiledi. Yan yana gelmeden evden Discord üzerinden üzerine çalışarak belirmiş bir albüm aslında Nox, bu da bizim için bir ilk diyebiliriz. Süreç uzun ama çok keyifliydi. Kendimizde yeni şeyler keşfettiğimiz bir yolculuk oldu diyebilirim.
Albümün bir konsepti, taşıdığı bir anlatı var mı? Artwork’ün bununla bir ilişkisi mevcut mu?
Buğra: Albümün konsepti yazıldığı dönem neticesiyle de karanlık, yalnızlık, izole olma durumu; umutsuzluk ve belirsizlik gibi kavramların üzerimizde bıraktığı ağır etki ve yük diyebiliriz.
Artwork konusu Doğan’da.
Doğan: Üzerinde durduğumuz konuları yansıtan bir ortam yaratmaya çalıştık, bu duyguları hissettirecek bir ortam. Ayhan Saraçoğlu ile çalışmaya karar verdikten sonra, yayınlanmadan önce kendisine albümü dinlettim. Kendisinin de hissiyatını ortaya koymasını rica ettim. Bu şarkıları dinlerken kendisinde uyandırdığı ortamı yarattı. Şarkıların sözlerini ve seslendiren kişileri baz alarak bizi de ayrıca resmetti. Yine aynı kişiler, ancak artık farklı bir görünüme sahip.
Ahmet: Albüm bir önceki parçalarımızdan olan “Darknes Arrives”la bağlantılı bi yerden devam ediyor.
Bahsedilen karanlığın içinde olmanın nasıl bir his olduğunu dile getiriyor.
Nox’ta önceki birçok üretiminize göre daha kısa şarkılar var. Bu bilinçli bir tercih miydi, “Daha kompakt besteler yapalım” gibi bir kaygınız var mıydı?
Buğra: İlk albümlerimiz metafizik anlatılar içeriyordu, bu nedenle çok daha tekrarlı ve atmosferik bir sound arayışındaydık. Bu albümde ise anlattığımız daha “gerçek” ve fiziksel bir dünya. Bu nedenle şarkıların daha vurucu ve net olması tercihimizdi, evet.
Doğan: Daha önceki şarkıların uzunluğu ile ilgili çok çeşitli yorumlar alıyorduk. ‘’Yeni albüm kaç dakika?’’ 4 ya da 5 kişiden bu soruyu aldım. Daha önce 3 şarkının toplam süresi 1 saat olan albüm yapmamızın sonucunda gelişen bir algı sanırım. Süre kaygısı yaşadığımızı sanmıyorum. Çünkü yeni albümdeki şarkılar süre olarak kompakt bestelere benzer olsa da, daha çok dinleyiciye ulaşmak amacıyla yapılan bu bestelerin kaidelerini taşımıyorlar. Hatta bu tür şarkılardan hâlâ daha uzun süreye sahipler.
Ahmet: Parçaların çıkış aşamalarında genelde bu tarz şeyler pek aklımıza bile gelmiyor açıkcası. Grup olarak her albümde başka yönleri kurcalamayı seviyoruz. Çocuk misali ne tarafı merak edersek oraya yöneliyoruz. Dolayısıyla da aslında her albümün birbirinden farklı bir tarzı oluyor.
Peki bu beş şarkıyı -mix dahil- finalize etme aşamalarını düşündüğünüzde diğerlerinden daha kolay ve daha zor olarak öne çıkan birer parça var mı?
Buğra: “Anyone Alive?” tek bir provada netleşen bir şarkı olmuştu. Geçen sene yaşadığımız deprem felaketi sonrası yazmıştık bu şarkıyı. “Leave It Behind” ise içerdiği yoğun synth’ler nedeniyle bizi yazarken ve düzenlerken en çok zorlayan şarkılardan biri oldu.
Doğan: Benim açımdan ‘’Darkness Arrives Pt.2 ‘’ soru işaretleri ile dolu bir parçaydı. İyi bir kayıt süreci geçirmiştik ancak bazı konular kafamda tam oturmuyordu. Final aşamasında her şey tamamlandı diyebilirim. Aralarında üretim ve kayıt olarak en kolay süreci yaşayan şarkının ‘’Don’t Be Afraid’’ olduğunu düşünüyorum. Bir doğaçlama esnasında ortaya çıkan ve kaydetmeye karar verdiğimiz şarkı.
Ahmet: “Anyone Alive?” ilk provamızda çok çabuk netleşen bir şarkıydı. Kendi kendine final aşamasına ulaştı diyebilirim. Zorluk anlamında “Leave It Behind”ın ses kanallarını evde kaydettiğimiz hâlinde duyum dengesine getirmek için bir hayli uğraştık ve sonunda bunu gerçekleştirebildik.
