Kapak Fotoğrafı: Bengi Aydınalp
Sarp Öztürk’ün projesi light motiv yeni EP’si KOY‘u geçtiğimiz günlerde yayınladı. Biz de bunun şerefine Sarp ile biraz sohbet ettik.
Nasılsın Sarp?
Eh ya idare ediyorum, teşekkür ederim, sen nasılsın?
Ben de fena değilim. Malum, yeni EP’n bahanesiyle buradayız. KOY’un hikâyesi nedir, nasıl ortaya çıktı?
KOY kendim için oluşturduğum bir güvenli alan olarak başladı benim için ve müzikle alakası yoktu aslında. Terapide bir keresinde böyle bir koy hayal etmiştim ve orayı detaylandırmıştım. Kumları nasıl ve ne renk, nasıl bir denizi var, etrafım nelerle çevrili, neden buraya gidiyorum, aklımda ne oluyor ve ne hissediyorum gibi şeyler düşünmüştüm.
Bir gün elimde gitar varken buranın bir tema müziği olsa nasıl olurdu diye düşünüp bir şeyler çaldım öylesine, bu çaldığımı biraz detaylandırıp temizleyince de “KOY”un introsu çıktı. Diğer şarkıları da burayla alakalı yazmak ve bu ortak paydada buluşturmanın güzel bir fikir olabileceğini düşündüm.
En sonunda da İzmir’den İstanbul’a taşınma sürecimi, doğup büyüdüğüm yerden ayrılmayı ve bu süreçte insanlardan öğrendiğim şeylerle kendim hakkındaki düşüncelerimi akıttığım 5 şarkılık KOY ortaya çıktı.
EP’nin yaratım sürecinde ortaya çıkarması en kolay ve en zor şarkılar hangileriydi?
En kolay şarkı “SOBA” oldu, tek seferde bitirdim neredeyse onu. En zoru “KAÇIYORUM” oldu, bir türlü içime sinmemişti bir şeyler. EP’deki hali yedinci versiyonu falan hatta. Bir de “KİL” diye bir şarkı vardı aslında, onu koyamadım bu EP’ye ama baya uğraşmıştım. Umarım daha sonra duyabilirsiniz siz de.
Albümle ilişkili akılda kalan üç eğlenceli anıyı sıralayabilir misin?
Aslında hepsini tek başıma yaptığım için içime döndüğüm bi süreç oluyor light motiv’in başına oturduğum zamanlar. İstanbul’a geçen sene başı taşındığımda güzel bir stüdyo odam vardı kaldığım evde, orada bu şarkıları miksleyip güzel bir bahar havasında dışarı çıkıp yürüyerek mikslerimi kontrol etmek baya güzel oluyordu. “KOVUYORUM” yürürken dinlemeyi en sevdiğim şarkıydı, hatta biraz daha yavaş bir şarkıydı ilk hali, adımlarımla senkronize olsun diye birkaç BPM hızlandırmıştım. Zevkini kendime yakın gördüğüm ya da fikrini önemsediğim insanlara farklı aşamalarda dinletmek ve suratlarını izlemek güzel oluyor bir de. Valla gelmedi aklıma bunlar dışında bir şey.
Hangi enstrüman ve prodüksiyon araçlarını işitiyoruz albüm boyunca?
Gitar, bass, davul, klavye, Ableton ve en fazla Vulf Compressor duyuyoruz. Onun dışında evimde, odamda, dışarda, arkadaşlarımlayken ya da aklıma gelen yerlerde telefonuma kaydettiğim foley seslerini duyuyoruz. Bir de tam kayıt sürecinin ortasında bir KORG minilogue’um oldu, “KOY” introsunda da viuviuv ederken onu duyuyoruz.
Müzik kaydederken tek başına, sahnede ise bir gruplasın. Bu iki farklı akış ve dinamiğin sevdiğin ve sevmediğin yönleri neler?
Tek başıma üretmek hoşuma gidiyordu baya aslında, ama artık sıkılıyorum. Fikirlerimi birinden sektirmek, o kişilerin fikirlerini görüşlerini duyup denemek çok ilham verici oluyor. light motiv’i hep tek başıma yaptım zaten, ama İstanbul’a taşınınca birkaç insanla aynı odada müzik üretme fikri heyecan verici gelmeye başladı. Tabii ki bu pratiğim gelişmemiş olduğu için ve aynı odada olma şansına sahip olduğum müzisyenler kadar müzik bilmediğim için biraz eksik ve kaygılı hissediyorum kendimi, ama bu da motive edici oluyor.
Grup olarak çalmanın sevdiğim yanları da yine dediğim gibi canlı versiyonlar için fikir alışverişi yapmak. Çok şey katıyor müziğe. Çok fazla arkadaşım girdi çıktı light motiv’e ve hepsinin bana inandığını, müziğe hizmet ettiğini görmek beni çok mutlu etti ve ilham verdi. O yüzden bayağı seviniyorum dört kişi bir odada aynı şeyi yapınca. Bazen bir şarkının bir kısmında en doğru ya da en iyi duyulan hâlini yapmak değil de kendim en beğendiğim hâlini yaptırmaya çalışıyorum arkadaşlarıma, o zaman biraz zorluyorum onları. Bunu okuyorlarsa onlardan özür diliyorum. Bir de prova ücretini bölüşüyoruz tabii, güzel oluyor.
Müzik dinleme platformunun geçmişinde en son dinlediğin üç şey nedir?
Buna şarkı şarkı nasıl bakılıyor bilmiyorum, ama bugün sağlıksız miktarda Can Güngör dinledim. Onun dışında yakında çalınanlar sekmesinde MF DOOM, Ayten Alpman, ŞAM, DJ s1ck s0ck ve Cortex var. Biraz potpuri diyelim…
100 yıl sonra light motiv için dikilecek bir anıt olsa üstünde hangi şarkı sözün yazsın isterdin?
Bilemiyorum ki, aklıma hiçbir şey gelmedi. Umarım 100 yıl içinde light motiv anıtına uygun bir şeyler yazabilirim.
Eklemek istediğin bir şey var mı?
Eklemek istediğim bir şey yoktur, bu soruları cevaplamak çok keyifliydi, çok teşekkür ederim.
Eğer kötü bir gün geçiriyorsanız bir meyve yiyip KOY’u dinlediğiniz ufak bir yürüyüşe çıkmayı düşünebilirsiniz belki? Bir de “SOBA”nın klibine bakabilirsiniz. İyi günler dilerim. <3