Karanlık yüzünü gizlediği müddetçe bir kuşun kendisi kadar hafif, kanatları kadar özgürleştirici, cıvıltıları kadar rahatlatıcı müzikler icra ediyor Hania Rani. İkinci uzunçaları Home‘u bilhassa yorucu bir günün ardından açtıysanız duyduklarınız kolaylıkla gönlünüzü kazanıyor.
Çoğunlukla piyanonun hükmünde ezgiler üreten, kimi zaman çoklu enstrüman kullanımıyla ortaya daha da zengin düşünce deryaları koyan Hania Rani, büyüleyici vokalini ise bir mücevher misali sadece en değerli anlara saklıyor, insan sesi ve ötesi arasında harika denge kuruyor. Albümün en karanlık duraklarından biri olan post-rock esintili “Zero Hour” anlık bir ayıltıcı işlevi görerek yüzeyinde huzurdan ibaret bu yolculuğu daha çetrefilli, ancak garip bir şekilde dinleyiciye sunduğu rahatlığını sürdüren bir yapıya büründürüyor.
Home yorucu bir günün -yahut sıradan bir günün- bitiminde sizi odanızda gevşemeye davet ediyor. Doğru ruh halinde bu teklife kim karşı koyabilir ki?