Müzisyenlerden Beklentilerimiz: Fiona Apple ve Kanye West

Müzisyenlerin çoğunluğu sanatları ötesinde kişilikleri boyutunda da değerlendiriliyor. Bu sebeple de müzisyenlere olabildiğince kolay sevilebilecek ve dinleyicilerin desteğine sahip olabilecek kişilikler yaratmak müzik endüstrinin bir parçası olarak görülebilir. Dinleyicinin beklentisine ve beğenisine uymayan sanatçılar ise bu durumun sonuçlarına kişisel boyutta katlanmak zorunda kalır. Bu konuda Fiona Apple ve Kanye West’in maruz kaldıkları eleştiriler ve hareketleri arasındaki fark, beklentilerimizin arkasındaki ön yargıyı gösterebilir.

1990’larda duygu yüklü şarkılarıyla kariyerine başlayan Fiona Apple, kariyerinin her noktasında başkasının olmasını istediği insan olmak yerine kendi doğrularını takip ederek sanatını yapmayı seçmiş ve bu yüzden çeşit çeşit eleştiriyle yüzleşmiştir. O dönemde -ve her zaman- başarılı ve dikkat üzerine çeken bir kadın olmanın bir bedeli vardı. Öte yandan, Kanye West sahip olduğu başarı ve desteğe rağmen, hatta inat olarak her zaman ondan beklenenin aksini yapmayı, şaşırtmayı ve bir tepkiye yol açmayı hedeflemesine karşın bir şekilde her zaman hasarsız bir şekilde çıkmayı başardı. Barbie‘ye radikal feminist filmi diyenleri sinirlendirme pahasına bu duruma getirdiğim basit bir açıklama: kadından beklenenin kadının karşı tarafı rahat hissettirmesi, ona konulan sınırlara uymasıyken erkeklerin “olağandışı” ve özgün olmaları -ne kadar negatif yönü yanında getiriyor olursa olsun- uğruna çoğu şey göz ardı edilebilecek bir erdem gibi görülür. Yani, Fiona benliğini ortaya koyarak ona yaratılan kalıplara uymadığı için bu beklentilerin dışına çıktı. Kanye’nin ise provoke edici çoğu hareketi “müziği çok iyi olduğu için” ve “bir deha olduğu için” er ya da geç affedildi.

Fiona Apple

“Ve bu fırsatı kullanmak istediğim şekilde kullanacağım.”

Fiona Apple, 1997 yılında MTV ödülünü kabul ederken yaptığı o ünlü konuşmada hedefini böyle açıklamıştı. Bu ifade kariyeri boyunca da takip ettiği, kendisi olma ve doğru bulduğu şeyi yapma ethosunu betimliyor. İlk albümü Tidal için layık görüldüğü ödülde ona verilen sınırlı süreyi birine teşekkür etmek yerine inandığı bir mesaj vermek için kullanmıştı.

“Bu dünya saçmalık. Ve hayatınızı modellememelisiniz -bir saniye- hayatınızı, havalı olduğunu düşündüğünüz şeyler, ne giydiğimiz, ne söylediğimiz ve geri kalan her şey üstüne modellememelisiniz. Kendinizi seçin.”

Bu konuşma yoğun bir şekilde eleştiri ve alay ile karşılandı. Yaptığı şeyin nankörlük olduğu ve huysuz bir ergen olduğu söylendi. Medya 19 yaşındaki bir gence inandığını söylediği için saldırmaktan çekinmedi.

Fiona Apple ilk albümünden “Criminal” şarkısının videosunda yarı çıplak gözüktüğü için ince vücutları romantize ettiği iddia edilerek eleştirildi. Çocukken uğradığı tecavüz sonrası yeme bozukluğu geliştirmiş olmasına rağmen bu videoyu takip eden süreçte sağlıksız bir vücut stilini ve yeme bozukluklarını özendirdiği iddia edilerek aşağılandı ve türlü parodileri yapıldı.

Sonraki albümü When The Pawn…‘da medyanın ona yapıştırmaya çalıştığı imajı kabullenen Apple, korkusuz bir hassasiyetle kaplı şarkılar yaparak sistemindeki siniri ve duygu yoğunluğunu dışarı attı. Sonrasında albümleri arasında en az beşer yıl ara vererek 90’ların ortasında edindiği popülarite dalgasından yararlanmaktansa gerçekten müzik onu çağırdığında sanatına devam etmeyi hedefledi.

Kanye West

Yıllar önce bir öğretmenim Kanye’nin olaylı kişisel hayatını da sanatının bir parçası olarak düşündüğünü söylemişti. (Tabii ki de bu, son yıllardaki ırkçı söylemlerinden epey önceydi.) Kanye’nin kişisel hayatı ve medya önündeki kimliği sanatını yoğun bir şekilde etkiliyordu. Her zaman ondan beklenenin ve istenenin tersini yapmaya meraklı olan Kanye, kariyerinin başından itibaren farklı skandallarla tanındı. 

