BAMBARA’dan dolu dolu yeni EP: Love on My Mind

Olağanüstü canlı performanslarıyla tanınan yeni nesil post-punk grubu Bambara, taptaze bir EP ile 2022 yılına hızlı giriş yapanlardan. Love on My Mind 6 şarkıdan oluşuyor ve kısa süresine rağmen (yaklaşık 22 dakika) çok konuşulmuş son albümleri Stray’den aşağı kalır bir yanı yok. Nick Cave ve Rowland S. Howard’ın müziklerindeki etkisini The Birthday Party, The Bad Seeds, These Immortal Souls tınılarıyla özgünlüğünü kaybetmeden dinleyiciye hissettirmesi de diğer bir nefis özelliği.

Noise-punk ile post-punk gezintisine çıkmış olsalar da aslında pop, gotik country gibi birbirinden çok farklı sesleri barındıran Bambara; bunları çorba gibi karıştırmaktan çok şarkılarına azar azar eklemesiyle öne çıkıyor, özellikle de birbirinden pek farkı olmayan günümüz post-punk gruplarının yanında. (Onları da severek dinliyoruz, yanlış anlaşılmasın.) Vokal ve gitarda Reid Bateh, davulda Blaze Bateh ve bas ile William Brookshire; bol bol feedback loop, distortion, synthesiser ve convolution reverbler kullanarak özellikle noise-punk olarak giriştikleri bu işi usulüne uygun yapıyor.

Ballad of Sexual Dependency, Nan Goldin

Kapanma sırasında Nan Goldin’in Ballad of Sexual Dependency adlı eserinin etkisiyle fotoğrafçılıkla ilgilenmeye başlayan Bambara vokalisti Reid Bateh, bir röportajında Love on My Mind’a da bu merakını yansıttığını söylemişti. Albümün baş karakterlerinden birini fotoğrafçı yapması da bu ilham kaynağının etkilerinden. Kapanmada oluşturulan ilk versiyonunu, karantinanın belirsizlikleri yüzünden içine sindiremeyen üçlü, daha sonra her şeyi unutup EP üzerinde en baştan çalışmaya başlamış. Grup için çok kişisel, hassas bir mini-albüm, gerçekçi söz yazarlığı çekinmeden ortaya koyulmuş.

Love on My Mind Kapak Görseli

Çaresizlik teması üzerinde dönüp duran hikayeler, dövünen karakterlerle dinleyiciye aşılanırken bir süre sonra sinematik bir tecrübeye dönüştürüyor; grubun büyük ilham kaynaklarından biri olan Wong Kar-Wai etkisi hafife alınamayacak kadar yoğun bu mini-albümde. En gözden kaçmayan ve vurucu şarkısı ise, Bria Salmena eşliğinde, bu şarkıların arasında ilk olarak tekli şeklinde yayımlanan Mythic Love; baş döndüren basslinelar ve agresif vokaller eşliğinde iki karakterin şehvetli aşkını anlatıyor.

Gerilimle romantizmi kaynaştırmaktan çekinmeyen Bateh’in söz yazarlığı ile şarkıların dinamikleri son derece başarılı uyumu sağlamış, bu da Bambara’nın kendi imzasını kaybetmeden çok daha oturmuş, olgun bir yola çıkışının başlangıcı.