Hepimizin hayatında ergenliğimize bizleri geri götüren ve asla dinlemekten sıkılmadığımız bir grup vardır. Benim için bu grupların başını Kanada, Ontario’lu Punk Rock grubu Sum 41 (diğer adıyla Kaspir) çeker. Seneler içerisinde bizlerle birlikte büyüyerek kendi müzikal kimliklerini olgunlaştırmanın yanı sıra, çağa uyum sağlayan grup; gitarist Dave Baksh’ın dönüşü ile yepyeni bir kimliğe bürünerek dümenini Punk’tan daha asi ve sert Alternative Metal ve Melodic Hardcore akımına doğru kırdı.
Bu değişim 2010 yılında açıklanan ve 2011 yılında piyasaya Hopeless Records aracılığı ile sürülen “Screaming Bloody Murder” albümü ile başladı. 2012 yılında onlarca ödül toplamış olan ve albümün en can alıcı parçaları “Blood In My Eyes” ve “Baby You Don’t Wanna Know” grubun punk akımından melodic hardcore’a başarılı evriminin sinyallerini vermeye başlamıştı bile. (Yine de albümdeki hemen hemen her parçada Punk Rock’ın muazzam melodilerini ve yükselişini duymaya devam ediyorsunuz, geçmişine saygı duyan ve özüne bağlı kalarak bu şekilde gelişen, günümüzde bir şekilde varlığını sürdürebilen çok az grup olduğu için böyle grupları ayrıca destekliyorum). Baterist ve kimi zaman lead, kimi zaman back vokallerde gördüğümüz Steve Jocz’ un gruptan ayrılışı ve yerine Frank Zummo‘nun gelişi ile gruba katılan taze kanın getirdiği dinamikliği kesinlike 2013’den beri gerçekleşen canlı performanslarda ve stüdyo kayıtlarında hissedebiliyorsunuz.
23.Nisan 2019’da grup yeni albümlerinden ilk tadımlığı “Out For Blood” ile dinleyicilerine sundu. İlk dinlediğimde bana Korn’un 2005 çıkışlı “See You On The Other Side” albümünü hatırlatan “Out For Blood” bildiğimiz Sum 41’ın müzikal akımlar içerisinde kendisine nasıl yeni bir yol çizdiğini ve muazzam bir akım olan Punk müziğe ve alternatif metal’e bir selam çakarak bu akımların hala ölmediğini (ve asla ölmeyeceğini!) bizlere kanıtlıyor.
3 dakikalık parça, introsundan itibaren bünyenizde bütün vücudunuzla müziğin içine girme hissi uyandırıyor. Tamamının mayıs ayı sonlarına doğru piyasaya sürülmesi beklenen bu albüm için şimdiden bir çok “önyargılı” yorum yapılıyor; “13 voices part 2 gibi olmuş, özünden uzaklaşmış bir tınısı var” bu yorumlardan sadece bir kaçı. Ben tam tersi bu evrime şapka çıkartıyorum ve beğenmeyenler için şarkının sözlerinden küçük bir güfte ile yazımı tamamlıyorum;
“Are we just sick?,
Are we just tired?,
Apathetic, uninspired!