Grup Çığrışım‘ın hikayesi kısa ama öz bir hikaye. Nice büyük ismin er meydanına çıktığı görkemli 70’lerin ikinci yarısında başlayıp bitiyor. Ekibin lideri Tünay Akdeniz‘in dediği üzere memlekette henüz “rock” tabirinin bile yaygın şekilde kullanılmadığı, “yeraltı” müziğinin filizlendiği yıllar. İşte o yılların yeraltı hareketi, bugün yeniden hatırlandıkça hepimizi şaşırtan 33’lükler, 45’likler çıkarmaya devam ediyor.
Söz konusu Grup Çığrışım olunca elimizde niteliği yüksek, niceliği düşük bir miras var; tam olarak üç adet 45’lik ve 6 şarkı. Üstelik grup birlikte sadece bir konser verebilmiş. 1975’te Erkin Koray‘a ön grup olmuşlar, devamı yok. Aynı sene “Salak / Babam Yazdı Ben Besteledim İşte Aşkın Tarifi” adlı ilk 45’likleri gün yüzü görmüş. 1976’da bir 45’lik daha: “Eskidenmiş / Niçin Seni Seviyorum”. 1978’de Tünay Akdeniz & Çığrışım adıyla piyasaya sürülen “Mesela, Mesele / Dişi Denen Canlı” ise üstünde taşıdığı “punk rock” etiketini başarıyla göğüslemiştir.
Evet, Çığrışım Tünay Akdeniz‘in başarısıdır ve Akdeniz Türk punk’ının Baba’sıdır sahiden. Bu hak edilmiş rütbeyi hatırlamamız için geçtiğimiz günlerde çok özel bir seçki piyasaya sürüldü: Sınırlı sayıda 500 adet basılan “The Godfather of Turkish Punk” plağı, analog ortamda özenle gözden geçirilmiş 6 Tünay Akdeniz eserinin yanı sıra bu şarkıların enstrümental versiyonlarını ve iki sürpriz kaydı içeriyor. Seçkinin en klasik rock’n roll kaydı olan “Niçin Seni Seviyorum”un Chuck Berry’vari imajı ve “Mesela, Mesele”nin saf punk rock enerjisi spektrumun iki ucu bir bakıma. Geri kalan 4 parça tarz olarak arada bir yerde seyrediyor. Tarzı bilemeyiz ama tavır sabit, o da Akdeniz‘in kendi süzgecinden geçirdiği punk anlayışı. “Salak”la açılan albüm anında yüzümüze bir tebessüm koyuyor, bitene kadar tüm dertlerimizi unutuyoruz adeta. Tavırdan mıdır, içerikten mi? Daha öte bir büyüdür belki söz konusu olan.
80’lerde kendi müzik dükkanını işleten, kademeli olarak mütevazi bir yaşama geçen Akdeniz; yeniden gündeme gelmesiyle birlikte daha geniş kitlelerce tanınacak, ona şüphe yok. Tek konserlik lanete gelirsek, o da kırılmak üzere; zira 10 Şubat’ta kendisini Salon’da düzenlenecek 2. Laneth Bir Gece‘de izleme şansımız olacak. 43 yıllık hasret bitecek, tarihi anlar yaşanacak. Sabırsızlıkla bekliyoruz.