Albümle ilişkili akılda kalan üç eğlenceli anıyı sıralayabilir misiniz?
Buğra: MİAM’da yaptığımız kayıtların ikinci gününde, sabah okula gittiğimizde arabayı hafif bir yokuşluğa bırakmıştım. Doğan burası çok yokuş, düz bir yere koysana dedikten sonra hemen ikna olup arabayı farklı bir yere alırken arabanın altını boydan boya çizdim. Üçümüzün arabanın altı çizilirken attığımız doğal çığlıklar bana hâlâ komik geliyor.
Doğan: ‘’Leave It Behind’’ adlı parçanın yüksek tempolu bölümünde, bir yerden sonra metronomsuz çalmamız gerekiyordu ve bu önceki bölümüne en azından çok yakın olmalıydı. İlk denememizde kaydın ortasında durduk ve olmadı sanırım dedik. Berkay masanın başında mikrofona seslendi ve ‘’Neden durdunuz? Metronom birebir aynı gidiyordu’’ dedi. Hayal kırıklığı içeren bir ses tonuydu. Kayıt odasındakiler, metronom duymadan bunu yapabildiğimiz için heyecanlanmışlardı. Ancak benim yüzümden o kayıt durdu diyebiliriz. Üzerine bayağı güldük ama finalde metronom birebir değildi, sadece çok yakındık.
Tüm albüm kaydı bittikten sonra Cem (Venüs Müzik) bizden bir süre doğaçlama yapmamızı ve bunu kaydetmemizi rica etti. Bu doğaçlama sırasında kayıt odasında bizi dinleyenlerin eğlencesini ve zıplamalarını gördük. Orada ortaya çıkan şarkılar oldu ve bu şarkıları doğaçlamada oluşan düzenini bozmadan yayınlamayı düşünüyoruz. Tek seferde ve hiç aramızda anlaşmadan ortaya çıktılar.
Ahmet: Buğra’nın otoparkta arabanın altını sürtmesi sonucu gülmekten gözümüzden gelen yaşları unutamayacağım. Kayıt süreci bittikten sonra Cem’in ricası için biraz doğaçlama çalmaya başladık. kendiliğinden trafikleri hazır bir şekilde iki parça çaldık, hatta sonuncu parça başlamadan önceki sessizlikte Buğra kalmış ve içeri gidiyordu Doğan’la beraber; parça öyle güzel aktı ki koşa koşa geri geldi. Sürecin sonundaki bitkinlikle nasıl iki parça bu şekilde çıktı diye gülüştük uzun bir süre.
7 Eylül 2022 tarihli Instagram gönderinizin açıklaması: “Our task is to transform ourselves into awakened multidimensional beings, Thus fully merging the fourth and fifth dimensions into the third”. (Görevimiz kendimizi uyanış hâlinde çok boyutlu varlıklara dönüştürmek, böylece dördüncü ve beşinci boyutları tümüyle üçüncüye katmak.) Metafiziksel alana duyduğunuz ilgi malum, sizce müziğin başarabileceği en güzel şey de böyle bir boyut ötesi farkındalık mıdır?
Doğan: Tüm varlıklar ve enerjilerinin bir bütün olduğunu bilerek ve hissederek yaşıyoruz. Yaptığımız müzik algıladıklarımızı dışa vurabildiğimiz bir araç. Şu anda yaptığımız röportaj, şarkı sözleri ve müzik bu fikirleri açıklayabileceğimiz bir ortam. Üretimlerimizi herkes için paylaşıyoruz. Bu farkındalık sadece bizim değil, etkileşimde olan herkes için geçerli. Yaşadığımız dünya üzerindeki yaşam süreçleri, algılarımızın körelmesine sebep oluyor. Doğru odak noktalarından uzaklaşabiliyoruz. Birlikte müzik yapmak ve bunu yayınlamanın doğru odak noktalarına bizi yaklaştırdığını düşünüyorum.
Müzik dinleme platformunuzun geçmişinde en son dinlediğiniz üç şey nedir?
Buğra: Pink Floyd – “Sorrow”, Blonde Redhead – “Misery is a Butterfly”, Tamino – “Indigo Night.”
Doğan: Strider – “Ironiea”, Stone Temple Pilots – “Big Bang Baby”, Mastodon – “Ghost of Karelia.”
Ahmet: Psychedelic Porn Crumpets- “Hymn for a Droid”, Radiohead – “Ful stop”, hubris. – “Of Light.”
100 yıl sonra Midvil anısına dikilecek bir anıt olsa üstünde hangi şarkı sözünüz yazsın isterdiniz?
“Real Guide, Our Mind.” (“Ra” – Great Journey albümünden)
Midvil’in Bandcamp profiline şuradan göz atabilirsiniz.