Boğaziçi Üniversitesi senelerdir müzik dünyasına önemli gruplar ve müzisyenler verdi. Boğaziçi çıkışlı çiçeği burnunda Fortress Above da bu gruplardan biri olma yolunda ilerliyor. Geçtiğimiz haftalarda ilk albümleri Patterns‘dan yayınladıkları ilk teklileri sonrasında grubun vokalisti Doğa Kesikbaş ile keyifli bir söyleşi yaptık.
Grubun hikayesini anlatır mısınız?
Grubu kuran kişi gitaristlerden Gazican Özcan. Şehir dışından gelenler Boğaziçi Üniversitesi’nde hazırlığı genelde Kilyos’ta okur. Gazi de benim okul hayatımda tanıştığım ilk kişi, aynı zamanda yakın dostum. Yan odamda kalıyordu ve balkonda sigara içerken dedem, Gazi’den fotoğrafımızı çekmesini istedi, bu şekilde tanışmış olduk. Sonrasında hazırlıktan sınıf arkadaşı, aynı zamanda bestelerde en büyük emeği olan grubun lead gitaristi, Umut Şiyar Yıldız ile beraber grup kurma girişiminde bulunuyorlar. Beni de odamda tek başınayken şarkı söylerken duyuyor Gazi. Şarkı da Sting’den “Englishman In New York”. Daha sonra davula, aynı zamanda bölümden arkadaşım olan Muhammed Ateş geliyor. Grubun basçısı Ömer Yiğit Yıldırım da Ateş ile yakın ve farklı gruplarda çalıyor o sırada. Bir şekilde, Ateş vasıtasıyla gruba katılıyor ve bu şekilde tamamlanmış oluyoruz. Hepimiz 2016 girişliyiz ve Kilyos’ta hazırlık okuduk. Grubun temellerini de orada attık. Ama o zamanlar ismimiz bile yoktu ve ilk bir yıl oldukça pasiftik. Birinci sınıftan itibaren aktif bir grup haline geldik ve ismi de o zaman belirledik.
Geçtiğimiz günlerde ilk tekliniz “Unsighted” yayınlandı. Hemen ardından da ikinci tekli “Day” geldi. İlk albümünüz Patterns da yakında yayınlanacak sanırım. Tarih belli mi?
Net bir tarih belirlemedik. Albüm öncesi “Unsighted” ve “Day” dışında bir şarkı daha yayınlamayı düşünüyoruz. Birkaç güne kadar üçüncü parçamızı tüm müzik platformlarından dinleyebilirsiniz. Bundan da kısa bir süre sonra tüm albümü yayınlamayı düşündük. Yaklaşık olarak 3-4 haftaya Patterns albümünü tamamen yayınlarız diyebiliriz.
Genel olarak grubun tarzı ve albümün sound’u hangi genre’a yakın?
Fortress Above’ın tarzını hard rock’a yakın olarak görüyoruz biz daha çok. Bunun yanında progresif rock, metal, alternative rock, glam rock ve grunge dahil olmak üzere çok çeşitli bir tarzımız var diyebilirim. Patterns albümü için ise hard rock / metal ağırlıklı bir albüm demek istiyorum, ama tabi ki bununla sınırlı değil. Albümde fırsat buldukça doğu batı ezgilerini harmanlayıp kendimize has bir sound yaratmaya çalıştık. “Unsighted,” bizim göz bebeğimiz oldu. Aslında albümün beşinci parçası, ama ilk onu yayınlamak istedik. Sadakatsizlik ve ilişkilerin sahteliği temalı şarkımız ile müzik zevkleri bambaşka olan birçok insandan çok iyi, beklentimizin üstünde tepkiler aldık diyebiliriz. Albümden ikinci single, “Day,” saha sert bir şarkı kesinlikle. Brutal vokal performansıyla okulumuz 2018 mezunlarından Berkan Ökten eşlik etti bu parçada bize. Albümümüzün de ilk parçası olan “Day,” hayata ve insanlığa karşı genel bir isyan olarak nitelendirilebilir. Her şeyi bilip, görüp, farkında olmamız gerektiğini vurgulayan ve hayata farkında olarak, bir şekilde devam etmeyi anlatıyor.
Albümün içeriğinden bahseder misiniz? Odaklandığınız temalar var mı? Ya da albümün genel bir konsepti var mı?
