Igorrr – Spirituality & Distortion

Gautier Serre delilik ve yaratıcılıkta bir abide konumuna yükselen projesi Igorrr ile bir kez daha metalciler ile elektronikçileri kardeş ilan etmeye geldi. Heyhat bu defaki işi biraz zor: Deneysel müzik camiasında geçtiğimiz on yılın şaheserleri arasında gösterilen Savage Sinusoid gibi bir albümü yarattıktan sonra çıta arşa çıktı, haliyle yeni bir albüm bu yükü önce sırtlamak, sonra da ondan kurtulmakla mükellef.

Spirituality & Distortion böyle bir sorumluluğa cevaben ilk notalarında bizi Kuzey Afrika’da bir çölün ortasına atıveriyor ve kendi hikayesini yazıyor. Bu hikayenin objektif gözlemlenebilen bir içeriği ya da takip edilebilir bir anlatısı yok, tüm hislenmeler ve okumalar müziği algılayışınız ve vücut kaslarınızın ona verdiği tepkilerde saklı. Bu tepkilerin tutarlı ya da sürekli olmasını beklemeyin, sürprizlere açık olun, zira klasik müzikten barok tınılara, Balkan halk ezgilerinden death metal’e, trip-hop’tan operaya sayısız alt tür sizi bir oraya bir buraya çekiştirecek. Kağıt üstünde bu kadar zorlayıcı görünen bir deneyim ise ancak bu kadar eğlenceli olabilirdi. Afrika kıtasında başlayan bu işitsel sergüzeşt Orta Asya’da bir yerde biterken ancak bu kadar fevri ve amansız bir yolculuk sunabilirdi.

Kadro Serre’den bekleyeceğimiz kadar doludizgin ve renkli: Savage Sinusoid ile birlikte Igorrr’un bir parçası haline gelen Laure Le Prunenec (soprano vokaller), Laurent Lunoir (sert vokaller), Sylvain Bouvier (davullar) burada da bizimle. Cannibal Corpse’tan George ‘Corpsegrinder’ Fisher, kemanda Timba Harris, basta Mike Leon, piyanoda Matt Lebofsky, utta Mehdi Haddab, akordeonda Pierre Mussi, kanunda Fotini Kokkala, klavsende Benjamin Bardiaux albümün diğer önemli konukları. Böyle yetenekli bir kadro tarafından böylesine temelli kurulmuş bir eklektik anlayış kulaklardan kaçmamalı. Igorrr kesinlikle daha fazla sevgi ve saygıyı hak ediyor.