Bir yılı aşkın süredir hepimiz çeşitli şekillerde Covid-19 pandemisinin etkilerini yaşadık. Esnaflar dükkanlarını açamadı, öğrenciler okullarına gidemedi ve işi seyriciyle olan sanatçılar da sahnelerinden ve seyircilerinden ayrı düştüler. Bir yandan duygusal anlamda böyle bir zorluğu varken çoğu sahne girdiği ekonomik zorluklar karşısında dayanamadı ve sahnelerini kapatmak zorunda kalanlar oldu. Bu sebeple birçok destek paketi açıldı, dayanışma etkinlikleri yapıldı, çevrimiçi oyunlar oynandı ama bu bireysel destekler yalnızca günü geçirmeye yarayan birer can suyu olmanın ötesine geçemedi, bir devamlılığı da olmayınca artık 15 ayını geride bıraktığımız pandemi koşulları tiyatrocular ve müzisyenler için oldukça kara hatırlanacak bir dönemdi diyebiliriz.
Artık 1 Temmuz itibariyle yasaklar kalkıyor, bu da demek oluyor ki sahnelerimize dönebileceğiz. Elbette her baskı rejiminde olduğu gibi bizde de normalleşme adı altında yasaklar kalkarken gelen yeni yasaklar sanatın boğazında bir yumruk yarattı: gece 12’den sonra gelen müzik yasağı. Böyle bir yasak elbette ki anlaşılabilir bir şey değil, hangi yasak anlaşılabilir ki? Müzik için getirilen bu yasak asla kabul edilemez ve uygulanamaz da, çünkü ne yaparsanız yapın müzik susturulamaz. Dünya tarihinin en kara günlerinde de denendi susturulamadı, bugün de susturulamaz.
Müzik piyasasının baş etmek zorunda kaldığı bu yasaklar canımızı çok sıkıyor ama ben tiyatro alanında olan bazı gelişmelerden bahsetmek istiyorum size. Gece yasaklarının kalkmasıyla tiyatrolar başlama saatlerinde yani 21’de oyunlarını sergilemeye başlıyorlar. Dahası oyunlarını sergilerken her ne kadar aşılanmış da olsak hala pandemi koşulları devam ettiğinden sahneler oyunlarını açık havaya taşıyorlar. Bununla ilgili yavaş yavaş bazı haberler gelmeye başladı, kimin nasıl nerede oyunlarını sergileyeceği ile ilgili, ben de sizinle bunları paylaşmak istedim.
İlk olarak Dot Sahne, DotOrmanda diye bir projeyle Kemerburgaz Ormanı’nda bazı oyunlarını oynayacağını ve hatta orada bi sanat buluşma ortamı yaratarak atölyeler de yapmaya başlayacağını duyurdu. Temmuz ve ağustos aylarında Dot’un kendi oyunu Sesin Resmi’nin yanında misafir oyunlar da var, örneğin Tiyatro Hemhal iki oyunuyla ağustosta sahne alacak: Tırnak İçinde Hizmetçiler ve Sevgili Arsız Ölüm. Diğer misafirler de Kumbaracı50, Moda Sahnesi, BAM ve Cihangir Akademi Pro. Kaçırılmaması gereken bir deneyim, ben Tırnak İçinde Hizmetçiler için biletimi aldım bile!
Aynı şekilde Moda Sahnesi oyunlarını DotOrmanda’nın dışında temmuz ayında Kadıköy Belediyesi Özgürlük Parkı’nda açık hava sahnesinde oynayacak. Orada da Babamı Kim Öldürdü? oyununa bilet aldım, o oyunu sahnelere gidemediğimiz dönemlerde çevrimiçi olarak izlemiştim, canlı olarak sahnede izlemek için çok heyecanlıyım.
Bir de Şehir Tiyatroları her yaz olduğu gibi bu yaz da açık hava sahnesinde oyunlarını oynayacak. Onun programını daha inceleme fırsatım olmadı ama yakında bakıp ona da birkaç bilet almak istiyorum.
Sanat için zor bir yıl oldu geçtiğimiz sene, ama geri dönüşünü heyecanla bekleyen seyircileri oldukça yeniden güzel günler gelebileceğine inanalım ve bu yazıyı okuduktan sonra hiç vakit kaybetmeden hemen bir koşu biletlerimizi alalım! Her anlamda salgın koşullarına uygun şekilde arada birer sandalye bırakmalı, maske zorunluluğu olan bir seyir keyfini paylaşmak üzere.