Canozan yeni albümü Armut Ağacı‘nda güneşin altındaki bir köşede oturuyor, eline gitarını alıyor, zincirlerini koparmış bir karakter düşleyerek bu özgürlüğü müziğine yansıtıyor. Herkesin eve kapandığı şu günlerde doğadaki hakimiyetini ilan etmiş bir karakter bu, toplum içinde kendi yalnızlığına dair hisler ve düşünceler yakalıyor.
Hepi topu 25 dakikalık bir sürede mutlu bir varoluşçuluktan izler yakalayan Armut Ağacı, aşk ve delilik kadar gündelik hayatına dertlerine ilişkin de sade ve samimi kelamlar ediyor. Aylık kirasından, yüreğe kazınmış sevdalardan, yeşilliğin o bilge yalnızlığından dert yanıyor. Bu irili ufaklı dertlere rağmen sonsuz bir optimizm ve sıcaklık taşıyan albüm, bu yeni normal düzenden hiç değilse düşlerimizde sıyrılabilmek için harika bir kaçış imkanı sunuyor, adeta gönlümüz canlanıyor yeniden. Dostlarımızla güneş altında oturacak serin bir yer aradığımız yaz günlerini akla getiriyor ve gücünü kuvvetli şarkı yazarlığı kadar bu özlemden de alıyor. Özlemler yeniden gerçek olana dek ise düşlerimiz yanı başımızda.
“Dünya Dursun” ve “Delirmiyorsan Tebrikler”in bu defa akustik aranjmanla karşımıza çıktığı, Sedef Sebüktekin ile Dilan Balkay‘ın seslerini işittiğimiz, ayrıca Billur Battal, Kaan Arslan, Ertuğrul Biber, Velican Sagun ve Abbas Karacan‘ın dokunuşlarına rastladığımız Armut Ağacı, albümü yaratan sanatçıların kendi evlerinde kısım kısım, bireysel olarak kaydedilse de tasvir ettiği hür ruh ile ikna edici bir bütünlük ve ‘dışarı’ hissi taşıyor. Her kulağa lazım.