Belki de en ünlüsü Taylor Swift ile MTV VMA’lerde yaşadığı durumdu. O sırada 20 yaşında olan Taylor Swift, “Bir Kadın Sanatçı Tarafından En İyi Müzik Videosu” ödülünü kabul etmek için sahnede konuşma verirken Kanye sahneye çıkıp elinden mikrofonu alarak “Senin için çok mutluyum. Bitirmene izin vereceğim. Ama Beyonce tüm zamanların en iyi videolarından birine sahipti.” diyerek bölmüştü. O noktaya kadar 4 tane çok başarılı stüdyo albümü yayınlamış olan Kanye’nin kariyeri bu dönemde bir düşüşe geçti. Bu düşüşten sonra kariyeri ve kişisel hayatı için bir alegori olarak My Beautiful Dark Twisted Fantasy albümünden “Runaway” teklisini yayınladı ve albümün aldığı yüksek övgü sonrasında başarısı çok etkilenmeden kariyerine devam edebildi.

Kanye hiçbir zaman bozulmayan özgüveni, ego odaklılığı, müziği ve ona sıkça yakıştırılan “dâhi”liğiyle olduğu kadar olaylı kişisel hayatıyla da göz önündeydi. Gerçekten de hayatıyla müziği bütünsel bir performans sanatı olarak ele alınabilirdi. Kanye toplum karşısındaki kimliğiyle bir persona gibi tanınabilir bir karaktere dönüşmüş ve bu karakter, müziğiyle aktardığı hikâyenin anahtar bir parçası olmuştu. Daha kariyerinin başında, 2005 yılında, canlı yayında “George Bush siyahi insanları umursamıyor.” demesi ve 2018 yılında “köleliğin bir seçim olduğunu” iddia etmesi gibi ifadelerle konu oldu. Evliliği, boşanması, mental sağlığındaki sıkıntılarının hepsi halkın gözünün önünde yaşandı. Kendisinin açık bir ırkçı olan Donald Trump’ı desteklemesi istenmeyeceğinden Trump’a olan sevgisini sık sık ifade etti.

En yeni albümü Donda’nın tanıtım süreci boyunca pahalı bir stadyum kiralayıp küçük bir odaya kapamak gibi eksantrik kararlar, dinleme partileri ve garip canlı yayınlarla gündem olduğu bir dönem boyunca neredeyse her gün hakkında yeni, absürd duyulan bir haber başlığı yayımlanıyordu. Bu süreçte hakkında taciz davaları bulunan Marilyn Manson gibi bazı sanatçıları desteklemesi gibi hareketleriyle eleştirilse de bir sonraki gün yeni bir haberle gündem olduğunda bütün eleştiriler unutuldu. Kanye’nin imajının gerçekten kalıcı zarar gördüğü son hareketi, Nazizm ve Hitler sempatizanlığı çizgisinde verdiği ifadelerdi. Bu olayın ardından 21 Jump Street filminde Jonah Hill’i izlemesi sayesinde yanıldığını fark ettiğini söyleyerek garip bir özür dilemiş olsa da hâlâ halk gözünde affedilmemiş durumda. Ancak bunun da yeni bir albüm veya projesi yayınlayana kadar devam edeceği bence aşikâr. O zamandan beri müzik yayınlamamış olsa da yeni Travis Scott projesi Utopia‘da prodüksiyonla ilgilendi ve Scott konserinde Kanye’yi sahneye çıkardı.

E Yani?

Kanye gibi güçlü ve kendinden emin erkek sanatçılar özellikle de “dâhi” onurlandırması üzerlerine yüklenince sonsuz affedilme hakkına sahip oluyorlar. Kanye şu ana kadar defalarca “kariyer bitirici” hamleler ve söylemlerde bulunsa da her zaman tahtında kalmayı başarıyor. Öte yandan, Kanye’nin her türlü problematik hareketini unutmayı başaran medya; Kanye’de övülen kararlılık, kendinden emin olma gibi özellikleri bir kadın sanatçıda görünce nankörlük gibi farklı isimlerle sunabiliyor, başkalarının duyması gerektiğini düşündüğü bir mesajı iletmeye çalışan bir kadını parçalayabiliyor. Müzisyenlerden beklentilerimize göre onları çerçeveleme şeklimiz, yücelttiğimiz şeyler, affedebildiğimiz şeyler çok değişiyor. Kadın “huzursuzluk yaratmadığı”, çok “baskın bir kişiliğe” sahip olmadığı, düzeni bozmadığı, konuşmadığı sürece affedilir. “Dâhi erkek” ise hep affedilir.