Size yakın zamanda, geçmişi albenili yapan şarkılarla hafızalarımıza girmiş sanatçıların son bir senede ne durumda olduklarına bakacağımı söylemiştim. Unutmadım; fakat ondan önce geçtiğimiz hafta günlük hayatımızı renklendiren bir analize değinmeden edemeyeceğim. Başlık neden bahsedeceğim hakkında yeterli ipucu vermiş olabilir. Spotify’ın yıl içindeki müzik dinleme hareketlerinizi döken 2017wrapped.com hizmeti.
Öncelikle Spotify bunu ilk defa mı yapıyor, diye sorarsanız; ilk değil. Görünüşe göre bu hizmetin bebek adımlarla varlığını göstermesi 2013’te şu Tumblr hesabıyla başlamış. O yıl platformda 4.5 milyar saat müzik dinlendiğini aktarmışlar. 2014’te bu hizmet “Year in Music” adını alıp “mevsimlere göre dinledikleriniz”, (halihazırdaki dinleme veriniz üzerinden tahminde bulunarak) “gelecekte dinleyeceğiniz şarkılar”, “Premium üyesi olmanız dahilinde dinlediğiniz şarkının size mal olacağı bedeli” gibi seçeneklerle kapsamını çeşitlendirmiş. 2015’te saydığım seçeneklerin çoğunu sadeleştirip daha basit seçenekler sunmuş, “yeni yılda ilk dinlediğiniz şarkı” ise bunlar arasındaki en farklı seçenekmiş. 2015 aynı zamanda Spotify’ın kişiselleştirme özelliğine bültenlerde özellikle vurgunun yapıldığı bir yıl olmuş gibi. 2016’daysa hizmet “Wrapped” adını alarak bu yılki haline en yakın formuna girmiş olmalı.
Spotify’ın 2013’te Türkiye’ye geldiğini düşünürsek, en azından 2014’ten beri bu hizmeti aldığımızı farz edebiliriz; fakat 2016’dan önceki yıllara ait verinize yönlendiren hiçbir bağlantı çalışmıyor. Haliyle, önceki yıllarım nasılmış diye merak ederseniz buradan en geri 2016’ya gidebiliyorsunuz.
Geçen yıl, dinlediklerime göre bir liste aldığımı sanıyorum; ancak bu yılki liste sanki ilk defa almışım gibi hissettirdi. Öncelikle yıl içinde kaç farklı sanatçı, şarkı, tür ile dakika müzik dinlediğin bilgisini öğrenmek, devamındaysa en çok sevdiğin sanatçı, “senin şarkın”, en sevdiğin tür gibi konular üzerinden ufak bir quize tutulmak en çok dinlediğin 100 şarkıya kişiyi ısındırmak için hoş hareketler. Bu hareketler ve genel olarak hizmetin kapsamı dışında Spotify’ın kişiselleştirilmiş listelerine yakın zamanda kafa yormaya ve tutmaya başlamam beni burada gözlemlerimi toparlamama yöneltti.
“Your Summer Rewind” ile yazın en sevdiğim parçaları önüme koyduğu iddiasını biraz zayıf bularak biraz delilik yapıp alternatif liste çıkarmışlığım olmuştu. Bu kez öyle bir işe girişmeyeceğim. Dinleme verim üzerinden verdiği “En Sevdiğin 100 Şarkı (Your Top Songs 2017)” listesi yıl içinde gerçekten de en çok dinlediğim şarkıları içeriyordu diyebilirim. Hatta aralarında, bahsettiğim alternatif listeden bazı şarkıları da görmek hoştu. Yazıya başlamadan önce, 2016 için verdiği listeye baktığımda da “gerçekten de o yıl bunları çok dinlemiştim” demek çok kolay oldu. Koca bir 11–12 ay söz konusu olunca algoritmaya kafa tutmak biraz zorlaşabiliyor ya da, deyip gülümsüyorum.
Burada kişiselleştirilmiş liste hizmetiyle ilgili benim ve çevremdekilerin dikkatini çeken bazı detaylara değinmeden önce, şunu söylemek isterim. Ne kadar dakika müzik dinledin, kaç farklı tür müzik, sanat ve şarkı dinledin, ortalamaya göre ne kadar şarkı atladın (bunu vermeden hemen önce “Premium üyeliğini sürdür” ifadesiyle karşılaşmak ne kadar anlamlı, onu da şahsen pek anlayamasam da), dinlediğin birkaç müzik türünün genel kitle yaşına göre ‘ne kadar yaşının insanısın’ bilgisi ve buna eşlik eden bir dolu müzik listesi (standart listeleri de sayarsak) karşınıza çıkıyor. Az ya da çok garipseyerek karşıladığınız sonuçlar kendinizi değerlendirmenize vesile oluyor. Peki Spotify’ın dinleme hareketlerinizi takip etmesinden pek haz etmiyor ve/veya müzik dinleme deneyimini sanatçı yerine çalma listeleri odaklı bir hale getirdiği iddiasını savunup bundan da hoşlanmasanız da platformu kullanmadan edemeyen biriyseniz ve bu hizmeti de merak edip denediyseniz, karşılaştığınız sonucu nasıl buldunuz? Platformla ilgili hoşlanmadığınız tarafları sahiplenmeye devam mı ettiniz yoksa “kendimi değerlendirmem için fena bir bahane olmadı” mı dediniz? Bu soruların cevapları ne olursa olsun; eğer sadece Spotify’dan müzik dinlemiyorsanız, koca bir yıl içinde başka platformlarda dinlediğiniz şarkıların da varlığını hesaba katıp bu hizmetin analizinden ibaret olmadığınızı hatırlamak da iyi olabilir. O zaman bir soru daha; karşınıza yıllık müzik dinleme analizinizi çıkartmayan diğer platformlardan da bu tarz bir beklenti içine girer miydiniz? Sorular bitmiyor.
