Eski Pulp ve Longpigs emektarı, Jarvis Cocker‘ın kıdemli dostu Richard Hawley çok güzel yaşlanıyor desek herhalde hiçbir hayranı bize karşı çıkmaz. Tabi böyle diyoruz ama, Further‘a bakınca üstadın gerçekten yaşlanıp yaşlanmadığı da şaibeli oluyor, zira Hawley burada sanki yeniden 20’lerinde tınlıyor. Öylesine enerjik, öylesine umutlu. Sahiden 50’sini devirdiğine bizi ikna edecek tek şey, şarkılarında taşıdığı sonsuz bilgelik.
“Off My Mind” halis muhlis rock’n roll nameleriyle bizi karayolunda son sürat bir motor yolculuğuna çıkardığında Further‘ın sürükleyiciliğine dair ilk ipucunu ediniyoruz. Albüm ismi hem adı üstünde ‘yolun ilerisi’ne, hem de Hawley’nin memleketi Sheffield’da aynı isimli bir kasabaya götürüyor bizi. Yani duyduğumuz müziklerde hem ayakları kendi toprağına sıkı sıkı basma, hem de bir ileri görüşlülük söz konusu. Demek ki Further için muhtemelen daha münasip bir başlık bulunamazmış. Tevriye sanatını da sevmeyenimiz var mı?
“Is There A Pill” ve “Galley Girl” gibi parçalarda yine sürate ve rock’n roll’a rastlıyoruz, ancak Further bir o kadar da melankolik bir iş. “My Little Pleasures” ismi gibi mütevazı biçimde güzel bir ahenke sırtını yaslayarak hedefi on ikiden vuruyor. İşte böyle anlarda da Hawley’nin bilge ve olgun yanı devreye giriyor: “Not Lonely”, “Midnight Train”, “Doors” gibi şarkılar sanki hüzünlü ve entelektüel bir kovboyun ağzından dökülüyor. Albüm boyunca doğru anlarda yavaşlayan ve hızlanan müthiş bir parça sıralaması, bu sıralamanın içinde de “tam kararında” bir denge gizli.
“Doors” zihnimizin kapılarını aralarken günbatımında, ufuk çizgisine sürüyoruz sanki motorumuzu. Bizi o çizgiye uzun zamandır hissetmediğimiz kadar yakın hissettiriyorsa, Further‘ı arada sırada tekrar açıp dinleme ihtiyacı da zamanla elzem hale gelecektir. Böyle bir manzara kimin hoşuna gitmez ki?
PUANLAMA: Çok İyi/10