2019’da şarkı sandıklarının dolmasıyla bizi sene içinde iki albümle karşılayan Big Thief grubu, bu sefer 20 şarkıyı bir albüme yedirmeyi deneme -veya denemeden akışına gitme- yoluna gidiyor. Parçaların dört farklı kayıttan çıktığı albümün yapımcılığını, davulcusu James Krivchenia üstleniyor.
Dört bölümden oluşan albüm; nehrin bir kolundan gidecekken yaptığı sapmalarla bütünselliği sıkça kez kaçırırken, hatta ve hatta bir karmaşa yaratırken -keyif dolu bir karmaşa- çeşitli müzik yapma biçimlerini zorlayıcı, risk alıcı yapısıyla ve bunu pervasızca başarmasıyla dikkat çekiyor. Albümün bir bölümünden diğer bölümüne geçişlerinde akışa çok aldırmayan grup; şarkıların sizi elinizden tutup sonraki odaya çekiştirmesi gibi hissettiren bu durumu, rahatlıkla yarattığı özenle hazırlanmış atmosferlerle telafi ediyor.
Birinci bölümü açan “Change”, Big Thief’ten dinlemeye alışık olduğumuz bir başka yürek inletici parça. Bu parçayı takip edecek “Time Escaping” ve “Spud Infinity” ile tam bizi yeni albümün dünyasına hazırlamış gibi hissettirirken falso yapıp öze geri dönen grup “Certainty” ile karşımıza çıkıyor. Benzer bir falso, üçüncü bölümde buram buram country parçaların ardından gelen “No Reason” ile yaratılıyor. Sondan önce bizi karşılayan parça “The Only Place” ise bu iki parçanın aksine grubun eski albümlerine yakınlığını eğip büküp bir şekilde bu albümün dünyasına -böyle bir şeyden söz etmek ne kadar mümkünse- sokuyor. Fikrimce ideal kapanış parçası olması gereken parça da aslında bu.
When all material scatters
“The Only Place”
And ash is amplified
The only place that matters
Is by your side
“Spud Infinity” ise albümün ruhunu yansıtmaya yeltenebilecek nadir şarkılardan olabilir. Alternatif bir country sunumu olan parçada patatesler; bize lineer zaman akışı, sonsuzluk gibi soyutlukları açıklayıcı unsurlar oluyor. Mizahi yaklaşımı, klasik tınılarına karşın şarkının en öne çıkanlardan olmasına sebep oluyor. Ağız kopuzu ile Mat Davidson’ın eşlik ettiği parça, albümün üçüncü kısmında grubun ilk defa bu kadar yoğunlaşmayı seçtiği country ve americana türlerine de öncü oluyor.
When I took another look
“Spud Infinity”
The past was not a history book
That was just some linear perception
Albümün adını taşıması tercih edilen “Dragon New Warm Mountain I Believe in You”, albümdeki hiçbir parçayla örtüşemeyecek bir farklılığa sahip. İsmi, cismi, her şeyiyle doğu mistisizmi kokan parçanın “calling out my oldest name” dediği noktada “Spirited Away”e götürdüğü bile oluyor. Max Oleartchik’in tatlı basıyla açılan parça “Simulation Swarm” da bu temaları klasik Big Thief tutumuyla birleştirerek bizlere sunuyor.
You believe, I believe too
“Simulation Swarm”
That you are the river of light
Who I love, that I cling to
In the belly of the empty night
Albümün en güçlü parçalarından olan “Sparrow”da Lenker’ın tane tane ilerleyen dizelerine enstrümanlarla içinde kaybolması kaçınılmaz bir ağırlık veriliyor. Lenker bu sırada, albümden sonra kafanızda tınlamaya devam etmesi garanti sözleri içimize işliyor. Albümün ikinci bölümünde belki de akışı en doğru hissettiren “Heavy Bend”, “Flower of Blood” ve “Blurred View” kombosuna; bizi ta en başa, Adem ve Havva’ya götürerek hazırlıyor. İnsanlık olarak -belki de daha çok kadın olarak- baştan destansı hatalar ve korkunç yargılarla yüzleştiğimizi bizlere haykırıyor.
And he said, he said
“Sparrow”
“She has the poison inside her
She talks to snakes and they guide her”
“Flower of Blood”da yine her şarkıda yaptığı gibi başka bir kutuyu açan Big Thief, şaşırtıcı bir şekilde Portishead yüzüyle karşımıza çıkıyor. Buck Meek’in gitarıyla coştuğu -hatta inlediği- parçada cinsellik akıl almaz bir incelikle işleniyor. “Blurred View” ile yaratılan bu dünya, “One step closer and I’m real. Telling me everything you feel” diyerek aslında bir değil birçok adım yakınlaşan bir hale bürünüyor. Bu parçaların ve özellikle bizi Adem ve Havva’dan birdenbire New York’ta çıkmaz bir ilişkiye çeken “Little Things”in albümün son bölümündeki yankısı gibi olan ve albümün rock parçası denebilecek “Love Love Love”, Lenker’ın acı dolu sesi ve parçada bahsettiği suda batmış mesajı gibi boğulmaya yüz tutan gitar iniltileriyle bize eşlik ediyor.
When you find the lonely tower
“Flower of Blood”
Climb inside the darkest room
Feel afraid, surrender your power
Üçüncü bölüme gelindiğinde başlarda “Spud Infinity” ile bu noktanın albümde eşeleneceği belli edilen country parçalar sağanağı başlıyor. Ve bu noktada Big Thief, tüm çabalarına rağmen bir country-sevmez olan beni dumura uğratıyor. Çünkü bu parçalar “Spud Infinity”nin mizahı ve ironisini taşımaktan biraz uzak, en yalınından en alışıldığına -alışılmışlığına rağmen yine de beklenmediği sunan yapısıyla bir tık takdir edilesi olan- country parçaları. “Red Moon”, “Dried Roses” gibi parçalarla “tamam bu kadar country’e doyduk bugünlük” derken grup son bölümün açılışı ve kapanışını da “12000 Lines” ve “Blue Lightning” parçalarına vermekten geri durmuyor.
Albümün sonlarına yakın olan “Promise is a Pendulum” ile solo işlerini andıran bir parçayla bizi karşısına oturtan Lenker, “Listening to the echo of whys and because” dizesiyle albümdeki karmaşıklığı bir başlık altında toplayacak tek şeyi bizlere söylüyor aslında.
Albümün deneysel denebilecek ama tencere tavaları ortaya döküp birbirine vuran bir çocuk yabanıllığı hissini veren en acayip parçalarından “Time Escaping”, hem parçanın hem albümün sırrını “Through the phase and touch of entropy” sözleriyle açık ediyor. Albüme de takılabilecek bir diğer başlık belki de bu, entropi! Albüm, kaçınılmaz bir şekilde entropisi artan evrenimizde bir değişimden diğerine sürüklenen bizlerin afallamasına karşılık sırtımıza elini koyarak “sorun değil, her şeyin doğası bu” diyor sanki.