Dinlediğiniz bazı müziklerde size derinden dokunan, sebebi hikmetini o an açıklayamadığınız bir samimiyet vardır. Yaratıcısının yaşam tecrübelerine dair yeni bilgiler edinince bir nebze aydınlanırsınız, taşlar yerine oturur. Yeni Sol Seppy kaydı I Am As You Are, Pt 1 da bu kategoriye düşen kayıtlardan. Samimiyetinin temelinde trajedi ve yeniden doğuş var.
Sophie Michalitsianos‘un müzikal yolculuğunun ilk önemli adımı, 1998 ve 2001 tarihli iki Sparklehorse albümünde birden yer alması. Sonrasında 2006 tarihli kült klasik The Bells of 1 2‘yu yayımlıyor, Sol Seppy mahlasını benimsiyor. Bu albümde yer alan şarkılar, kulak veren hemen herkesin yüreğine dokunsa da Sol Seppy çok geçmeden sessizliğe bürünüyor. Michalitsianos Avustralya’ya taşınıp kocası ve çocuğuyla bir aile yaşamına geçiş yapıyor, heyhat çok geçmeden eşini kaybediyor. Bu yas döneminin sonunda ise Sparklehorse’tan grup arkadaşı Scott Minor ile yeniden tanışıp evleniyor ve hayatında taze bir sayfa açıyor. I Am As You Are, Pt 1 bütün bu yolculuğun öyküsü esasında. Küllerinden doğan bir anka kuşunun hüzünlü müzikleri.
Piyano ve kemanın sürüklediği bu uhrevi şarkılar, uzun sürelerini fazla hissettirmeden bizi neredeyse kutsal bir gece yolculuğuna çıkarıyor. Acılarında kendimizi görüyoruz zaman zaman, esas bağlamın ötesine adım atıyoruz. Bu ezgiler zor zamanlar geçirmiş, yahut sadece şu aralar yalnızlaşmış insanların sesi oluyor. I Am As You Are, Pt 1 ihtiyaç duyduğunuzu bilmediğiniz, keşfettiğinizde ise pişman olmayacağınız o özel albümlerden.