Türkiye Tiyatro Vakfı 2018 yılında Esen Çamurdan tarafından kurulan, Türkiye tiyatrosunun hafızasını tutmayı amaçlayan bir vakıf. Burada çeşitli çalışmalar yapılıyor. Bunlar arasında toplumsal cinsiyet seminerleri, sözlü tarih çalışmaları ve arşiv düzenlemesi gibi birçok başlık sayılabilir. Özellikle arşiv çalışmalarına özen göstermelerinin esas amacı ileride bu arşivlerle bir müze yaratmak.
Türkiye tiyatrosu kültürel çeşitlilikler barındıran belli bir tarihe sahip, ama kimse bunun farkında değil. Belki de bugünün tiyatrosunun bu kadar birbirinden ayrı işler ortaya koymasının ve belli bir bakıştan uzak oluşunun sebebi bu kültürel mirası sahiplenmemesidir. Ben Tiyatro Vakfı’nda bir aydan biraz uzun süredir gönüllü çalışmaktayım. Buradaki çalışmalarımda arşiv düzenlemede görev alıyorum ve elimden çeşitli tiyatro kişilerinin hayatları boyunca yaptıkları işlerle ilgili çeşitli belgeler geçiyor. Benim için bu belgelere dokunmak, bunlarla bağ kurmak Türkiye tiyatrosunu öğrenmek adına büyük bir adım. Elime alıp okuyabileceğim herhangi bir kitabın ötesinde kazançlarım oluyor. İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan Devlet Tiyatrosu’na, Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu’ndan Dostlar Tiyatrosu’na onlarca tiyatronun vaktinde ortaya koyduğu işleri incelemek. Bunun için ne gibi sorunlarla baş ettiklerini okumak ama her şeye rağmen zevk alarak başarılara koştuklarını görmek benim gibi kariyerinin başında bir sanatçı için çok umut verici ve öğretici oluyor.
Tasnif ettiğim belgeler arasında vaktinin tiyatrocularının nasıl Fransa’daki tiyatro dünyasında kendilerine yer edindiklerine şahit oluyorum. Fransa’daki dergilerde çıkan eleştiriler, oyunların oradaki çok büyük festivallerden aldığı davetler bugün tiyatroda ne kadar içimize kapalı kaldığımızı hatırlatıyor bana. Bu bilgileri öğrenmek bile yapabilirim gibi hissettiriyor. Bu sebeple ileride yapılacak bu müzenin benim gibi daha birçok insan için ilham verici olacağına inanıyorum. Bu müzedeki belgelerin yanı sıra kişilerin arşivlerinden gelen kitapların da çok besleyici kaynaklar olacağına inanıyorum. Öyle ki çoğu oyunun internette bir geçmişi bulunamıyor ne yazık ki, ama Tiyatro Vakfı’nın yapacağı bu müze ileride akademik çalışmalar için de büyük bir kaynak olabilir diye düşünüyorum.
Bir yandan Ustalar Ustalarını Anlatıyor gibi Youtube serileri, bir yandan seminerler devam ederken vakfın yeni dönemde de çalışmalarını takip etmenizi ve mümkünse gönüllü destek vermenizi öneriyorum. İleride bir müze açıldığında bu büyük mirası görünür kılmanın verdiği hazzı daha bugünden yaşıyorum. Bir yandan da heyecanla öğrenmeye devam ediyorum.