Adult Baby‘yi tesadüfen, tanımadan dinlediğinizde Björk‘ün kayıp bir albümüne kulak verdiğiniz yanılgısına düşebilirsiniz. Esasında albüme verdiğiniz değeri de bir ölçüde bu duruma olumlu ya da olumsuz yaklaşmanız etkileyebilir. Eğer yer yer fazlalaşan bu benzerlik sorununu -yahut bakış açınıza göre artıyı- aşarsanız elinizde hiç de fena olmayan olmayan bir ilk albüm kalır.
“İlk albüm” dememiz elbette lafın gelişi: Kazu Makino‘nun sesine hiçbirimiz yabancı değiliz, Blonde Redhead aracılığıyla ömrümüzde belli bir yer edinmiştir kendisi. Heyhat ömrünün çoğunu bir grupla geçirmek başka, onca yıllık müzik kariyerinin ardından ilk solo albümünü çıkarmak başka. Farklı dinamikler, farklı etkileşimler söz konusu oluyor. Adult Baby özelinde konuşacak olursak Japon bestekar Ryuichi Sakamoto ile Deerhoof’tan Greg Saunier‘un desteğini alıyor Kazu bu ilk maçında. Neticede Blonde Redhead’den oldukça farklı olsa da Kazu’ya has o duygulardan beslenen, iyisiyle kötüsüyle ilgiyle dinlenen bir çalışmaya kulak veriyoruz.
Yankılı, cennetsel ve hüzünlü sesini synthesizar’lara, flütlere, yaylılara yedirirken insana ayrıksı bir huzur hissi vermeyi başarıyor Kazu. Kah Portishead‘i akla getiriyor (“Undo”), kah eski bir filmin soundtrack’ini dinliyormuşuz intibası bırakıyor (“Come Behind Me, So Good!”), kah çello eşliğinde zihnimizde yatan gizemlere ulaştırıyor bizi (“Unsure In Waves”). Heyhat daha fazla vuruculuğa, daha fazla orijinalliğe de hayır demezdik. Ne olursa olsun, Adult Baby’ye tekrar tekrar dinlenmeyi sonuna kadar hak eden parçalar olduğu su götürmez bir gerçek.
PUANLAMA: 6.5/10