avangart, -dı isim, Fransızca avant-garde, Öncü.
Müzik tarihinin belki de en acayip şarkı ve albümleri, avangart grup ve kişiliklerin işlerinde saklıdır -ta ki bazıları bu sanat formuna dair kalıpları baştan yazarak yeni türlere ve yeni müzisyenlere ilham ışığı olana dek. Kaleme aldığımız bu yeni yazı serisi, ilk piyasaya çıktıklarında başka kimselere benzemeyen, kimi zaman bu yüzden yadırganan, ancak zamanla sayısız insana ilhama kaynağı olup kültleşerek müziği şekillendirmiş avangart albümler ve şarkılara şapka çıkarıyor, kendilerine sevgi sözleri sarf ediyor. Dördüncü tefrikada bir kez daha hepsi birbirinden farklı üç isme yer veriyoruz.
Swans – To Be Kind (2014)
Seçkimizin şimdiye kadarki en genç üyesi -sevenlerinin şaşırmayacağı üzere- bir Swans albümü. Michael Gira’nın her daim kendini yenileyen, geçen onca yıla karşın bayatlamak şöyle dursun kimi zaman başka hiçbir grup gibi tınlamayan gözbebeğidir Swans. Şimdilerde bir başka yeniden yapılanma süreci geçiren ruhani oluşum, önceki evresinde birbiri ardına 3 enfes albüm yayınladı: The Seer, To Be Kind ve The Glowing Man. Bu şaheserlerin içinden ortanca çocuğu öne çıkarmamızın sebebi, bir geçiş süreci olarak diğer iki albümün en güzel yanlarını kendine has bir biçimde biriktirmesi. 2 saate yayılmasına karşın bu kadar akıcı seyreden 10 şarkıyı bir arada zor bulursunuz! To Be Kind, tıpkı küçük kardeşi ve ağabeyi gibi uzun ve arındırıcı bir meditasyon vaat ediyor dinleyene. Musikide yer alan tüm yükselişler, tekrarlar ve inişler hissedilmeyi talep ediyor.
Kimlere İlham Verdi? Anna Von Hausswolff, The Necks, Black Midi, Baby Dee…
Ornette Coleman – The Shape Of Jazz to Come (1959)
Yarattığınız esere “cazın geleceği” olduğu manası taşıyan bir isim vermek yürek ister. Bir de iddianızda haklı çıkarsanız müzik tarihine geçeceğiniz kesinleşir! Aynı anda hem ilham verecek güzellikte hem de daha önce denenmeyeni deneyen The Shape of Jazz To Come işte böyle bir albüm. Henüz 29 yaşındaki Ornette Coleman’ı free jazz’ın genetik babası tayin eden bu kaydın orijinal ismi (aynı zamanda albümdeki şarkılardan biri olan) Focus On Sanity idi. Coleman’a ek olarak üç efsane isim daha yer almıştı kadroda: Kornette Don Cherry, basta Charlie Haden ve davulda Billy Higgins. Dönemdaşları Miles Davis ile John Coltrane’in aksine akorlu enstrümanlara yer vermeksizin doğaçlamanın gücünü ön plana çıkaran Coleman, tam da bu hareketiyle cazı eskisinden daha “özgür” kılmayı başarmıştı. Cazın şekli sahiden değişecekti!
Kimlere İlham Verdi? Flying Lotus, Naked City, Howard Shore, Marc Ribot…
Harold Budd – “Gypsy Violin” (1986)
Ambient müziğin mimarlarından Harold Budd, en kolaycı tabirle “semavi” bir müzik yapıyor. Üslupları birbirinden farklı olsa da tıpkı Swans ya da Ornette Coleman gibi onunla da ruhani bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Aynı zamanda bir şair olan Budd’ın estetik form anlayışı, sözsüz olmasına rağmen müziğine de her nasılsa tesir ediyor. Yeri geliyor piyanoyu “yumuşak pedal” adını verdiği kendi yöntemiyle onore ediyor, yeri geliyor kısmi hocası Brian Eno’yu bile şaşırtıyor, yeri geliyor benzersiz film soundtrack’leri (White Bird In A Blizzard) koyuyor önümüze. 1986 tarihli uzunçaları Lovely Thunder‘ı nirvana’ya taşıyan kapanış parçası “Gypsy Violin” ise 20 dakika boyunca kararlı bir yükseliş yaşıyor, yolculuğun sonuna doğru tüm streslerinizden arınmış hissetmeniz fazlasıyla olası. Harold Budd’ın müziğine ilk kez kulak vermek için de son derece yerinde bir seçim “Gypsy Violin”.
Kimlere İlham Verdi? Cocteau Twins, Dante Gabriel Rossetti, Michael Nyman, Gavin Briars…
Erkin Koray – Elektronik Türküler (1974)
Anadolu rock sahnesini hangi tekli başlattı? Bu sorunun bugün dahi net bir cevabı yok. Olması da gerekmiyor: Moğollar, Cem Karaca, Barış Manço, Bunalım, Meteorlar, Mavi Işıklar, Dönüşüm, Selda Bağcan gibi bu sahneyi büyüten isimlerin listesine baktığımızda Anadolu rock’ın evvela kolektif bir başarı, bir takım çalışması misali seyrettiğini görüyoruz. Öte yandan -o yıllarda uzunçalar plakların pek yaygın olmadığını göz önünde bulundurursak- sahnenin ilk başyapıt stüdyo albümü Elektronik Türküler olabilir. İlk değilse de ilklerden biridir. Dahası baştan sona tek bir fire vermez: En bilinen şarkı “Yalnızlar Rıhtımı”ndan öte “Türkü” gibi progresif-saykodelik bir anıtı, fazlasıyla ağır ve çarpıcı “İnat”ı, yine efsaneleşen Koray şarkılarından “Cemalim”i barındıran bir harikalık örneğidir Elektronik Türküler. Plak koleksiyoncuları için de edinilmesi esasi bir çalışmadır.
Kimlere İlham Verdi? King Gizzard & The Lizard Wizard, Altın Gün, Ouzo Bazooka, Oum Shatt…
Gelecek Tefrikada… Cazın bir başka devasa ve yenilikçi albümü, Almanya otoyollarında güzelce dinlenecek bir kayıt, gotik kelimesini rock sahnesi ile buluşturan bir ekip ve Nick Cave ile fikir münakaşalarında bulunmuş bir kadın bizlerle olacak.