2022 geldi, hatta ilk ayını geride bırakmamıza on gün kaldı. Zaman hızlı akıyor ve biz ona yetişmek için tüm çabamızı göstersek de sürekli bir şeyleri kaçırıyoruz. Kaçırdığımız şeyler de genellikle kendimizle alakalı oluyor. Kendi zevklerimizi, hayattan alabileceğimiz tatları kaçırıyoruz. Bu yüzden de çok sevebileceğimiz bir film vizyona giriyor, en fazla üç hafta kalıp çıkıyor ve biz o 21 günde bir günümüzü bile ayırıp ona gidememiş oluyoruz. Ya da her hafta yeni albümler çıkıyor ve şarkılarını her gün dinlediğimiz o müzisyenlerin son işlerini kaçırıyoruz. Tiyatro bunların yanında çoğu kişinin aklına en son geleceklerden birisi büyük ihtimalle çünkü tiyatroyu kaçırmamak için önceden bir efor sarf edip araştırma yapmanız sonra size yakın sahneye ne zaman geleceğini bulmanız ve sonrasında biletler tükenmeden yakalamanız gerekiyor. Bu sebeplerle tiyatro izleyicisi tiyatroya kendini gerçekten adamış ve sıkı takipte olan insanlar oluyor genelde. Ama bir kere o zevki yaşamak onu bırakamamak demek oluyor çünkü tiyatroda yaşadığınız deneyim yalnızca üreten için değil seyirci olarak da tek seferlik ve nadide bir deneyim. Hızlı akan zamanın içinde her gün her şeye rağmen onlarca oyun oynanıyor İstanbul’da ve bunları takip etmek kendi zevkimiz ve deneyimimiz için güzel olmanın yanında özellikle son zamanlarda ekonomik olarak zorlanan tiyatroları ayakta tutmak adına da önemli. Bu takibi kolaylaştırmak adına tamamen şahsi zevklerim üzerinden yaptığım üçer maddelik iki kısa liste paylaşmak istiyorum, birincisi izleyip beğendiklerim ikincisi ise ne yazık ki daha göremediklerim ama merak ettiklerim.
İzleyip Beğendiklerim
Istırap Korosu
Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun son oyunlarından olan Istırap Korosu kesinlikle seyircinin kaçırmaması gereken bir deneyim. Bir apartmanda yaşayan çeşitli insanların bir araya getirilişinden ibaret olan oyunun sahnelenişi seyirciyi bir saniye bile koparmadan avucunda tutuyor ve sonunda unutulmaz bir deneyim yaşamanızı sağlıyor.
Şatonun Altında
Bir başka yazımda ayrıntılı da bahsettiğim Fiziksel Tiyatro Araştırmaları’nın bu oyununu ilk üçüme elbette ki koyuyorum. Macbeth gibi herkesin aşına olduğu bir metni sahnelemek izlekliğini ayarlamak anlamında zorluyken bunu aşmak için fiziksel olanı zekice kullanıp seyircisini apayrı bir deneyimle baş başa bırakıyor oyun. Baştan sona tüylerim diken diken ve gülmekten karnıma ağrılar girerek izledim bu oyunu.
Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit
Latife Tekin’in ünlü romanından Tiyatro Hemhal tarafından uyarlanan bu tek kişilik oyun bugünün tiyatrosunun güzel ve önemli bir örneği diyebiliriz. Çünkü bir uyarlama metin olarak gerçekten yaptıkları seçimler net bir şekilde görülüyor ve bunun yanı sıra da o kalabalık hikayeyi tek kişi üzerinden anlatarak dünyasından asla ödün vermiyor. Bu emek ve zeka da seyirciye elbette hızlıca geçiyor.
Ne Yazık Ki Daha Göremediklerim Ama Merak Ettiklerim
Harika Şeyler Listesi
Bu oyuna önümüzdeki haftalarda gideceğim. Bir programda Bora Akkaş’ın bu oyundaki performansı oldukça fazla övüldüğü için merak ediyorum oyunu. Oyun anladığım kadarıyla interaktif bir metin, yani seyirci olarak oyunun gidişatında sizin sayenizde belirlenen şeyler var.
Nora 2
İbsen’in Nora’sı tiyatro tarihinin yapı taşı eserlerinden birisidir, Nora 2 oyunu ise 2017 yılında Amerikalı oyun yazarı Lucas Hnath tarafından yeniden yazılmış. Bugün Türkiye’de bu metni BahçeGalata oynuyor. BahçeGalata geçtiğimiz yıl baharda Galata’da açılan yeni bir sahne ve Tülin Özen’li Nora 2 oyunları ile ilk günden beri kapalı gişe devam ediyorlar. Bu oyunu görmek için de sabırsızlanıyorum.
Cyrano De Bergerac
Kumbaracı50’nin bu sezon çıkardıkları müzikal oyunları Cyrano De Bergerac oyununu merak etmemdeki en büyük sebep prodüksiyonunun fotoğraflarda bile muhteşem görünüyor oluşu. Bugüne kadar başka oyunlardaki tasarımlarıyla da birçok ödül almış olan Candan Seda Balaban’ın kostüm ve maskeleri kullanılıyor oyunda.
Bu oyunlar şu an sahnede olan onlarca güzel oyundan benim seçip üzerine konuşabildiklerim. Bunların dışında da sevdiğiniz sahnelere gelen oyunları takip edebilirsiniz ya da takip ettiğiniz oyuncuların oyunlarını keşfedebilirsiniz. Ama bu hızla akıp giden zaman içinde ayda bir kere de olsa oyun izlemeye vakit ayırmak kendiniz için yapabileceğiniz büyük bir güzellik olacaktır, eminim.