Zihninizde bilincinizden bağımsız biçimde yaşamını sürdüren, içgüdüsel bir parçanız var. Nesilden nesile her birimizde yeni varyasyonlarıyla hayatta kalmış, sonsuzluğa uzanan ve kırılamaz bir yaşam kuvveti… Bilincimizle kol kola gelişti, bizi yoldan çıkarıp tüm hareketlerimizi kontrol edebilir. Zihnimizin vicdan azabı ve iğrenme hisseden kısımlarını işlevsiz bırakabilir ki durmaksızın yolumuza devam edelim. Zihninizin bilinç sahibi kısmı, bu düşünceleri rasyonelize edip meşrulaştırır ki perde arkasındaki iblisi hiç fark etmeyelim. Bizler, hepi topu bu yaratığın bize ihtiyaç duymadığı gün gelene kadar kullandığı vasıtalarız.
Thomas Andersen, Gazpacho klavyecisi
Yeni Gazpacho albümü Fireworker‘a adını veren yaratığa ilişkin bu tasvirler pek iç açıcı olmasa da iş bu hikayeyi müziğe dökmeye geldiğinde grup üyeleri her zamanki kadar zarif dokunuşlar yaratabiliyor. Bir de zarafetin büyüleyiciliğiyle eş zamanlı gelişen, huzursuz bir karanlığı… “Space Cowboy”da insanı mest eden piyano pasajlarıyla yürekleriyle korku salan ulvi koro vokallerinin birbirini izlemesi, günümüzde çoktan Gazpacho’yla özdeşleştirdiğimiz türde bir diyalektiği yansıtıyor. Eşsiz güzellikte ve hüzünde keyboard dokunuşlarıyla kapanan şarkı, grubun 24 yıllık geçmişini 20 dakikaya sığdırıyor bir bakıma. Kendine has art rock sound’larının o tekinsiz cazibesi belli ki tüm sihrini muhafaza ediyor bunca sene sonra, belki her şey yer yer biraz fazla tanıdık olsa da.
“Fireworker”, “Space Cowboy”, “Lizard” gibi adlara sahip yaratığı keşfetmek ve hakkından gelebilmek için yola çıkan karakterin yolculuğu, onu duygu dolu ve dinamik virajlara sürüklüyor albüm boyunca. Albümün leitmotif’i olarak okunmaya yatkın cehennemvari koro “Hourglass“ta peşini bırakmıyor, piyanonun önderlik ettiği ve kemanın da güzel bir ziyaret gerçekleştirdiği bu minik parçanın ardından albümden yayınlanan ilk tekliye, “Fireworker“a geliyoruz. Fazlasıyla dinamik, sürükleyici ve insanı kölesi olduğu bilinç dışı gücü karşı kalkışmaya teşvik eden bu parça, alegorik sözleri ve can alıcı melodileriyle rahatlıkla Gazpacho klasikleri arasına girebilir. Vitesi yeniden düşüren “Antique“, elektronik altyapısıyla albümün içine girmesi en kolay kısmı olabilir. Ardından gelecek kapanış “Sapien“in görkemi öncesi son bir kez soluklanmak için de anlamlı bir tercih bu kuşkusuz.
Yer yer gitarın, yer yer efektlerin sürüklediği “Sapien” varını yoğunu önünüze boca etmektense yavaş yavaş, neredeyse hipnotize edici biçimde serpiliyor. Kahramanımız albüm boyunca onu avlamaya çalışan güçle yüz yüze geliyor, belleğinin içinde yitip gitmek pahasına bir kavrayışa erişiyor. Bu yüzleşmeden kimin galip geldiğine karar vermek biraz bizim yorumumuza kalmış, ancak etkileyici bir karşılaşmaya şahit olduğumuz kesin. Sonrası ise önümüzde bizi bekleyen yeni adımlar, kavrayışlar… Fireworker‘ın “ateşten mürekkep rejiminin” çöküşüne hoş geldiniz.