Boarding House Reach‘i dinlerken edindiğiniz ilk izlenim, Jack White‘ın halinden oldukça memnun olduğu, özgürce keyif çattığı oluyor. Cazdan hip hop’a, dijital ‘loop’lardan ‘spoken word’lere uzanan, bugüne kadar gördüğümüz en ilginç White eserinde zamanla daha çok bağlanacağımız bir şeyler olsa gerek diyorsunuz. Ancak vakit geçirip kafa yordukça içinizi bir kuşku da kaplıyor; White‘ın aslında varoluşçu bir yazar krizinden geçtiği ve eski büyüsünü yeniden yakalayamadığı yönünde bir kuşku. Kendisi aksine inanıyor gibi; belki zamanla biz de inanırız. Ne var ki albümü bir-iki kez döndürünce bir türlü tatmin olmuyoruz, yemekte bir şeyler eksik kalmış ya da fazla pişmiş gibi geliyor. Kısacası bizde de kafalar hiç ısınamadığım o albüm kapağı kadar karışık.
İlk üç şarkıda fazla risk yok. “Connected By Love”‘ın ortasında beliren oldukça heyecan verici, gitarlı synthesizer’lı bir dokunuş dışında fazla özel an da yakalayamıyoruz. “Why Walk A Dog” rock’n roll tonunu blues’vari bir damarla devam ettiriyor; “Corporation” ise fazlasıyla Stripes’ça bir rif ve White’ın verdiği gazın üstüne kurulmuş, hem sevilesi hem de tekinsiz bir şarkı. İşte sonrası bir kırılma noktası: “Abulia and Akrasia”, Avustralyalı blues adamı C.W. Stoneking’in konuştuğu doldurma bir parça, peşinden ardı arkası kesilmeyen deneyler ve sürprizler… “Hypermisophoniac”‘ın dijital hilelerini Captain Beefheart deliliğindeki “Ice Station Zebra” takip edince merakımız körükleniyor, ama olumlu-olumsuz fazla bir şey düşünemiyoruz. Kararsızlık başlıyor ve bitmiyor.
“Over and Over and Over” adındaki vaadi neredeyse sinir bozucu bir süre boyunca yerine getiren, tekrarlar üstüne kurulu bir şarkı. (Tekrarlar üstüne kurulu olmak demişken, kapanıştan önce belirip “Connected by Love”‘a durduk yere ‘country’ yorumu getirmekten başka bir şey yapmayan “What’s Done is Done”‘ın albümün en büyük günahı olduğunu düşünüyorum.) “Respect Commander” güzel bir çaba, albümün geri kalanı gibi birkaç türü harmanlarken ilgimizi yeniden canlandırmayı da başarıyor. İki farklı ‘spoken word’ parçasının arasına sokuşturulmasaymış daha da güçlü olabilirmiş. “Ezmeralda Steals the Show” neyle alakalı ve niye ayrı bir şarkı olup çıkmış, hiçbir fikrimiz yok. “Get In The Mind Shaft”‘ın trans-disko deneyimleri objektif biçimde ilginç. “Humoresque”‘te en az bizim kadar yorgun tınlayan bir Jack White‘la albümü kapatıyor, düşüncelere dalıyoruz.
İlk paragraftaki kuşkumuzun haklı olduğunu varsayarsak: Boarding House Reach, epik olmaya çalışıyor. Neticede ise hevesli, ama işine bir türlü odaklanamayan bir adamın elinden çıkmış gibi duruyor. Doğaçlamaya dayalı olmak için fazla teknik, ince düşünülmüş olmak içinse fazla odak yoksunu bir çalışma. Nerede duracağını bilemediği için de kendi hevesinin kurbanı oluveriyor. Umarım zaman beni yanıltır da bu düşüncelerimiz yerini takdire bırakır. Şimdilik White‘a daha oturmuş fikirlerin uğramasını temenni ediyor ve giriştiği bu deneysel yolu destekliyoruz. Denemelerin içinde yanılmalar da olabilir sonuçta.
PUANLAMA: 4/10