John Milton, İngiliz dili ve edebiyatının en önemli figürlerinden biri. Ada edebiyatının en uzun şiiri, aynı zamanda destanı olan Beowulf‘un ardından, milletin en uzun ikinci epiği Paradise Lost‘un yazarı. Milton, dünden bugüne hâlâ uluslararası üniversitelerin edebiyat bölümlerinin müfredatlarında önemli bir pozisyona sahip. Özellikle yüzyıllar önce yazmış olduğu Paradise Lost, günümüz edebiyat profesörlerinin, doktorlarının bu unvanlara sahip olmalarına yarayan birçok tezin konusu da olmuştur.
İlk defa 1667 yılında, on ayrı kitap olarak basılan şiir, içerdiği kinayeli göndermeler (allusion) ile muadillerinin hep bir adım önüne geçmiştir. Siyasi ve politik olarak karmaşık bir dönem geçirmekte olan dönemin İngilteresini, Mitolojiden, klasik edebiyattan ve İncil’den alıntılar yaparak, efsaneleri kendi gününe ve zamanının ötesine, fantastik bir kurgu ile uyarlayarak şiirleştirmiş, aliterasyon tekniği üzerindeki yoğun hakimiyetiyle, yaşadığı zamanı ve öngörülerini müzikal bir edayla yine İngiliz milletine anlatmayı başarmıştır.
Bu devasa şiir, İncil’deki “yaradılış” hikayesinden, baş meleklerden biri olan Lucifer’in (şeytan) düşüşüne, insanoğlunun dünyaya gönderilme serüvenine ve çok daha fazlasına diker gözlerini, ancak Milton’ın kaleminin değdiği her cümle, her kelime, ustalıkla üzeri örtülmüş bir hazine gibi döneminin İngiltere’sini gözler önüne sermektedir. Şiirde, isimleri hiç geçmese de kendi yüzyılına ait Krallar, kraliçeler, politikacılar, savaşlar, kararlar ve daha fazlasına yapılan göndermeler mevcuttur.
Şiir hakkında daha fazla yorumda bulunmam, genç bir İngiliz dili ve edebiyatı öğrencisi olarak beni aşıyor. Zira her okuduğumda başka bir şey anlıyorum, hocalarımın rehberliğinde farklı şekillerde algılıyor, dinamik yorumlara eğiliyorum. O yüzden sözü burada kesiyorum. Sizler için, zamanının ötesinde olan bu epikten esinlenmiş, kurgusunu tema edinmiş ya da liriğine göndermelerde bulunan şarkılardan oluşan bir saatlik çalma listesi hazırladık. Çalma listesinin içerisinde yer alan şarkıların janraları birbirinden oldukça farklı olsa da, konusu hep aynı; Kayıp Cennet.