Ezgi Okşaş, namıdiğer rapper Harpya ile üretmek, var olmak, feminist mücadele, tempo ve ötesi üstüne bir söyleşi…
Nasılsın, nasıl gidiyor?
Yoğun bir tempodayım, fakat iyiyim. Zaman zaman iş, müzik ve kendime vakit ayırma çabam mental ve fiziksel olarak yorsa da bir şekilde uğraşların olması iyi geliyor.
Seni hiç tanımayanlar için Harpya’nın kimliğinden bahseder misin biraz? Ve neden bu ismi seçtin?
Özellikle çocukluğumda ve lise yıllarımda çok fazla okuyordum. Harpya’ları da öğrendikten sonra aklım kaldı ve Harpya’dan ilk defa “Tarantulalar” şarkısında “Keyfi kapıp kaçan bir harpya’yım ben ve kanatlarım süzülürken göz diktiğim semalarım koyu kızıl” diyerek bahsettim. Daha sonra yeni bir isim bulmak istediğimde bu çok yakın geldi bana.
Hafızanı yokladığında şimdiye dek ürettiğin şarkılarla özdeşleşmiş üç özel anıyı paylaşabilir misin?
“Metilfenidat Derneği” üstüne tanımam. Benim bu şarkıyı yapma sebebim ritalin’in hayatımı bayağı alt üst etmesi üzerineydi. Şarkıda asosyalleşmiş, kapısına ambulans dayanan bir benden bahsediyorum ve alt metni “Kardeşim suistimal etmeyin!” şeklinde. Şarkı çıktıktan bir süre sonra Youtube yorumları alışveriş mecrasına döndü, “Arkadaşlar elinde concerta olan var mı?” gibi cümleler dönüyor. DM kutum “Abla bu şarkı tam bana hitap ediyor dinleyerek ritalin içiyorum.” şeklinde mesajlarla dolmaya başladı. Yani olay absürdleşmeye başladı, şarkı tamamen yazılış amacından çıktı. Tüm olanları ister istemez kahkahayla izlemeye başladım.
Bugüne kadar yayımladığın şarkılar içinde üretmesi en kolay ve en zor olanlar hangileriydi?
Tamamen Vareste EP’sindeki şarkılar en zorlarıydı. Benim için zor bir dönemdi ve onun sonrasında bu EP’yi yaptım. Yazmakla ilgilenen herkes bilir ki bazen çözülme anı yazarken yaşanır. Öfke, aşk, kendini yeniden bulma eşiği gibi şeyleri kapsayan şarkılar bunlar. Diğer şarkılar için de ‘kolay’ sıfatı kullanamam ancak üretirken çok keyif aldığım şarkılara örnek verebilirim; “7 ve Ehlileşmez.”
Albüm / EP / tekli yayın formatları içinde emek karşılığı boyutunda hâliyle günümüzde birçok sanatçı ağırlıklı olarak tekli yayımlamayı tercih ediyor. Senin şimdilik bir EP’n ve teklilerin var. Kafanda albüm gibi projeler de var mı?
Albüm için biraz daha vakit var. Vakit ayıramayacağım bir şeye girişmek istemem. Hem müzisyen hem çalışan olmak üstüne İstanbul’un temposunda yaşamak bu vakti henüz ayıramayacağımı gösteriyor. Fakat şimdilerde bir EP için hazırlıklara başladım.
Feminist mücadele ve senin müziğin ne şekilde kesişiyor?
Var olmak. Çok net bir şekilde söyleyebilirim ki görünür olmak, var olmak mücadele içinde olmaya yetiyor bazen. Ağzınızdan tek kelime çıkmasa bile, feminist mücadele kapsamında bir şey yapmıyor olduğunuzu düşünseniz bile sadece var olmak bir mücadele içine sokuyor. Ben bunun bilincinde olarak var olmak diyorum elbette, bunun ne kadar önemli olduğunu bilerek. Ateşli bir mücadele için protest şarkı yazma ihtiyacı hissediyordum önceden bu konuda. Bu kendimden beklediğim bir şeydi. Fakat artık sadece var olmanın, üretmenin, sözünüzü söylemenin en protest biçim olduğunu düşünüyorum. Bir şeyin mücadelesini verdiğinizi göstermek için genelde o konuda ağdalı cümleler kurmanız, alanlarda aktif olmanız bekleniyor.
Size şöyle bir örnek vereceğim, benim Türkiye’de mainstream rap müzisyenleri arasında en sevdiğim kişilerden birisi Alizade. Neden? Çünkü belki de Alizade’ye kadar kadının kendi arzusuna dair rap müzikte bir şey dinlemek mümkün değildi. Elbette bu örneklerden birini eskiden Sultana yapmıştı. günümüzdeki mainstream hakkında vurgu yapıyorum tekrardan.
Kathy Acker’ın sevdiğim bir sözüyle açıklayacağım bunu: “Kadınlar, edebi kaideleri kırıp kendilerine ait olanları icat ederek edebi ‘caniler’ olmak zorundadırlar. Çünkü edebiyatın yerleşik kaideleri, kadınları hayatlarının kendi gerçekliğini anlatmaktan men eder.”
Edebi bir cani olma cesaretiyle beraber çok linçlendi, çünkü bunları bir kadından duymak istemiyorlardı. Bir kadın hayatının gerçekliğini ortaya koyabiliyorsa mücadele içindedir. Alizade örneğini bu yüzden verdim, çünkü her konuda basmakalıp fikirlerimiz ve kimsenin yetişemeyeceği yerlerde duran disiplinlerimiz var gibi geliyor. Ama her şey çok basit aslında.
Müzik dinleme platformunun arama geçmişinde gözüken son üç şarkı nedir?
“Lady, Lady” – Giorgio Moroder, Joe Esposito
“Eşkiyadan Beter” – Fredd
“The Day Before You Came” – ABBA
Diyelim ki bundan 100 yıl sonra müzisyenlerin anısını onore eden bir tema parkındayız. Her müzisyen ve grubun birer anıt taşı var, bu taşta da kendilerine ait bir şarkı sözü yazıyor. Seninkinde ne yazsın isterdin?
Bazen hayvan olduğumuzu unutuyoruz ve bizi hayatta tutan becerilerimizin bununla beslendiğini de. Çoğunlukla hayatımızın belli bir örüntü halinde gitmesi gerektiği düşünülüyor ve uyum sağlamak için bizi biz yapan şeyleri törpülemeye çalışıyoruz ki bu şeyler en ihtiyaç duyduklarımız oluyor. Uzun zaman ehlileşmeye ve benzeşmeye çalıştım, fakat özgür olduğumu hissettiğim anlar pençelerimi çıkarttığım anlardı.
Bu yüzden bu soruya cevabım: “Ehlileşmez bazı yaratıklar.”