Hazırlayan: Yankı Yıldırım
Kıvanç Kürkcü ve Yiğit Seferoğlu’ndan oluşan Hay Bin Kunduz aslında hayatımızda dört yıldır var; ama onlar işleri yavaştan almayı tercih edenlerden. Acelesiz, telaşsız bir o kadar da güzel bir iş olsun diye. Oldu da. Dokuz şarkıdan oluşan bu albümün içerisinde dolu dolu dört yıl gizli; gelişen ve durmaksızın devinim halinde olan dört yıl.
Niteliği ön planda tutup “şarkı yapmaktansa müzik yapmaya” kendilerini yakın hisseden grubun demek istediğini şarkıları dinleyince anlamamak imkansız. Birbiriyle tamamen uyumlu iki ses; hızla akan nehirler gibi, berrak ve temiz. Ara ara kesişiyor nehirlerin yolu, sular daha dalgalı ve coşkulu oluyor böylece; bazen de herkes kendi yolundan akmayı tercih ediyor. Daha sakin, bir o kadar da dokunaklı.
Hay Bin Kunduz, “insanların şahane yaratıklar” olup olmadığı konusunda bizi içsel bir sorgulmaya sürüklüyor; konu insanlar olunca isteyen “şahane”sini isteyen “yaratık” kısmını kendine alıyor.
Kötü anlarımızda kendimize güzel cümlelerimizi hatırlatmamızı istiyorlar bir de. Ancak albümü dinledikten sonra kolaya kaçmamak ve usulca kendi cümlelerimizle onlarınkileri değiştirmemek zor gibi.
İnançlarımızı biraz tazeleyelim.
“Dünya güzel bir yer ve de uğruna savaşmaya değer.”