2020’nin bize sunduğu en beklenmedik geri dönüşlerden biri Fugazi‘nin dönüşü olabilirdi kuşkusuz. Böyle bir an ne yazık ki hala yaşanmadı, ancak ona yakın bir hadise vuku buldu. Ian MacKaye, eşi Amy Farina ve Fugazi’den eski grup arkadaşı Joe Lally ile güçlerini birleştirip Coriky‘yi meydana getirdi. Sonra öğrendik ki Coriky’nin hasıl oluşu da yeni olay değilmiş, 5 senelik bir geçmişleri varmış. İlk albümlerini çıkarmaları bugünü bulmuş sadece. Geç olsun, güç olmasın, zaten ortaya çıkan iş de büyük ölçüde tatmin edici.
Hatırlayalım: Fugazi son albümü The Argument‘ı çıkarıp dağıldığında ABD de anlamsızlıklarda yeni dipleri gören bir savaşa adım atıyordu. Sonra araya başka projeler, bu projeleri takiben peşi sıra yeni aktivist eylemler girdi. Fugazi’nin imzası haline gelen post-hardcore tınısı ise dönüşüm geçirdi. İşte Coriky, -elbette sözlerin muhaliflik dozunu düşürmeden- o eski Fugazi sesine en çok yaklaşan eserlerden biri. Anlamlı bir dönemde gelen bir hamle bu doğrusu, zira her geçen gün öğreniyoruz ki dünyadaki anlamsızlıkların dibi git git bitmiyormuş. Artık MacKaye kumpanyasının sözleri “temiz cinayet” araçları drone’ları da hedef alabiliyor örneğin. Bitmeyen savaşlara ise belki de en iyi şu iki dizeyle değiniyorlar: “İstediğimiz son şey savaştı / Ama gel gör ki çok kolayımıza geldi”.
“İşin en ilginç kısmı da söz hakkımızın olacağı beklentisiydi / Başkanlık Yemin Töreni’nde kimin halıda yürüyeceği hakkında” gibi kaderci görünen sözleri her daim punk’ın harekete geçmeye hazır enerjisiyle dışavuran Coriky, bu senenin gözden kaçırılması kolay güzelliklerinden birine imza attı. Mükemmellikten uzak, neticede samimi ve her zamanki kadar dürüst bir modern punk eseri dinlemek isteyen herkes kulak vermeli.