Ty Segall & White Fence – Joy (2018)

Şampiyonlar müsabakasına sefalar buyurdunuz. Bir tarafta günde ortalama 20 şarkı bestelediğini tahmin ettiğimiz garaj rock canavarı Ty Segall, öbür tarafta White Fence mahlaslı ortağı Tim Presley. İkisi de saykodelik, ikisi de gürültüyü seviyor, ikisi de çevresini iyi seçiyor. Presley daha geçtiğimiz aylarda Cate Le Bon‘u yanına aldığı Drinks albümü Hippo Lite‘la gönüllerimizi fethetti mesela. Kadro iyi, keyifler de yerinde gibi, yoksa müziğin başlığı niye Joy olsun? Peki, bu kadarı cidden kurtarıyor mu? Dağ kimi durumlarda fare doğurabilir, önümüzdeki vakaya ise doğrudan fare demek ayıp olur. Yine de Joy‘un kendi standartlarında vasat bir iş olduğuna dair fikirlerimiz kolayca değişmez.

Joy‘un temel sorunu, bir “pişmemişlik hali” desek yeridir. Bu pişmemişlik, şarkıların sürelerine baktığımızda hissettirmeye başlıyor kendini: 15 şarkı, hepi topu yarım saat tutuyor. Elbette benzer koşullar altında kültleşmiş albümler de var: Napalm Death‘in Scum‘ı, Wire‘ın Pink Flag‘i, Residents’ın Commercial Album‘ü ve daha nice şaheser, tam da bu öz ve doğrudan içerikleriyle dikkatleri çekti, gönülleri fethetti. Joy‘u dinlediğimizde ise tek hissettiğimiz şey, ansızın yanıp sönen ilhamlar. Sanki biri misafirlerine ziyafet hazırlıyormuş da tüpü bitti bitecekmiş gibi: Her şarkının gazı önce açılmış, 15 saniye sonra ise diğerlerine de yetsin diye kapatılmış gibi bir his. Karşımıza çıkan 15 ani ilham atağı, birbirinden kopuklar ve ziyadesiyle stratejisiz kalmışlar.

Yiğitlerin hakkını yememek lazım: Neticede dinlediğimiz şeylerin hepsi birer ilham parçası, dolayısıyla ufak cazibelerden yoksun değiller. Fikir babalarına laf etmek haddimize değil, ikisi de son derece değerli müzisyenler. Heyhat, safi yetenek dokunduğunu altın kılmaya yetmiyor. Hele olay bir düet albümüne dönmüşse, ortak damarı yakalayıp birlikte güçlü olmanın önemini unutmamak lazım. Eğer içerik ölçüsüz bir aşık atışmasından ibaret olmasaydı Joy, çok daha akılda kalıcı bir albüme dönüşebilirdi. Bu kadarı sadece basit, eğlencelik bir neşe…

PUANLAMA: 5/10