Bu senenin en kötü haberlerinden biri rock müziğin içine klavye ve hammond orgu yerleştirmiş, barok öğelerini müziğe katmış büyük insan Jon Lord’un ölümüydü. En iyilerinden biri ise şüphesiz kısır geçen yılın ardından 69 yılında yazmış olduğu konçerto’nun sonunda stüdyo kaydıyla bizlerle buluşacak olmasıydı. Ölümünden sonra basılan bu albüm Deep Purple kataloğunda yer alan ama nedense çoğu zaman es geçilen 1969 yılında Royal Filarmoni Orkestra’sı ile canlı çaldıkları Concerto’nun 2012 ve stüdyo versiyonu.
1969’dan bu yana Jon Lord’un deyimiyle defalarca çalındıktan sonra “olgunlaşan” konçerto da Lord’a Liverpool Royal Senfoni orkestrası eşlik ediyor. Konçetro tipik klasik müzik eserleri gibi bölümlerden oluşuyor. İlk bölüm olan Moderato / Allegro Ritchie Blackmore’un uzun solosu yerine Bulgaristan’dan çıkan gitar virtüözü (muhtemelen bu albümle birlikte superstar olacak) Darin Vasilev’in orkestraya daha uyumlu solosunu içeriyor. Davulda Ian Paice gibi olmasa da daha önce Freddy Mercury, George Harrison, Sting, Uriah Heep gibi isimlerle çalışmış Brett Morgan davulun hakkını fazlasıyla veriyor. İkinci bölüm Andante efsane isim Bruce Dickinson’ın ve Lord’un kendisine eşlik eden vokalist Kasia Laska ve 90’larda Jesus Christ Superstar rolüyle meşhur olan Steve Balsamo’nun vokalleri ve blues akımının şu aralar çıkardığı en iyi gitaristlerden olan Joe Bonamassa’nın muhteşem tonlu gitarını içeriyor. Steve Morse’un da yer aldığı albüme bir açıdan “superstar toplama” albümü de diyebiliriz.

Bu albümün ilk çıktığı zamandan bu yana geçen sürede senfonik rock diye bambaşka bir tür oluştu ama tüm bunların başı Jon Lord’un dehasıydı. Bu dehayı stüdyo kalitesinde dinlemek ve ustayı son kaydıyla dinleyip veda etmek için mutlaka edinmesi gereken bir albüm. Klasik müzik sevenlerin de dinlemekten kaçınmayacağı kalitede bir müzik şöleni ve kendinize bir iyilik yapmak istiyorsanız bu albümü dinlemelisiniz.
Yetkin Sal



