17 Nisan 2014 akşamı 22.o0‘da Mac DeMarco‘nun son albümü Salad Days‘ini dinleyeceğiz.
Aykırı tavrı, ilginç işleri ve her zaman beklenmeyeni yapmasıyla ünlü Kanadalı müzisyen Mac DeMarco 3. stüdyo albümü Salad Days’i 1 Nisan’da Captured Tracks etiketi ile piyasaya sürdü.
Rock and Roll Night Club ve 2 albümlerinden sonra indie rock’ın palyaçosu ilan edilen ve bunu hiç umursamayan müzisyen son albümüyle bir nebze yatışmış gibi görünse de bu sakinliğin dış dünyadan kaynaklanmadığı aşikar. Yarattığı iki albümün ardından uzun bir turneye gömülen DeMarco’nun değişimi çocukluk günlerinden yavaş yavaş sıyrılmasından kaynaklanmakta. Müzik dünyasına çok erken giren DeMarco, Salad Days’de henüz 23 yaşında bir genç olmanın umursamazlığını, enerjisini ve çocukluk ile sorumluluklar arasındaki kafa karışıklığını, endişelerini anlatıyor.
11 (+2 bonus) şarkılık albümden Let Her Go, Salad Days, Let My Baby Stay ve Goodbye Weekend şarkıları sanatçının söz yazımının biraz daha olgunlaştığını gösteriyor ancak DeMarco’nun müziği hala aynı. Yine lo-fi ve soft rock öğelerinden oluşan albüm soundunu “Büyük bir sound değişiklikle kimseyi korkutmak istemedim. Atmosferi çok değiştirmeden Salad Days’in ruh haline geçiş yapmak istedim. Ve bir buçuk yıldır turnedeyim, yoruldum!” diyerek açıklıyor. Sesi biraz endişeli ve yer yer öğüt verir gibi duyuluyor olabilir ama DeMarco yine dinleyicisiyle konuşuyor ve arada kalan zamanda yaşanan hikayeleri fısıldıyor.
Brooklyn’deki evinde kaydettiği Salad Days için plak şirketinin istediği gibi bir albüm çıkarmış olmakla suçlansa da DeMarco sadece gözümüzün önünde büyüyen oldukça yetenekli bir genç adam. Salad Days ise şimdiden sıcak yaz günlerinin miskin ve güneşli öğleden sonralarında yerini ayırttı.
Evrim Cantimur – Seray Şan