Karşımızdaki ikili yabana atılacak cinsten değil: Jean-Claude Vannier yıllardır Fransız pop müziğini daha üst düzeylere çıkarma umuduyla yerel müzik sektöründe bir efsane haline gelmişken deneysel rock müziğin deli dolu James Dean’i Mike Patton günümüzün en yaratıcı müzisyenlerinden olmayı iftiharla sürdürüyor. Haliyle sadece bu iki ismi yan yana görmek dahi insanda önünü ilikleme, şarabı şömineyi hazırlayıp müziklerine huşu içinde kulak verme isteği uyandırıyor. Şaşırır mısınız bilinmez ama, sahiden çok özel bir albüm olduğunu da çok geçmeden belli ediyor.
Patton-Vannier ikilisi birbirlerini 2010 senesinde, Kaliforniya’da düzenlenen bir Serge Gainsbourg‘a saygı konserinde bulmuşlar. Bir Fransız kültür ikonunun Amerika topraklarında anıldığı bu anlamlı gece sonrasında irtibatta kalmışlar, ortak seslerini yansıtacak bir müzik icra etmeleri ise zaman almış. “Ben koyu bir adamım, o ise daha hafif,” diyor Patton bu konuda, “Tartışmalara meylettiğimizi söyleyemem ama uzun bir fikir alışverişinin içinde bulunduk.” Bu enteresan ortaklığın meyvesi Corpse Flower sonunda tüm sinsiliğiyle zuhur etti, dinlene dinlene eskitilmeyi talep ediyor şimdi.
Müziği anlatmak için en doğru tabir “orkestral salon müziği usulü rock” olacaktır muhtemelen. Bir de fazladan edebi boyutu var işin, açılıştaki “Ballad C.3.3” Oscar Wilde‘ın bir şiirini müziğe dökerek Corpse Flower‘ın bu ikircikli tonunu gözler önüne seriyor. Prodüksiyon kalitesinin de üst düzeyde seyrettiğini söylemek lazım. Albümün temiz ve net sound’u, “Chansons d’amours”, “Browning”, “Pink and Bleue” gibi halihazırda çok eğlenceli şarkılara fazladan renk katıyor. Bu vaziyet baştan sona dinlenilesi, ince bir hassasiyet ve titizlik içeren düzenlemelere şapka çıkarılası bir hale sokuyor Corpse Flower‘ı. Öte yandan albümdeki sözlerin oldukça absürtleştiği noktalar (bknz. “Cold Sun Warm Beer”) ilk başta dinleyiciye tuhaf gelse de zamanla eğlencenin önemli bir parçası oluyor. Karşımızdaki şarkılar ciddi bir spagetti western’e müzik olabileceği gibi mütevazı bir ev partisine de fazlasıyla yakışır, tonlamada öyle bir çeşitlilik söz konusu.
Neticede Corpse Flower, bünyesinde arsız ve absürt bir karizma anlayışı taşıyan bir enfant terrible, yumuşak olduğu ölçüde kurnaz, zarif olduğu ölçüde kaba saba, sevilesi olduğu ölçüde yadırganası bir çalışma. Patton ile Vannier’ın hayranları evvela albümü zevkle sindirecek, akabinde ise çevrelerine tanıtmaya çabalayacaktır. Seveniyle, sevmeyeniyle herkeste belli bir tesir bırakacaktır Corpse Flower.
PUANLAMA: 8/10