Spotify’ın varlığının tartışmalı taraflarını bir kenara bırakıp 2017 Wrapped performansıyla ilgili konu olan birkaç detaya gelirsem; “neden bu şarkı, neden bu sanatçı” gibi yorumlar en çok rastladıklarım oldu. Kendi sonuçlarım genel olarak bu sorgulamayı yapmama neden olmadı. Platformda dinlenilen dakikanın çokluğu ve sanatçı-şarkı çeşitliliği ile sonuçların tutarlılığı arasında pozitif korelasyon ilişkisi olması çok olağan olmalı. O nedenle “Daha önce dinlemediğim bir şarkı en çok dinlediklerim arasında” gibi bir yorum için yapabileceğim tek tahmin, yıl içinde (sanatçı/şarkı çeşitliliği de dahil olmak üzere) 100 şarkı çıkartmayacak kadar az şarkının dinlenmiş olabileceği ihtimali. Aksi takdirde sistem hatası gibi bir durum yaşanmış olabilir belki. Sürpriz olarak niteliğinizi şarkı ya da sanatçı en başta sistem tarafından quize tabi tutulurken çıkıyorsa da, normal. Quizde her seferinde önerilen şarkı, sanatçı ve türler rastgele değişebiliyor. Orada sık dinlediğiniz sanatçıların 100 şarkılık listenizde yer almayan şarkılarıyla da karşılaşabiliyorsunuz mesela.
Sürpriz şarkıdan bahsetmişken… 100 şarkılık listenin sırası ile “en sevdiğim şarkılar” olarak sunulan beş şarkıda ufak farklılıklar olabileceğini şahsen deneyimledim. 100 şarkılık listemde “Carl Barât- Grimaldi” 3. sırada görünürken, “en sevdiğim şarkılar” arasında bulunmuyordu. İlk etapta sistem hatası olarak düşünürken, sonrasında ilk beşteki sanatçıların aylık dinleyici sayısının listelemede önemli bir faktör olabileceği aklıma geldi. Carl Barât 100 parçalık listenin ilk beşinde yer almasına rağmen 10 bin küsur kadar aylık dinleyicisiyle geri kalan isimlerin epey altında kalıyor. Geri kalan isimler Sébastien Tellier, Cass McCombs, Beck ve Noel Gallagher’s High Flying Birds gibi en az üç haneli bin küsur aylık dinleyicilere sahip sanatçılar. Masaüstü versiyonundan görünmeyen sanatçıların takipçi sayısı faktörü de var ki bunu göz önünde bulunduramadığımdan bir şey diyemiyorum.
İkinci dikkatimi çeken yorum da 100 parça arasında, hatırı sayılır derecede Türkçe müzik dinlemesine rağmen, sadece 1–2 tane parçanın çıkması üzerineydi. Benzer bir durumla karşılaşıp “Spotify acaba Türkçe parçaları o kadar kaile almıyor mu” gibi bir soruyu beraberinde getiren de olmuş olabilir. Yine kendi adıma konuşursam, bu yıl epey Türkçe müzik dinledim diyebilirim rahatlıkla. Türkiye’den toplamda 7 sanatçı 100 parçalık listemde bulunuyor. Bana sorarsanız bunlar arasına en fazla 1 ya da 2 sanatçı daha eklenebilirdi; fakat çeşitlilik genel olarak doğru saptanmış. Listeme Türkiye’den giren birkaç sanatçının sonucunda beni şaşırtan başka bir durum oldu. Burada bahsedeceğim iki isim Demirhan Baylan ve Ciermento Ferforte.
İlk olarak Bulutsuzluk Özlemi’ndeki varlığıyla adını öğrendiğimiz Baylan, epeydir de solo kariyeriyle biliniyor. Spotify’da 10 albümüyle karşılaşabilirsiniz. Kendisi iki yıldır “en sevdiğin 100 şarkı” listemde birer şarkısıyla yer almış iki Türk müzisyenden biri olmuş (diğeri Mazhar Alanson). Bu yıl yeni çıkardığı “Borges Olsaydım” single’ı ile listede 12. sırada görünüyor. Single çıkar çıkmaz hemen açıp epey dinlediğimi hatırlıyorum; fakat listede tahmin ettiğimden çok daha yüksek konumlanmış. Demirhan Baylan platformda bugün aylık 397 dinleyiciye sahip. “Borges Olsaydım” da an itibariyle 2.039 defa dinlenmiş. Dinlenme oranına ne kadar katkım olduğuna dair hiçbir fikrim olmasa da, bu faktör listedeki sıralamasında düşündüğümden daha fazla etkili olmuş olabilir mi?
