Archy Marshall kafa açmaya, gönül aydınlatmaya, yormaya, enerji tazeletmeye devam ediyor. Bunların hepsini de her nasılsa simultane olarak başarıyor. Çocuk yüzlü ama görmüş geçirmiş, kendince bilge ama fazlasıyla hırçın bu müzik insanının kariyeri King Krule‘dan ibaret olmasa da çoğumuz onu bu mahlasıyla biliyoruz, haliyle yeni bir King Krule albümünün öncesinde beklentiler doğuyor.
The Ooz adlı bir önceki Krule çıkarmasının tesirleri bugün bile belleğimizi şekillendirmekte. Halen sadece Krule adına atfedilen müzik türü “bluewave”, Man Alive! vasıtasıyla ufkunu genişletiyor mu peki? Doğrusu hayır. Ufkunu genişletmesi gerekiyor muydu? Belki de. Duyduğumuz yepyeni şarkılardan keyif alıyor muyuz? Çoğunlukla. “Stoned Again”, “Comet Face”, “Slinky”, “Perfecto Miserable”, “Please Complete Thee” gibi şarkılar sahiden eğlenceli ve ileride kafamızın içinde bolca dönmeye aday. Sorunlar albümü baştan sona dinlediğinizde başlıyor: The Ooz’a kıyasla çok daha ‘anın içinde’ ya da ‘uyuşmuş’ görünen Man Alive!, baştan aşağı hatmedildiğinde uzaklaştırıcı bir deneyim haline geliyor. Sadece Marshall kadar ve doğru dozda ‘uyuşmuş’ olursak yeterli zevki alabileceğimiz izlenimi ediniyoruz. Muhtemelen bu hakikaten de böyledir.
Özetle Man Alive!, geçtiğimiz günlerde yayınlanan Tame Impala albümü The Slow Rush‘a benzer bir hatanın içine -farklı mazeretlerle de olsa- düşüyor ve kendi kafasının içine fazlaca dalıp gidiyor. Belki de aynı dalgınlıkla empati kuramadığımız için sorun bizim tarafımızdadır, zaman çok şeyi değiştirecektir. Niye olmasın, ikinci şansları yabana atmamak lazım. Hem Man Alive! süresi boyunca sahiden güzel şeyler yaratabiliyor da. Sıkı hayranlar kaçırmasın, diğer herkes de hiç yoktan bir kulak kabartsın.