Childish Gambino – This Is America Hakkında

On gün önce Youtube’da yayımlanmış olan “This is America” şu an 150 milyon izlenme almış durumda. 4 gün önce keşfettiğimde bu rakam 117 milyon civarındaydı ve eminim ki bir gün içerisinde yaşanan bu altı milyonluk artışta benim 1 milyon kadar bir payım var. Şarkının sahibi Donald Glover, ya da sahne adıyla Childish Gambino Amerikalı bir aktör, komedyen, yazar, yönetmen, yapımcı, müzisyen, şarkı yazarı ve aynı zamanda bir DJ. Bütün bunlara ek olarak ben kendisinin büyücü olduğundan da emin gibiyim. Dün sabah keşfettiğimden beri hipnotize olmuş bir şekilde tekrar tekrar bu şarkıyı dinliyorum ve bugün yüksek lisans tezimi yazmak yerine size bu yazıyı hazırlıyorum.

This is America’da ortaya konan iş Glover’ın kendisi gibi bir mozaik. Videodaki semboller şu an dünyanın her yerinden insanın çözmeye çalıştığı bir bulmacaya dönüşmüş durumda ve kliple ilgili okuduğum her makale beni yapılan işin, üzerinde çok düşünülmüş bir yapıt olduğuna tekrar tekrar ikna ediyor açıkçası. Şimdilik Youtube’da “Türkler burada mıyız?” gibi yorumlar görmediğimden ve Ekşi’de henüz birkaç yorum karalanmış olduğundan şarkının Türkiye’de keşfedilmediği sonucuna varmış bulunmaktayım. Bundan dolayı kolları sıvadım ve Batının iyi yönlerini size getirmeye karar verdim efendim.

This is America’nın yayımlanması tam da Birleşik Devletler’de Kanye West ve Donald Trump arasındaki karşılıklı paslaşma dönemine denk geldi aslında. Göçmen karşıtı politikalar izleyen ırkçı bir liderin, siyah bir rapper olan Kanye West tarafından desteklenmesi kendisini pek tabii eleştiri oklarına maruz bırakmıştı (bizdeki Yavuz Bingöl vakıası gibi bir şey yani). This is America’da Childish Gambino’nun yaptığı ise Amerika’nın gerçekte bir siyah için nasıl bir yer olduğunu, ağzımızda küçük bir Black Mirror tadı bırakarak açıklamak. Popüler kültürün bir kaçış yeri olarak algılandığı dünyada, bu kültür aracılığıyla bizi rahatsız etmek.

Klip Childish Gambino’nun ilginç bir pozisyonda durarak yüzüne çuval geçirilmiş bir adamı öldürmesiyle başlıyor. Gavur ellerde zamanında bazı beyaz tiyatrocular kendilerini siyaha boyarak sözde tembel ve aptal olan siyahları taklit ettikleri oyunlar oynarlarmış. Bu karakterlerin en tanınanlarından biri ise Jim Crow isimli karaktermiş. Sanatçının verdiği poz işte bu karakterin tiyatro afişlerindeki meşhur pozu. Görebilmeniz için hemen yana iliştiriyorum.

Ölen kişinin umursanmayıp, Childish Gambino’nun elindeki silahın aciliyetle bir bezle paketlenip götürülmesi ise aslında Amerikan toplumunda yaşanan cinayet ve kitle katliamlarına rağmen hala silah “kullanımının” bir özgürlük olarak kabul edilmesi ve yasalarla korunmasının eleştirisi. Silah bu ülkede hayatlardan daha önemli mesajı veren Gambino, hemen ardından neşeli bir şekilde bir grup lise öğrencisiyle birlikte dans etmeye başlıyor. Dansların merkezde olduğu kaotik bir ortam görüyoruz ardından. İnsanların kaçıştığı, binalardan düştüğü ama bizim dikkatimizi hep dans eden mutlu insanların üzerinde tutmamızın beklendiği ortam. Dans edenler, insanların dikkatini gerçeklikten uzak tutanlar en güvende olan siyahlar bu arada… Medya ve toplum eleştirisi. Çatıdan ortamı izleyen çocukların suratlarının cep telefonlarına gömülü olması gibi pek çok detay da buna işaret ediyor aslında.

Diğer bir dans sahnesinde, arkadan beyaz bir at geçtiği görülüyor. Bu aslında İncil’den gelen bir sembol. Hikayede beyaz at ve sürücüsü ölümü temsil ederken, ölümü yani atı, cehennem takip edermiş. Burada ise beyaz atımızın bir polis arabasını arkasına aldığını görüyoruz. Alın size sadece 2 saniyelik bir görüntü ile polis şiddeti eleştirisi. Ben şimdi Donald Glover’a hayranlık duymayayım da ne yapayım?

Klibin yönetmeni Hiro Murai’nin de hakkını teslim etmek gerekiyor. Japon asıllı Amerikalı yönetmen bu kaotik ortamı seyirciyi yormayacak bir şekilde sunarak oldukça başarılı bir iş çıkartmış.

İnternette karıştırdığınızda göreceksiniz, yazımda bahsetmediğim daha onlarca sembolik sahne var klipte. Ben hem videoyu henüz izlemediyseniz daha fazla spoiler vererek bütün büyüyü bozmamak adına hem de merak edenlerin internetten araştırma yapacağını bildiğim için yazımı burada noktalıyorum. Childish Gambino’nun klibinin başarısının, herkesin yaratıcı bir toplumsal eleştiriye olan açlığıyla bağlantılı olduğuna inanıyorum şahsen. Ajitasyondan değil, zekadan besleniyor. Yolu açık olsun, ardından benzerlerini getirsin dileğiyle.