Türkiye’den olan ancak ismiyle başta pek çaktırmayan Ciermento Ferforte grubu da bir diğer bahsedeceğim isim. 2016‘nın ortasında çıkardıkları ilk albümleri “Ne de Güzel Gidiyorduk” ile tanıdığım bu grup, yıl içinde de Ankara, İstanbul ve Eskişehir’de birkaç konser verdi. Hemen hemen her mecrada da hoş şekilde varlık gösterirlerken, bir yandan da yavaş keşfedildiklerini ve/veya sindirildiklerini düşünüyorum. Benim tam anlamıyla keşfedip sindirmem de biraz öyle oldu. Yıl içinde de Spotify’ın “en sevdiğiniz sanatçılar” beşlisinde de ilk sıraya konumlanacak kadar dinlemişim kendilerini. İlk beşte Türkiye’den olan tek sanatçı niteliğindeler aynı zamanda. Ciermento Ferforte’nin bugün aylık dinleyici sayısı 176. İlk beşte Sébastien Tellier, The Libertines, Kasabian ve Carl Barât’a galip gelmiş. Şarkılara dair olan ilk beşte yoklar. 100 şarkılık listedeyse üç şarkılarıyla (“belki banka soyarız”, “bilemedim”, “sanki bana ankara”) yer alıyorlar. Ciermento Ferforte gerek üstte Carl Barât’ın ilk beşte olmasına rağmen çıktıda görünememesini “aylık dinleyici sayısı”yla açıklama argümanımı bu performansıyla çürütmüş oluyor gerekse de 100 şarkılık listede “bu şarkılar nasıl olmaz” diyebileceğim birkaç parça eksikliğine sebebiyet veriyor. Bu açılardan ilginç bir vaka değerindeler. Sadece bu üç şarkılarıyla yer almalarını platformda en çok dinlenilen şarkıları olmasıyla açıklayabilir miyiz, diye ortaya yeni bir soru atabiliyorum ayrıyetten ve olduğum yerde kalıyorum. Soru kaldı; ama şu bariz görünüyor ki, Spotify’a göre en sevdiğiniz sanatçılar beşlisini bu hizmet yerine “Radio” kısmındaki “Recommended Stations” kısmından da kestirebilirsiniz. Yalnız söz konusu Ciermento Ferforte gibi ana akım olmayan ve platformda aylık dinleyici sayısı henüz emekleme dönemindeki bir bebek gibi artan bir sanatçıysa, kendilerine ait “station”ı o kısımda göremiyorsunuz. Haliyle de kendilerini gerçekten ne kadar çok dinlediğinize dair sonucu da sadece 2017 analiziyle edinebiliyorsunuz.
Dinleme verinizle ilgili olduğunu düşündürten bir diğer liste “Kaçıp Gidenler (The Ones That Got Away)”. Spotify’daki bazı listelerin küratörler tarafından yapıldığı biliniyor. Müzik şirketlerinin de listelere müdahale edebildiği konuşuluyor. Yıl içindeki dinledikleriniz üzerinden “bakın bu yeni çıkanları da kaçırdınız galiba, bi dinleseydiniz ne oldu” temalı bu listenin ise dinleme verimizi ne kadar ciddiye aldığını sıradan bir dinleyici olarak kıyaslama yönetimiyle denemek mümkün. Bir arkadaşımın en sevdiği 100 şarkı ile bu temadaki listesiyle kendiminkini kıyasladım. 100 şarkılık listelerimizde ortak 5 sanatçı var. Söz konusu “Kaçıp Gidenler” temalı 30 şarkılık listenin de yarısı aynı. İki liste üzerinden illa tahmin yürütmek gerekiyorsa, hazırlanış şeklinde hibrit bir yapı gözetiliyor olabilir.
Bunca şeyi konuşurken sistemdeki veri analizi ve algoritma yapısı üzerine sade bir vatandaş olarak tahmin yürütmeye de ister istemez girişmişken şunlar da son yorumlar olsun. Yıl boyunca atladığın şarkı sayısı verisini paylaşmaları bence hoş olmuş. Sadece burada kast ettikleri “atlanılan şarkı” için belirli bir saniye ya da şarkıya göre bir % kriter varsa, onun ne olduğunu bilmek de meraklılar için hoş olabilirmiş. “Ne kadar yaşının insanısın” analizini de sadece pop ve blues üzerinden yapmak esasında mantıklı olsa da, bu iki tür üzerinden analiz biraz değişik kalmış sanki. Pop ve blues başlıkları altında sığması güç türleri de düşününce…
Burada bahsedilenler bir anlık merakla ortaya çıktı. Önemli olan hammaddeye geriye dönmekse, Spotify onaylı yıl içinde en çok dinlediğim şarkıyla kapanışı yapıyorum.