Nicholas James Murphy; Arctic Monkeys, Lily Allen, Jefree Star gibi sosyal medya kanalları ile popülerliği yakalayan isimlerden sadece bir tanesi. Ama biz onu daha çok Chet Faker ismi ile tanıyoruz. Son dönemde Avustralya’dan çıkan başarılı isimlerden sadece bir tanesi olan Chet Faker, 1996 yılında popüler bir R&B hiti olan Blackstreets ve Dr. Dre işbirliğiyle kotarılmış ‘No Diggity’ parçasını kendi tarzına uyarlamış ve birkaç blogger arkadaşıyla paylaşmış. Şarkının popüler olduğunu ise HYPE Machine’in sitesinde kendisini Bon Iver’ın bile üstünde, bir numarada gördüğünde anlamış. İşte Chet Faker’ın müzikal hikayesi de aslında burada başlıyor.
Elektronik müziğin az sayıda bulunan singer/songwriter’larından olan isim beat müziğini kendi kırılgan, naif vokaliyle birleştiriyor. James Blake, Sampha veya Kwes gibi isimlerle aynı istikamette olduğunu söyleyebiliriz fakat Faker’ı bu isimlerden ayıran başlıca özelliklerden biri, vokallerindeki umursamaz tavır. Hem umursamaz hem de kırılgan vokali, onu aynı kulvarda yarıştığı isimlerden farklı ve özel bir konuma itiyor.
Chet Faker’ın müziğini belirli kalıplara oturtmak ise oldukça zor. Nasıl günümüz müzik dünyasında da bazı isimleri belirli kalıplara ya da müzik tarzlarına da oturtamıyorsak Chet Faker da o çizgide müzik yaşantısına devam ediyor. Bazen soul ezgileri hissettiğiniz vokali farklı bir parçada tamamen pop janrına uyabiliyor. Bu sebeple, bazı müzik eleştirmenleri tarafından Post-Dubstep, Chillstep, Indie Electronica gibi tarzlara benzetilen stili son dönemde R&B olarak bile tanımlanabiliyor ki kendisi sosyal medya hesaplarından ‘Ben bir R&B sanatçısı değilim. Bilginize! ’ şeklinde açıklamalar dahi yaptı.
Chet Faker’ın müzikal kariyeri 2012 yılında piyasaya sürdüğü ‘Thinking In Textures’ EP’si ile başlıyor. 2011 yılındaki internet popülerliğinin üzerinden geçen 1 sene içerisinde kotardığı 7 parçadan oluşan EP, beatler üzerine kurulu ama chill out dokunuşlar da içeren bir yapıt. “I’m into You” ve “Cigarettes and Chocolate” bu chill out dokunuşlara öykünürken, “Eveything I Wanted” parçasında kırılgan yapı taşıyan soul vokallerinden bir seçki sunuyor diyebiliriz. Aynı EP’de yer alan ‘Terms and Conditions’ ise daha umursamaz bir vokal ile bizi tanıştıran Faker, yukarıda bahsettiğimiz Blackstreet coverı ‘No Diggity’ de ise kırılgan ve naif vokallerle biraz pop biraz da soul etkileşimlerini hissettiriyor.
Thinking In Textures EP’si, Chet Faker’a Avustralya Bağımsız Müzik Ödülleri olarak adlandırabileceğimiz değerlendirmede (AIR Awards) en iyi çıkış yapan bağımsız sanatçı ve en iyi bağımsız EP dallarında ödüllerini kazandırdı.
Kariyerinin ilk yılında lokal olarak kazanabileceği en büyük ödülleri, yani yeteneğinin ilk meyvelerini topladığı Thinking In Textures EP’sinin ardından, 2013 yılında elektronik müzik alanında Avustralya’nın en başarılı isimlerinden biri olan Flume ile ortaklaşa kaydettikleri 3 parçalık bir başka EP (Lockjaw) yayımlayan Chet Faker burada da kendine has vokallerini daha dans odaklı bir biçimde sundu. Flume’un beat odaklı dans müziği ile Chet Faker’ın kırılgan vokallerinin birleşiminden doğan Lockjaw pek çok müzik eleştirmeni tarafından 2013’ün en iyi EP’lerinden biri olarak gösterildi.
Debut albümü Built on Glass’ı geçtiğimiz ay Future Classic etiketiyle piyasaya süren Chet Faker, 2012 yılından itibaren hiçbir yılı boş geçmiyor. Albümden ilk video ise ‘Talk Is Cheap’ adlı parçaya çekildi. Şubat ayında yayımlanan parça, Chet Faker’ın ilk albümünün hiçbir sürprize mahal vermediğini göstermekteydi. Şimdiye kadar yayımladığı parçalardan ve EP’lerden nasıl bir tat aldıysak, Built on Glass’da da aynı tadı alacağımız Talk Is Cheap videosundan belli olmuştu. Albüm ilk dinlenildiğinde de Chet Faker’ın şimdiye kadar yaptıklarından taviz vermediği görülüyor. Sanatçının oluşturduğu atmosferi hiç bozmadan Built on Glass’a uyarladığı açık bir şekilde hissedilebiliyor. Naif vokali altına serpiştirilmiş beatler, synthler, belki de saksafon melodileri, kısaca şimdiye kadar Chet Faker’ı oluşturan bütün katmanlar bu albümde toplanmış. Biraz daha R&B ve pop esintileri duysak da albümün belirli bir tarza adapte olamayacağını Faker’ın pek çok müzik tarzına dokunmayı seven bir yapıda müzik yaptığını da tekrar belirtmemiz gerekir. Pop esintileri demişken, Chet Faker’ın pop müziğe yakın durmasının başlıca nedeni, parçalarında akılda kalıcı ve oldukça sade nakaratlar yaratması. Müzikal anlamda ise pop müziğe nazaran oldukça dolu işler yarattığı da büyük bir gerçek.
Talk Is Cheap videosunu izlediğinizde Chet Faker’ın sanatını aslında bu videoyla anlattığını düşünebilirsiniz. Aynı albümde ve hatta aynı şarkıda 4 mevsimi yaşatabilen bir sanatçı olan Faker, videosunda da sanki bunu kullanmış. Her türlü duyguyu veya hareketi parçalarında rahatlıkla hissettirebilen bu isimden uzunca yıllar söz etmek dileğiyle.
Yalkı Akçay