Geçtiğimiz hafta İzmir’in göz bebeklerinden Bergama’da 3-5 Haziran tarihlerinde üçüncü kez düzenlenen dört günlük bir tiyatro festivali yapıldı. Çeşitli atölyeler, söyleşiler ve oyunlar olan dolu dolu bir program hazırlamıştı festival ekibi biz katılımcılar için. Yurt dışı ve yurt içinden çeşitli tiyatro insanlarının atölyeleri ve oyunları ile karşılaşma imkanı yakaladık festivalde.
Bergama Tiyatro Festivali’ne geçtiğimiz sene katıldığımda bazı eksikleri olduğunu fark etmiştim, bu sene katıldığımda bu eksikler üzerine çalışıldığı ve festivalin daha profesyonelleştiği gözden kaçmayan bir ayrıntıydı. En basitinden etkinlik mekanlarına ulaşımla ilgili bu sene ekstra çalışmalar yapıldığı gözden kaçmıyordu. Rahatlıkla mekanlara ulaşım sağlayabildik. Bir festivalde bir atölyeden çıkıp on dakika içinde başka bir mekanda oyuna yetişmek gibi yoğun bir program içinde olunduğundan dolayı mekanların konumlarının anlatılışının açık olması gerekli. Geçen sene bu eksiklik sebebiyle kaçırdığım birçok etkinlik olmuştu. Bu sene lojistikle alakalı bu sorun çözülmüştü, bu sebeple festival ekibini tebrik ediyorum.
Ben Yunanistan’dan gelen Panayiotis Stathopoulos’un Commedia Dell’arte atölyesine katıldım iki gün boyunca. Commidia Dell’arte bugün tiyatroda fiziksel tiyatro olarak bilinen tarzın köklerini oluşturan birkaç yöntemden birisi. Uzun bir tarihi olan Commedia Dell’arte tarzı İtalya’da doğan bir tiyatro yöntemi. Bu yöntemde belli arketipler bulunuyor ve bu arketipler kendilerine has maskelere ve beden postürüne sahip. Bu karakterler üzerinden bir başlangıç seviyesi eğitim verdi Panayiotis bize. Oldukça verimli bir dört saat yaşadık, bu atölye boyunca hem Commedia Dell’arte’nin tarihini öğrendik hem de en bilinen dokuz karakteri öğrendik. Fiziksel bir karakter araştırmasının nasıl yapılacağını öğrendiğimiz bu atölye oyuncular olarak bedenlerimizi duygularla ve kişiliklerle nasıl harmanlayacağımızı da öğretti bizlere.
Festival boyunca birkaç oyun izleme şansımız da oldu. Bunlar arasında Bora Çınar’ın yönetip oynadığı Bayan Bright’in Deliliği, Kadro Pa’nın Machbeth Mutfak’ta‘sı, Arte Oyuncuları’nın Çerağ’ı, Pal İzmir’in Mesafe’si ve Boş Sahne’nin Çalgıcı Gülali Masalı vardı. Yerel ekiplerden olan Arte Oyuncuları’nın Çerağ oyunu Tonoz Alt Kat Sahnesi gibi tarihi bir mekanda olmasının da etkisiyle üzerimizde büyük bir etki yarattı. Yolu İzmir’e düşenlerin kesinlikle takip etmesi gerekli Arte Oyuncuları’nın oyunlarını diye düşünüyorum ve bir dahaki işlerini görebilmeyi heyecanla bekliyorum.
Festivalde Bergama yemekleri etkinliğine katılarak yerel lezzetlerin tadına bakıp Bergama’nın kadın kooperatifindeki kadınlarla tanışma fırsatı yakalamak ve antik tiyatro Asklepion’da Mabel Matiz’i dinlemek tiyatro dışında festivalin bize sunduğu güzel tatlardı. Festivalin önümüzdeki yılları heyecanla beklememiz için dilimizde güzel bir tat bıraktığını düşünüyorum ve seneyi programı heyecanla bekliyorum.