Patterns albümü, genel olarak insanın bir gün içerisinde kafasından geçirdiği, ister istemez sürekli düşündüğü şeylerin yanı sıra hayatının belli bir döneminde geçirdiği duygu, tavır ve düşünce değişimlerini ve sonunda tekrar en başa dönüşünü anlatacak bir albüm olacak. Albümde şarkılar, duygu ve düşünce geçişi olarak birbirini takip ediyor olacak. Şarkıları art arda dinlediğinizde bir yolculuğa çıkartacak dinleyeni. İşlediğimiz temalar ise sırasıyla hayata karşı isyan ve kabulleniş, yalnızlık ve masumiyet zamanlarının bitişi, aşk ve sarhoşluk, insanlığın kötü doğası, sadakatsizlik, doğru kişiyi bulma hissi, başa dönüş.
Kayıtları nerede ve nasıl yaptınız?
Enstrüman kayıtlarının büyük bölümünü Umut, evde kendi imkanlarıyla aldı. Vokal kayıtlarını ise okulun stüdyosu Taşoda’da aldık. Boğaziçi Müzik Kulübü’nün desteğiyle hızlıca hallettik. Daha sonra Fiverr üzerinden bulduğumuz bir kişiye mix master yaptırdık.
Bildiğim kadarıyla Taşoda festivallerinde sahne almıştınız. Hatta 2019’da festivalde izleyip beğendiğim gruplardan biriydi Fortress Above. Daha çok cover şarkılar çaldığınızı hatırlıyorum. Yeni şeyler üretme fikri ne zaman ortaya çıktı?
Öncelikle çok teşekkür ederiz, bu bizi gerçekten mutlu etti. Karantina dönemi, yaratma ihtiyacımızı güçlendirdi diyebilirim. Yıllarca sadece cover çaldığımız doğru. Hepimiz aynı zamanda akademik hayatlarımıza da önem verdiğimizden beste yapma işine bir türlü girişemiyorduk. Yakın zaman planlarımız arasında da yoktu açıkçası. Karantina başlarında Umut, sıkıntıdan çaldığı şeyleri kaydetmeye ve üretmeye başlamış. Bizle kaydettiği şeyleri paylaştı. Ben de İstanbul’da ev arkadaşımla evdeydim ve çok boş zamanım vardı. Umut’un kayıtları üzerine söz yazdım her fırsatta. Karantina bittikten kısa bir süre sonra da Patterns albümünün büyük bölümü tamamlandı diyebilirim.
Biraz bahsetmiş oldun ama yine de sorayım. Şarkıların yazım aşaması nasıl ilerliyor? Kolektif bir çalışma mı var yoksa şarkı yazma işini belirli kişiler mi üstleniyor?
Altyapının büyük kısmını Umut yazdı desem yanlış olmaz. Onun dışında herkes kendi kısmını yazıyor. Ateş davulları yazdı. Sözleri, vokalleri ben yazıyorum. Sonra hep beraber bir evde toplanıp ekleme, çıkarma, düzeltme yapıyoruz. Bazı yerlerde şarkıya daha uygun olması açısından, toplu bir şekilde küçük düzeltmeler yapabiliyoruz.
En çok neler dinliyorsunuz? Etkilendiğiniz gruplar ve müzisyenler kimler?
Hepimiz farklı farklı, çok çeşitli şeyler dinliyoruz aslında. Ortak bir paydadan bahsetmem gerekirse, özellikle albüme de yansıttığımız gruplar; Avenged Sevenfold, Leprous, Alter Bridge, Myrath diyebilirim sanırım.
Pandemiden en çok etkilenen sektörlerden biri müzik sektörü oldu. Fortress Above için ne gibi etkileri oldu bu sürecin?
Hepimiz için zor, kötü ve dayanılmaz bir süreçti karantina süreci ama Fortress Above için bir dönüm noktası oldu bu süreç. Belki de pandemi olmasa Patterns albümü olmayacaktı. Bizim için ürettiğimiz, sevdiğimiz şeye iki elle sarıldığımız ve hislerimizi sanatımıza döktüğümüz bir dönem oldu. Artık sahne alamamamız gerçekten çok can sıkıcı. Hayatta en zevk aldığım şey şarkı söylemek ve olmaktan en keyif aldığım yer de sahne. Bunun elimden alınması beni oldukça mutsuz etse de albümün vokal kayıtları sayesinde tekrardan yaşadığımı hissettim. Fortress Above bu süreçten pozitif çıktı diyebiliriz.
Son olarak gelecekle ilgili planlarınızı sorayım.
Geleceği bu albümün yarattığı etki ve elde ettiği başarı belirleyecek sanırım. Fortress Above her fırsatta sahne almaya devam edecektir ama gelecek albümden bahsetmek için çok erken henüz. İlk amacımız albümümüz Patterns’ın hak ettiği yerlere gelmesi. Gerçekten fazlasıyla içimize sinen, çok büyük zevkle yaptığımız bir albüm oldu ve ondan beklentimiz yüksek dersem yanlış olmaz.