12 Eylül sonrasının karmakarışık halet-i ruhiyesinin bizlere armağanlarından biri olan arabesk filmler kuşağı şükür ki çok uzun soluklu olmadı da baş rollerinde şarkıcıların eserlerinin olduğu, şarkıların sıradan hikayelerle adeta uzun bir video klibe dönüştürüldüğü acıklı filmler akını sona erdi. İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur ve Müslüm Gürses gibi bu kuşağın ‘baba’ temsilcileri bir yana; Küçük Emrahlı, Küçük Ceylanlı, daha nice Küçük’lü, hatta Gökhan Güneyli, Ümit Besenli, o da yetmezmiş gibi Bergenli filmler, artık tebessüm etmek istediğimizde başvurduğumuz kaynaklar olarak sinema tarihimizin sayfalarında yerini aldı. ‘Jukebox films/ müzik kutusu filmleri’ olarak adlandırılan türün dış örneklerine baktığımızda ise Yellow Submarine (The Beatles, 1968), The Blues Brothers (Çeşitli blues sanatçıları, 1980), The Wall (Pink Floyd, 1982), Across the Universe (The Beatles, 2007) gibi filmlerle karşılaşıyoruz ki, bunlar -bizim sinemamızın örneklerinin aksine- söz konusu müzisyenlerin değil, sadece eserlerinin filmlerde yer aldığı, o filmlerin hikayesini oluşturduğu örnekler olarak sıralanıyor.
Ünlü şarkıcı ya da grupların eserlerinin müzikallerin baş rollerinde boy gösterdiği örneklere de ucundan kıyısından da olsa aşinayız. ‘Jukebox musicals/ müzik kutusu müzikalleri’ denen bu türün akla gelen ilk örnekleri; Elvis (Elvis Presley, 1977), Mamma Mia! (ABBA, 1999), We Will Rock You (Queen, 2002), Lennon (John Lennon, 2005), Ring of Fire (Johnny Cash, 2006), Rock of Ages (80’lerin çeşitli glam rock şarkıları, 2006), American Idiot (Green Day, 2011) olarak sıralanabilir. Tüm bu uzun girişten sonra yazımızın konusuna gelirsek; küçücük bir kısmını sıraladığımız bu uzun listeye The Flaming Lips’ten yeni bir katılım daha geliyor: Yoshimi Battles the Pink Robots.
Aslına bakılırsa; Oklahoma City’den çıkma bu Amerikalı grubun müzikal projesinin somut detaylarından bu senenin başından bu yana haberdardık. 1983’te kurulduktan sonra tam 14 adet stüdyo albümü çıkaran, asıl büyük çıkışını 1999 tarihli The Soft Bulletin adlı albümle yaparak ‘mainstream/ ana akım’ denizine yelken açan ve ününü bir sonraki albümü Yoshimi Battles the Pink Robots (2002) ile iyice pekiştiren grup, Wayne Coyne’un önderliğinde projeden projeye koşmaya devam ediyor.
Çoklarınca bir konsept albüm olarak görülen ama Coyne tarafından ‘aslında o niyetle yapılmadığı’ açıklanmış Yoshimi Battles the Pink Robots albümünün bir müzikale dönüştürüleceği, grup tarafından 2007 yılında açıklanmıştı. The West Ring’in yaratıcısı, The Social Network’ün yazarı Aaron Sorkin’in de başlangıçta içinde olduğu proje, zaman içinde Des McAnuff’un yönetmenlik maharetine kaldı. En yetkin ağızdan dinlemek gerekirse; Wayne Coyne, Boredoms, OOIOO ve OLAibi gibi Japon post-rock gruplarıyla tanınan, söz konusu albümde the Flaming Lips ile çalmışlığı bulunan Yoshimi P-We’den ilham aldığına dair inançlar bulunan şarkının (ve albümün) müzikal versiyonu için şöyle diyor: ‘Gerçek dünya var ve fantastik dünya var. Kızımız, Yoshimi, kanser yüzünden ölüyor. Ve bu iki delikanlı, gelip onu hastanede ziyaret etmek için savaşıyorlar. Ve onlardan bir tanesi Yoshimi’yi kurtarmayı hayal ederken, Yoshimi’nin Japon bir savaşçı olduğu ve pembe robotların da hastalığını sembolize ettiği bir başka boyuta giriş yapıyor. Ruhunun yaşaması için hastalığının kazanması gerektiği gibi bir durum. Ya da işte ona benzer bir şey…‘
Söz konusu albümün ne derece kusursuz olduğu düşünüldüğünde, iyi bir sanat yönetmenine teslim edilmiş, hikayesini Coyne ve McAnuff’un ortaklaşa yazdığı bu müzikalin güzel şeylere gebe olduğunu düşünebiliriz. Müzikalin ismi 2002 tarihli The Flaming Lips albümünden geliyor olmakla birlikte, The Soft Bulletin ve At War With the Mystics (2006) albümlerinden bazı şarkıların da Yoshimi’nin hikayesinde yer alacağı açıklandı. California’daki La Jolla Playhouse’da sahnelenecek müzikalin ilk gösterim tarihi ise 6 Kasım 2012 olarak belirlendi.
Bu yıl içerisinde, Bon Iver, Tame Impala, Nick Cave, Yoko Ono, Neon Indian gibi ünlü isimlerin de yer aldığı The Flaming Lips and Heady Fwends adlı albümü piyasaya süren alternative rock beşlisi, otuzuncu kuruluş yıldönümüne kısa bir zaman kala, çağa ayak uydurma gayretini sürdürüyor, adından söz ettiriyor, dikkatleri üzerine çekmeyi her daim başarıyor. Her zaman rengarenk video kliplere imza atan grubun müzikali umarız ki dünyanın diğer ucundan bizlere de ulaşır; tercihen canlı olarak, olmadı bir DVD içerisinde ya da internet üzerinden izleyebileceğimiz bir video formatında…
Emre Yürüktümen